Englisch | Türkisch | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Phrasals | rain on (someone) v. | (birini) bir şeye boğmak |
Phrasals | rain on (someone) v. | (birine) bir şeyler yağdırmak |
Englisch | Türkisch | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Phrasals | rain on someone v. | üzerine yağmak |
Phrasals | rain on someone v. | üzerilerine yağmak |
Phrasals | rain down on (someone or something) v. | (birinin/bir şeyin) üzerine yağmak |
Phrasals | rain down on (someone or something) v. | (birinin/bir şeyin) üzerine yağdırmak/dökmek |
Phrasals | rain down on (someone or something) v. | (birinin/bir şeyin) üzerine bir şeyler atmak/fırlatmak |
Phrasals | rain down on (someone) v. | (birini) bir şeye boğmak |
Phrasals | rain down on (someone) v. | (birine) bir şeyler yağdırmak |
Phrasals | rain in on (someone or something) v. | (bir yerden birinin/bir şeyin) üstüne yağmak |
Phrasals | rain on (someone or something) v. | (birinin/bir şeyin) üzerine yağmak |
Phrasals | rain on (someone or something) v. | (birinin/bir şeyin) üzerine düşmek |
Phrasals | rain on (someone or something) v. | (birinin/bir şeyin) üzerine dökülmek |
Phrasals | rain on (someone or something) v. | (birinin/bir şeyin) üzerine yağdırmak/dökmek |