Verlauf

put-up

Bedeutungen von dem Begriff "put-up" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 3 Ergebniss(e)

	Kategorie	Englisch	Türkisch
General
1	General	put-up n.	pazarlama ürünü
2	General	put-up n.	iplik makarası
3	General	put-up adj.	danışıklı

Bedeutungen, die der Begriff "put-up" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 239 Ergebniss(e)

	Kategorie	Englisch	Türkisch
Common Usage
1	Common Usage	put up with v.	katlanmak
General
2	General	put-up job n.	şike
3	General	put-up job n.	danışıklı dövüş
4	General	put up v.	satılığa çıkarmak
5	General	put up with something with patience v.	ya sabır çekmek
6	General	put up for v.	adaylığını koymak
7	General	put up with v.	sineye çekmek
8	General	put up with v.	dayanmak
9	General	put up a wall v.	duvar örmek
10	General	put up a poor show v.	başarılı olmamak
11	General	put up with v.	acıya katlanmak
12	General	put up v.	vermek
13	General	put up with v.	müsamaha etmek
14	General	put up with v.	hazmetmek
15	General	put up with (a pain, sorrow) v.	acıya katlanmak
16	General	put up v.	yerine koymak
17	General	put up v.	sunmak
18	General	put up a fight v.	mücadele etmek
19	General	put up with somebody's whims v.	nazını çekmek
20	General	put up v.	reçelini yapmak
21	General	put up v.	kalmak
22	General	put up a poor show v.	yaptığı iyi olmamak
23	General	put up with v.	acıya dayanmak
24	General	put up v.	kaldırmak
25	General	put up a poster v.	afiş asmak
26	General	put up v.	çıkarmak
27	General	put up v.	kurmak (çadır)
28	General	put up v.	konaklamak
29	General	put up v.	düzenlemek
30	General	put up with a lot of trouble v.	kahır çekmek
31	General	have to put up with somebody v.	kahrını çekmek
32	General	put up with v.	çekmek
33	General	put up v.	satışa sunmak
34	General	put up for sale v.	satışa sunmak
35	General	put up v.	yapmak
36	General	put up v.	konservesini yapmak
37	General	put up one's shutters v.	kepenkleri kapamak
38	General	put up for sale v.	satılığa çıkarmak
39	General	put up v.	kompostosunu yapmak
40	General	put up v.	kapatmak
41	General	put up v.	misafir etmek
42	General	put up v.	bildirmek
43	General	put up v.	para vermek (bir işi finanse etmek için)
44	General	put up with v.	takat getirmek
45	General	put up at v.	kalmak (otel vb'nde)
46	General	put up with v.	tahammül etmek
47	General	put up v.	artırmak
48	General	put up for sale v.	satışa çıkarmak
49	General	put up v.	yükseltmek (fiyat kira vb'ni)
50	General	put up v.	inşa etmek
51	General	put up something for auction v.	açık artırmaya çıkarmak
52	General	put up v.	yığmak
53	General	put up v.	yükseltmek
54	General	put up v.	gecelemek
55	General	put up v.	yükseltmek (kira)
56	General	put up v.	ortadan kaldırmak
57	General	put up v.	önermek (iş vb için)
58	General	put up v.	bahis oynamak
59	General	put up v.	açmak (şemsiye)
60	General	put up v.	istif etmek
61	General	put up v.	teklif etmek
62	General	put up v.	misafir olmak
63	General	put up v.	asmak (ilan)
64	General	put up v.	önceden ayarlamak
65	General	put up v.	seçim için aday önermek
66	General	put up v.	adaylığını koymak
67	General	put up v.	havaya kaldırmak
