prevailing

Bedeutungen von dem Begriff "prevailing" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 21 Ergebniss(e)

	Kategorie	Englisch	Türkisch
General
1	General	prevailing adj.	genel
The prevailing public wisdom suggests that, yes, you should eat breakfast. Genel kanıya göre, evet, kahvaltı yapmalısınız. More Sentences
2	General	prevailing adj.	yaygın
The prevailing public wisdom suggests that, yes, you should eat breakfast. Yaygın olan kamuoyu görüşüne göre, evet, kahvaltı yapmalısınız. More Sentences
3	General	prevailing adj.	hakim
September 11 revealed with one bang the prevailing error of the old security policy. 11 Eylül, eski güvenlik politikasının hakim hatasını bir patlamayla ortaya çıkardı. More Sentences
4	General	prevailing adj.	halihazırdaki
The prevailing situation of the war is going to make us surrender. Savaşın halihazırdaki durumu bizi teslim olmak mecburiyetinde bırakacak. More Sentences
5	General	prevailing n.	yerine geçme
6	General	prevailing adj.	cari
7	General	prevailing adj.	en çok tutulan
8	General	prevailing adj.	geçerli
9	General	prevailing adj.	hüküm süren
10	General	prevailing adj.	galip gelen
11	General	prevailing adj.	hakim olan
12	General	prevailing adj.	galip
13	General	prevailing adj.	en geçerli
14	General	prevailing adj.	egemen
15	General	prevailing adj.	üstün gelen
16	General	prevailing adj.	tesirli
17	General	prevailing adj.	etkin
Trade/Economic
18	Trade/Economic	prevailing adj.	cari
Law
19	Law	prevailing adj.	cari
20	Law	prevailing adj.	lehine hüküm verilen
Meteorology
21	Meteorology	prevailing adj.	genellikle belirtilen yönden esen

Bedeutungen, die der Begriff "prevailing" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 26 Ergebniss(e)

	Kategorie	Englisch	Türkisch
Technical
1	Technical	prevailing wind n.	hakim rüzgar
These include latitude, elevation, nearby water, ocean currents, topography, vegetation, and prevailing winds. Bunlar enlem, yükseklik, yakındaki su, okyanus akıntıları, topografya, bitki örtüsü ve hakim rüzgarları içerir. More Sentences
General
2	General	prevailing circumstances n.	hüküm süren şartlar
3	General	prevailing circumstances n.	hüküm süren koşullar
Trade/Economic
4	Trade/Economic	prevailing wage n.	yürürlükteki ücret
5	Trade/Economic	prevailing tone n.	cari hava
6	Trade/Economic	prevailing price n.	cari fiyat
7	Trade/Economic	prevailing rate n.	geçerli ücret tarifesi
8	Trade/Economic	prevailing-wage rule n.	geçerli ücret kuralı
9	Trade/Economic	prevailing rate n.	cari ücret
10	Trade/Economic	prevailing rate n.	hükümet tarafından kamu hizmetinde çalışacak işçiler için belirlenen asgari ücret
11	Trade/Economic	prevailing wage n.	cari ücret
12	Trade/Economic	prevailing wage n.	yürürlükte olan ücret
Law
13	Law	prevailing party n.	davada haklı çıkan taraf
14	Law	prevailing party n.	davayı kazanan taraf
15	Law	prevailing party n.	haklı çıkan taraf
16	Law	prevailing party n.	lehine hüküm verilen taraf
17	Law	prevailing legislation n.	yürürlükteki mevzuat
Politics
18	Politics	prevailing price n.	hakim fiyat
19	Politics	prevailing opinion n.	ağırlıklı görüş
Technical
20	Technical	prevailing wind n.	en sık esen rüzgar
Marine
21	Marine	prevailing winds n.	hakim rüzgarlar
Geography
22	Geography	prevailing winds n.	en sık esen rüzgarlar
Meteorology
23	Meteorology	prevailing wind n.	hakim rüzgar
24	Meteorology	prevailing visibility n.	hakim görüş
25	Meteorology	prevailing westerly n.	subtropikal kuşak ve kutup bölgesi arasında kalan enlemlerde batıdan esen rüzgarlar
Military
26	Military	prevailing winds n.	hakim rüzgarlar