Englisch | Türkisch | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Phrasals | peek out of something v. | bir şeyin içinden gözetlemek |
Phrasals | peek out of something v. | bir şeye saklanıp/gizlenip gözetlemek |
Phrasals | peek out of something v. | bir şeyden dışarıyı gözetlemek |
Phrasals | peek out of something v. | bir şeye saklanıp gizlice bakmak |
Phrasals | peek out of something v. | bir şeye saklanıp gizli gizli bakmak |
Phrasals | peek out of something v. | bir şeyin altından küçük bir kısmı görünmek |
Phrasals | peek out of something v. | bir şeyin altından küçük bir kısmı belli olmak |
Phrasals | peek out of something v. | küçük bir kısmı dışarıda kalmak |
Phrasals | peek out of something v. | bir şeyin altından küçük bir kısmı açıkta kalmak |
Phrasals | peek out of something v. | bir şeyin içinden küçük bir kısmı görünmek/belli olmak |
Phrasals | peek out of something v. | bir şeyin içinde küçük bir kısmı görünmek/belli olmak |