68	General	put up v.	artırmak (fiyat)
69	General	put up v.	sağlamak (para/yiyecek)
70	General	put up v.	ağırlamak
71	General	put up at v.	kalmak (otel vb)
72	General	put up v.	(para) sağlamak
73	General	put up v.	bir yana bırakmak
74	General	put up v.	arzetmek
75	General	put up at a hotel v.	otelde konaklamak
76	General	put up v.	yiyeceği korumak
77	General	put up ladder v.	merdiveni kurmak
78	General	put up a notice v.	bildirim yapmak
79	General	put up ladder v.	merdiven kurmak
80	General	put up a notice v.	genelge çıkarmak
81	General	put up a tent v.	çadır kurmak
82	General	put up an umbrella v.	şemsiye açmak
83	General	put up candidate v.	aday çıkarmak
84	General	put up v.	kurmak
85	General	put up v.	(fiyat) artırmak
86	General	put up v.	(ilan vb) asmak
87	General	put up a good fight v.	iyi bir mücadele sergilemek
88	General	put up a notice v.	ilan asmak
89	General	put up a tent v.	çadırı kurmak
90	General	put up a fight v.	(kurtulmak için) boğuşmak
91	General	put up a barricade v.	barikat kurmak
92	General	put up resistance v.	direnç göstermek
93	General	put up a fight v.	mücadele vermek
94	General	put up the curtains v.	perde takmak
95	General	put up v.	(samanı) kürleyip depolamak
96	General	put up v.	(avı) ayaklandırmak
97	General	put up v.	(uzun saçı) tepeden toplamak
98	General	put up v.	mezada çıkarmak
99	General	put up v.	açık artırmaya koymak
100	General	put up v.	gaza getirmek
101	General	put up v.	yapmaya kışkırtmak
102	General	put up v.	(kavgaya, dövüşe) tutuşmak
103	General	hastily put up adj.	derme çatma
104	General	put up your hands! interj.	eller yukarı!
Phrasals
105	Phrasals	put up v.	kendini aday olarak göstermek
106	Phrasals	put up to v.	ilerlemek
107	Phrasals	put up with v.	sabretmek
108	Phrasals	put up to v.	ayartmak
109	Phrasals	put up v.	kutuya koymak
110	Phrasals	put up to v.	kışkırtmak
111	Phrasals	put up v.	konservelemek
112	Phrasals	put up to v.	teşvik etmek
113	Phrasals	put up v.	yukarı yerleştirmek
114	Phrasals	put up v.	(kılıcı) kınına sokmak
115	Phrasals	put up to v.	bilgilendirmek
116	Phrasals	put up to v.	haberdar etmek
117	Phrasals	put up v.	paketlemek
118	Phrasals	put up v.	daha sonra kullanmak üzere saklamak
119	Phrasals	put up v.	muhafaza etmek
120	Phrasals	put up v.	istiflemek
121	Phrasals	put up v.	(ilaç, solüsyon vb.) hazırlamak
122	Phrasals	put up v.	kullanım dışı bırakmak
123	Phrasals	put up v.	(oyuna) başlamak
124	Phrasals	put up v.	canlanmak
125	Phrasals	put up v.	görev için seçmek
126	Phrasals	put up v.	dua etmek
127	Phrasals	put up v.	dilekçe yazmak
128	Phrasals	put up v.	müracaat etmek
129	Phrasals	put up v.	(saçı) bukleler haline getirmek
130	Phrasals	put up v.	duyurmak
131	Phrasals	put up v.	halka açmak
132	Phrasals	put up v.	halka arz etmek
133	Phrasals	put up v.	aşikar etmek
134	Phrasals	put up v.	(ata) yem ve ahır vermek
135	Phrasals	put up v.	kalacak yer sağlamak
136	Phrasals	put up v.	planlama yapmak
137	Phrasals	put up v.	sergilemek
138	Phrasals	put up v.	sürdürmek
139	Phrasals	put up v.	katkı sağlamak
140	Phrasals	put up v.	ödemek
141	Phrasals	put up v.	ödül olarak teklif etmek
