raise something - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

raise something

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Bedeutungen, die der Begriff "raise something" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 106 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
raise awareness of something v. bilinçlendirmek
raise money for something v. bir şey için para toplamak
raise the dickens (with someone or something) v. başına iş açmak/bela olmak
Phrasals
raise someone or something to the surface v. yüzeye çıkarmak
raise (someone or something) from (some state) v. (birini/bir şeyi) alıp yetiştirmek/büyütmek
raise (someone or something) from (some state) v. (birini/bir şeyi) belli bir yaştan/dönemden itibaren yetiştirmek
raise (someone or something) from (some state) v. (birini/bir şeyi) belli bir yaştan/dönemden itibaren büyütmek
raise (someone or something) from (some state) v. (birinin) hayatını/durumunu iyileştirmek
raise (someone or something) from (some state) v. (birinin) hayatına değer katmak
raise (someone or something) from (some state) v. (birinin) zor bir durumdan çıkıp gelişmesini sağlamak
raise (someone or something) from (some state) v. (birini) kötü bir durumdayken ayağa kaldırmak
raise (someone or something) from (some state) v. (bir şeyi) kötü bir durumdayken alıp yükseltmek
raise (someone or something) from (some state) v. (bir şeyin) durumunu iyileştirmek
raise (someone or something) from (some state) v. (bir şeyi) içinde bulunduğu kötü/zor durumdan çıkarmak/kurtarmak
raise (someone or an animal) from something v. (birini/bir şeyi) belli bir dönemden itibaren yetiştirmek
raise (someone or an animal) from something v. (birini/bir şeyi) belli bir dönemden itibaren büyütmek
raise someone from something v. birinin bulunduğu kötü bir durumdan çıkmasına yardım etmek
raise someone from something v. birinin durumunu iyileştirmek
raise someone from something v. birini içinde bulunduğu kötü bir durumdan kurtarmak/çekip çıkarmak
raise (someone or something) out of (some state) v. (birinin/bir şeyin içinde bulunduğu bir durumu) iyileştirmek
raise (someone or something) out of (some state) v. (birinin/bir şeyin içinde bulunduğu bir durumu) geliştirmek
raise (someone or something) out of (some state) v. (birinin/bir şeyin içinde bulunduğu bir durumu) düzeltmek
raise (someone or something) out of (some state) v. (birinin/bir şeyin içinde bulunduğu bir durumu) yükseltmek
raise someone or something to something v. birini/bir şeyi bir şey seviyesine yükseltmek
raise someone or something to something v. birini/bir şeyi bir şeye doğru kaldırmak
raise someone to something v. birini bir seviyeye yükseltmek
raise someone to something v. birini bir rütbeye terfi ettirmek
raise with (someone or something) v. (biriyle/bir şeyle) büyütmek
raise with (someone or something) v. (biriyle/bir şeyle) yetiştirmek
raise with (someone or something) v. (biriyle/bir şeyle) beraber büyütmek
raise with (someone or something) v. (belli bir yaklaşımla, zihniyetle, ahlaki değerle, davranışla) yetiştirmek
raise with (someone or something) v. (belli bir yaklaşımla, zihniyetle, ahlaki değerle, davranışla) büyütmek
raise with (someone or something) v. (belli bir yaklaşım, zihniyet, ahlaki değer, davranış) sahibi olarak yetiştirmek
raise with (someone or something) v. (belli bir yaklaşım, zihniyet, ahlaki değer, davranış) sahibi olarak büyütmek
Colloquial
I'll see your (something) and raise you (something else) expr. iddianı görüyorum ve (belli bir miktara) yükseltiyorum
I'll see your (something) and raise you (something else) expr. bahsi/iddiayı kabul ediyorum ve (belli bir miktara) yükseltiyorum
I'll see your (something) and raise you (something else) expr. (bir şey) dediğin gibi olabilir ama sen bir de (bir şeyi) gör
I'll see your (something) and raise you (something else) expr. senin (bir şeyinin) karşısına daha fazla (bir şeyle) çıkıyorum
I'll see your (something) and raise you (something else) expr. sen (bir şey) yaptıysan ben daha fazla (bir şey) yaptım
Idioms
raise hob with someone or something v. altüst etmek
raise something with someone v. birine bir konuyu açmak
raise the devil with something v. bir konuda/şeyde sorun yaratmak
raise the devil (with something) v. sorun/problem yaratmak
raise hell (with something) v. sorun/problem yaratmak
raise the specter of something v. (kıtlık/açlık/kuraklık vb) endişesi yaratmak
