polarized - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

polarized

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Bedeutungen von dem Begriff "polarized" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 7 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
polarized adj. polarize
Technical
polarized adj. kutuplaştırılmış
polarized adj. polarize
polarized adj. polarize edilmiş
polarized adj. ucaylanık
Chemistry
polarized adj. kutuplanmış
Photography
polarized adj. polarılmış

Bedeutungen, die der Begriff "polarized" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 62 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
polarized [us] n. tek yönlü sinyal yolu
polarized [us] n. tek yönlü molekül yolu
become polarized v. kutuplaşmak
Politics
polarized pluralism n. kutupsal çoğulculuk
Technical
circularly polarized light n. çevresel ucaylanmış ışık
circular-polarized wave n. dairesel polarize dalga
circular polarized wave n. dairesel polarize dalga
circularly polarized wave n. dairesel ucaylanmış dalga
plane-polarized light n. düzlemsel ucaylanmış ışık
linearly polarized light n. doğrusal ucaylanmış ışık
elliptically polarized wave n. eliptik ucaylanmış dalga
elliptically polarized light n. elipsli ucaylandırılmış ışık
polarized light n. kutuplanmış ışık
polarized molecule n. polarize molekül
polarized light n. polarize ışık
polarized light method n. polarize ışık metodu
polarized relay n. polarize röle
polarized light method n. polarize ışık yöntemi
polarized plug n. polarize fiş
polarized light n. polarmış ışık
polarized glasses n. polarize gözlük
polarized capacitor n. polarize kondansatör
plane-polarized n. tek düzlemde titreşim yapan
polarized light illumination n. ucaylanık ışık aydınlatması
polarized light microscopy n. ucaylanık ışık mikroskopisi
polarized light n. ucaylanmış ışık
polarized glasses n. ucaylanık gözlük
polarized light microscope n. ucaylanık ışık mikroskobu
polarized molecule n. ucaylanık molekül
non-polarized light n. ucaylanmamış ışık
polarized light n. ucaylanık ışık
polarized light n. ucaylı ışık
horizontally polarized n. yatay kutuplanmış yayın
non-polarized adj. polarize olmamış
left handed polarized adj. solak kutuplu
non-polarized adj. ucaylanmamış
Computer
circularly polarized wave n. dairesel ucaylanmış dalga
elliptically polarized wave n. eliptik ucaylanmış dalga
polarized relay n. kutuplanmış röle
polarized light n. polarmış ışık
polarized light n. ucaylı ışık
Telecom
high capacity transmitting radio frequency channel using co-channel dual polarized operation n. ortak kanal çift polarizasyonlu yüksek kapasiteli radyo ile iletim
right-hand polarized wave n. sağ el kutuplandırılmış dalga
clockwise polarized wave n. saat yönünde kutuplu dalga
single-polarized antenna n. tek kutuplu anten
co-polarized adj. eş kutuplu
Electric
polarized two-pin connector n. iki uçlu kutuplanmış fiş
polarized plug n. kutuplanmış fiş
polarized capacitor n. polarize kondansatör
polarized plug n. polarize fış
polarized [us] adj. (fiş veya priz) tek yönde birbirine oturacak tasarımlı
Television
horizontally polarized transmission n. yatay kutuplanmış yayın
Lighting
polarized radiation n. kutuplanmış ışınım
Automotive
polarized capacitor n. polarize kondansatör
Aeronautic
circularly polarized wave n. dairesel polarize dalga
elliptically polarized electromagnetic wave n. eliptik vari elektromanyetik dalga
horizontally polarized wave n. yatay polarize dalga
Physics
left-handed polarized n. solak polarize
left-handed polarized n. solak kutuplu
left-handed polarized n. solak ucaylı
plane-polarized adj. (hareketli dalga) düzlemsel polarlanmış
polarized [us] adj. (ışık dalgaları) belirli bir titreşim yönünde kısıtlı