142	Phrasals	put up v.	miktarını artırmak
143	Phrasals	put up v.	yerleşmek
144	Phrasals	put up for auction v.	açık artırmaya çıkarmak/koymak
145	Phrasals	put up with v.	katlanmak (birine/bir şeye)
146	Phrasals	put up v.	(bina/heykel) dikmek
147	Phrasals	put up against v.	karşısına rakip olarak çıkarmak
148	Phrasals	put up against v.	gardını almak
149	Phrasals	put up against v.	tetikte olmak
150	Phrasals	put up with (someone or something) v.	(birine/bir şeye) katlanmak
151	Phrasals	put up with (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) sineye çekmek
152	Phrasals	put up with (someone or something) v.	(birine/bir şeye) tahammül etmek
153	Phrasals	put up with (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) çekmek
154	Phrasals	put up with (someone or something) v.	(birine/bir şeye) dayanmak
155	Phrasals	put up with (someone or something) v.	(birine/bir şeye) sabretmek
Colloquial
156	Colloquial	put up your dukes expr.	yumruklarını kaldır ve (benimle) dövüşmeye hazırlan!
157	Colloquial	put up your dukes expr.	(yumruklarına) davran!
Idioms
158	Idioms	a put-up job n.	alavere dalavere
159	Idioms	a put-up job n.	üçkağıt
160	Idioms	put up the spout v.	rehin bırakmak
161	Idioms	put up the spout v.	rehin vermek
162	Idioms	put up a fuss v.	bir zorluk çıkarmak
163	Idioms	put up with someone v.	birinin derdini çekmek
164	Idioms	put up with v.	dayanmak
165	Idioms	put up a good fight v.	dağları devirmek
166	Idioms	put up with v.	çekmek
167	Idioms	put up a brave front v.	cesur gibi görünmek
168	Idioms	put up a brave front v.	casurca davranmak
169	Idioms	put up the money v.	finanse etmek
170	Idioms	put up a poor show v.	kötü bir performans segilemek
171	Idioms	put up a brave front v.	korktuğunu belli etmemek
172	Idioms	put up a good fight v.	ölesiye mücadele etmek
173	Idioms	put up with v.	katlanmak
174	Idioms	put up a struggle v.	mücadele etmek
175	Idioms	put up a good fight v.	sonuna kadar savaşmak
176	Idioms	put up a good fight v.	sonuna kadar mücadele etmek
177	Idioms	put up with v.	sineye çekmek
178	Idioms	put up a good fight v.	sıkı bir mücadele vermek
179	Idioms	put up with v.	tahammül etmek
180	Idioms	put up a smoke screen v.	dikkati başka yere yöneltmek
181	Idioms	put up a smoke screen v.	dikkatleri başka yöne çevirmek
182	Idioms	put up a smoke screen v.	maskelemek
183	Idioms	put up a smoke screen v.	dikkati saptırmak/dağıtmak
184	Idioms	put up a smoke screen v.	konuyu değiştirmek/saptırmak
185	Idioms	put up for the night v.	(birini) (bir geceliğine) misafir etmek
186	Idioms	put up (one's) hand v.	(söz almak, oy vermek için) elini kaldırmak
187	Idioms	put up (one's) hand v.	(söz almak, oy vermek için) el kaldırmak
188	Idioms	put up a front v.	(bir şekilde) davranmak
189	Idioms	put up a front v.	gibi görünmek
190	Idioms	put up dukes v.	kavgaya hazır olmak/hazırlanmak
191	Idioms	put up dukes v.	yumruklarına davranmak
192	Idioms	put up dukes v.	yumruklarını kaldırmak/hazırlamak
193	Idioms	put up the money (for something) v.	(bir şey için) gereken finansmanı sağlamak
194	Idioms	put up the money (for something) v.	(bir şeyi için) gereken sermayeyi karşılamak/sağlamak