raise the spectre of something v. (kıtlık/açlık/kuraklık vb) endişesi yaratmak
raise the curtain (on something) v. (bir şeye) başlamak
raise the curtain (on something) v. (bir şeye) girişmek
raise the curtain (on something) v. kolları sıvamak
raise the curtain (on something) v. atılmak
raise the curtain (on something) v. açıklamak
raise the curtain (on something) v. ifşa etmek
raise the curtain (on something) v. izhar etmek
raise the curtain (on something) v. sırları ortadan kaldırmak
raise the curtain (on something) v. sır perdesini aralamak
raise the curtain (on something) v. gerçekleri dile getirmek
raise (someone or something) from the dead v. (birini ya da bir şeyi) diriltmek
raise (someone or something) from the dead v. (bir şeyi) yeniden ayakları üstüne oturtmak
raise (someone or something) from the dead v. ölümün eşiğinden döndürmek
raise the curtain on something v. bir işe başlamak
raise the curtain on something v. bir işe girişmek
raise a stink (about something) v. (bir şey hakkında) olay çıkarmak/yaratmak
raise a stink (about something) v. (bir şeyi) büyütmek
raise a stink (about something) v. (bir şeyle ilgili) hır çıkarmak
raise a stink (about something) v. (bir şeyle ilgili) sorun yaratmak
raise a stink (about something) v. (bir şeyden dolayı) kıyameti koparmak
raise a stink (about something) v. (bir şeyle ilgili) ortalığı ayağa kaldırmak
raise your eyebrows (at something) v. (bir şeye) şaşırmak
raise your eyebrows (at something) v. (bir şeyi) tasvip etmemek
raise your eyebrows (at something) v. (bir şeye) tepki göstermek
raise your eyebrows (at something) v. (bir şeyi) ayıplamak
raise your eyebrows (at something) v. (bir şeyi) kınamak
raise your eyebrows (at something) v. (bir şeyi) onaylamamak
raise a stink (about someone/something) v. (biri/bir şey hakkında) olay çıkarmak/yaratmak
raise a stink (about someone/something) v. (biriyle/bir şeyle ilgili) hır çıkarmak
raise a stink (about someone/something) v. (biriyle/bir şeyle ilgili) sorun yaratmak
raise a stink (about someone/something) v. (birinden/bir şeyden dolayı) kıyameti koparmak
raise a stink (about someone/something) v. (biriyle/bir şeyle ilgili) ortalığı ayağa kaldırmak
raise a voice against (someone or something) v. (birine/bir şeye) karşı ses/sesini çıkarmak
raise a voice against (someone or something) v. (birine/bir şeye) karşı koymak/çıkmak
raise a voice against (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) karşısında durmak
raise a voice against (someone or something) v. (birini/bir şeyi) kınamak
raise a voice against (someone or something) v. (birine/bir şeye) itiraz etmek
raise one's voice against (someone or something) v. (birine/bir şeye) karşı ses/sesini çıkarmak
raise one's voice against (someone or something) v. (birine/bir şeye) karşı koymak/çıkmak
raise one's voice against (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) karşısında durmak
raise one's voice against (someone or something) v. (birini/bir şeyi) kınamak
raise one's voice against (someone or something) v. (birine/bir şeye) itiraz etmek
raise havoc with (someone or something) v. (birinde/bir şeyde) karmaşa yaratmak
raise havoc with (someone or something) v. (birini/bir şeyi) birbirine katmak
raise hell with (someone or something) v. (birileri arasında/bir şeyde) karmaşa yaratmak
raise hell with (someone or something) v. (birilerini/bir şeyi) birbirine katmak
raise hell with (someone or something) v. cehenneme çevirmek
raise hell with (someone or something) v. (birine/bir gruba) şikayette bulunmak
raise hell with (someone or something) v. (birine/bir gruba) yakınmak
raise hell with (someone or something) v. (birini/bir grubu) ayağa kaldırmak
raise money for (someone or something) v. (biri/bir şey) için para toplamak
raise money for (someone or something) v. (biri/bir şey) için para biriktirmek
raise money to (do something) v. (bir şey yapmak) için para toplamak
raise money to (do something) v. (bir şey yapmak) için para biriktirmek
raise the devil with (someone or something) v. (birileri arasında/bir şeyde) karmaşa yaratmak
raise the devil with (someone or something) v. (birilerini/bir şeyi) birbirine katmak
raise the devil with (someone or something) v. cehenneme çevirmek
raise the devil with (someone or something) v. (birine/bir gruba) şikayette bulunmak
raise the devil with (someone or something) v. (birine/bir gruba) yakınmak
raise the devil with (someone or something) v. (birini/bir grubu) ayağa kaldırmak