195	Idioms	ridden hard and put up wet [us] adj.	(at) terletene kadar sürülüp/koşturulup kurutulmadan ahıra konmuş
196	Idioms	ridden hard and put up wet [us] adj.	(at) terletilip soğutulmadan ahıra konmuş
197	Idioms	ridden hard and put up wet [us] adj.	hor kullanılmış
198	Idioms	ridden hard and put up wet [us] adj.	hırpalanmış
199	Idioms	ridden hard and put up wet [us] adj.	kötü bakılmış
200	Idioms	ridden hard and put up wet [us] adj.	bakımsız bırakılmış
201	Idioms	ridden hard and put up wet [us] adj.	haşat edilmiş
202	Idioms	ridden hard and put up wet [us] adj.	fiziksel olarak/duygusal olarak/zihnen yorgun
203	Idioms	ridden hard and put up wet [us] adj.	fiziksel olarak/duygusal olarak/zihnen hırpalanmış
204	Idioms	ridden hard and put up wet [us] adj.	fiziksel olarak/duygusal olarak/zihnen kötü muamele görmüş
205	Idioms	ridden hard and put up wet [us] adj.	bitkin
206	Idioms	rode hard and put up wet [us] adj.	(at) terletene kadar sürülüp/koşturulup kurutulmadan ahıra konmuş
207	Idioms	rode hard and put up wet [us] adj.	(at) terletilip soğutulmadan ahıra konmuş
208	Idioms	rode hard and put up wet [us] adj.	hor kullanılmış
209	Idioms	rode hard and put up wet [us] adj.	hırpalanmış
210	Idioms	rode hard and put up wet [us] adj.	kötü bakılmış
211	Idioms	rode hard and put up wet [us] adj.	bakımsız bırakılmış
212	Idioms	rode hard and put up wet [us] adj.	haşat edilmiş
213	Idioms	rode hard and put up wet [us] adj.	fiziksel olarak/duygusal olarak/zihnen yorgun
214	Idioms	rode hard and put up wet [us] adj.	fiziksel olarak/duygusal olarak/zihnen hırpalanmış
215	Idioms	rode hard and put up wet [us] adj.	fiziksel olarak/duygusal olarak/zihnen kötü muamele görmüş
216	Idioms	rode hard and put up wet [us] adj.	bitkin
217	Idioms	put up or shut up expr.	lafla peynir gemisi yürümez
218	Idioms	put up or shut up expr.	ya yap ya da çeneni kapat
Trade/Economic
219	Trade/Economic	put up the shutters v.	dükkanı kapatmak
220	Trade/Economic	put up as security or collateral v.	ipotek vermek
221	Trade/Economic	put up as security or collateral v.	ipotek göstermek
222	Trade/Economic	put up the shutters v.	kepengi indirmek
223	Trade/Economic	put up the shutters v.	kepenkleri indirmek
224	Trade/Economic	put up as security or collateral v.	rehin vermek
225	Trade/Economic	put up for sale v.	satılığa çıkarmak
226	Trade/Economic	be put up for sale v.	satışa sunulmak
227	Trade/Economic	put up as security or collateral v.	rehin göstermek
228	Trade/Economic	put up v.	satışa çıkarmak
229	Trade/Economic	be put up for sale v.	satılığa çıkarılmak
230	Trade/Economic	put up for sale v.	satışa sunmak
231	Trade/Economic	put up something as collateral v.	teminat göstermek
Archaic
232	Archaic	put up v.	dayanmak
233	Archaic	put up v.	tahammül etmek
234	Archaic	put up v.	kahrını çekmek
Slang
235	Slang	put-up job n.	alavere dalavere
236	Slang	put-up job n.	üçkağıt
237	Slang	put up one's dukes v.	kavgaya hazır olmak/hazırlanmak
238	Slang	put up one's dukes v.	yumruklarına davranmak
239	Slang	put up one's dukes v.	yumruklarını kaldırmak/hazırlamak