revolving - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

revolving

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Bedeutungen von dem Begriff "revolving" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 16 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
revolving adj. dönen
revolving adj. devvar
revolving adj. döner
revolving adj. sürekli mevcut
revolving adj. her daim bulunan
revolving adj. sürekli erişilebilir
Trade/Economic
revolving adj. rotatif
revolving adj. (sermaye) döner
revolving adj. katlanan
revolving adj. artan
revolving adj. (akreditif) limit dahilinde kullanıma hazır
Technical
revolving adj. döner
revolving adj. dönen
Mechanic
revolving adj. yıldız tipi motor ile ilgili
revolving adj. radyal motor ile ilgili
Hunting
revolving adj. (ateşli silah) döner namlulu

Bedeutungen, die der Begriff "revolving" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 91 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
revolving funds n. döner sermaye
revolving door n. döner kapı
revolving light n. döner fener
revolving shelf n. döner raf
revolving stage n. döner sahne
revolving seat n. döner sandalye
revolving tray n. döner tepsi
revolving door n. döngü
revolving door n. tekrarlama
revolving door n. kendini yineleme
revolving door n. geçici durum
revolving door n. geçici iş
revolving door n. insanların çıkıp hızlıca geri girdiği sistem veya kuruluş
revolving door n. döner kapı sistemi
revolving door n. bakıp çıkılan durum
rev (revolving) abrev. dönen
rev (revolving) abrev. dönen
Colloquial
revolving door n. sıklıkla personel değiştirme
revolving door n. sık kadro değişikliği
revolving door n. eski devlet görevlilerinin çalıştıkları dönemde iş yürüttükleri özel firmalarca işe alınması
Idioms
revolving door syndrome n. dönüp dolaşıp aynı yere gelme
revolving door syndrome n. kürkçü dükkanına dönme
Trade/Economic
certificates for amortizing revolving debt n. amerika'da kredi kartı alacak hesapları ile desteklenen dönen nitelikteki sertifikalar
revolving credit agreement n. belli bir sınırı olan ve kullanıldığında kendiliğinden yenilenen çerçeve kredisi
revolving period n. döner süre
revolving balance n. devir bakiyesi
revolving credit n. döner kredi
revolving credit n. dönen kredi
revolving credit n. döner akreditif
revolving underwriting facility n. döner nitelikte yüklenim kolaylığı
revolving fund n. döner sermaye
revolving fund n. döner nitelikte fon
revolving credit agreement n. döner nitelikte kredi anlaşması
revolving letter of credit n. döner akreditif
revolving credit account n. döner kredi hesabı
revolving fund n. döner fon
revolving loan facility n. döner kredi
revolving fund n. döner sermaye
revolving payment n. dönen ödeme
revolving budget n. döner bütçe
revolving fund n. işleyen para
a revolving door n. personel/üye devir hızı yüksek olan kuruluş
revolving credit n. rotatif kredi
revolving letter of credit n. rotatif akreditif
revolving loan facility n. rotatif kredi
revolving loan n. yenilenebilen kredi
revolving letter of credit n. yenilenebilen akreditif
revolving charge account n. rotatif kredi kartı hesabı
revolving charge account n. sıfır bakiyeye kadar ödeme yapılması zorunlu olmayan kredi kartı hesabı
revolving-door adj. (firma, kuruluş veya organizasyon) yüksek personel devrine sahip
revolving-door adj. yüksek personel devirli
Law
regulation on the principles to be followed in the revolving funds management pursuant to the article 58 of the law on higher education numbered 2547 n. 2547 sayılı yükseköğretim kanununun 58. maddesine göre kurulacak döner sermaye i̇şletmelerinde uyulacak esaslara i̇lişkin yönetmelik
revolving door n. suçluları yeterli incelemeler yapılmadan mümkün olan en kısa sürede tahliye eden sistem
Politics
revolving-door adj. devlet yetkililerinin devlet ile iş yapan özel firmalarda çalışmaya başladığı uygulama ile ilgili
Institutes
revolving fund management of the ministry of justice n. adalet bakanlığı döner sermaye işletmesi
directorate of revolving fund n. döner sermaye işletmesi müdürlüğü
revolving fund board of directors n. döner sermaye işletmesi yönetim kurulu
central directorate for revolving funds n. döner sermaye işletmesi merkez müdürlüğü
revolving fund management department n. döner sermaye işletme dairesi
revolving fund board of directors n. döner sermaye işletmesi yönetim kurulu
department of revolving fund management n. döner sermaye işletme dairesi başkanlığı
central directorate of revolving fund management n. döner sermaye işletmesi merkez müdürlüğü
central directorate of revolving funds n. döner sermaye merkez müdürlüğü
directorate for revolving fund management n. döner sermaye işletme müdürlüğü
Industry
revolving door n. özel sektör tecrübesi bulunan çalışanların devlet kademesinde kendi alanlarında çalışarak ve özel sektör ile kamu arasında iş akışı sağlayarak sektörü kamuda geliştirmeye çalıştığı durum
Technical
revolving pot n. döner pota
revolving shovel n. döner kazıcı
revolving head sprinkler n. döner başlıklı yağmurlayıcı
revolving sprinkler head n. döner yağmurlama başlığı
revolving armature n. döner armatür
revolving crane n. döner vinç
revolving-field alternator n. döner sargılı alternatör
revolving armature n. döner endüvi
revolving shackle suspension n. döner baklalı süspansiyon
revolving vane anemometer n. kanatlı rüzgar ölçer
revolving vane anemometer n. pervaneli rüzgarölçer
revolving vane anemometer n. pervaneli rüzgar ölçer
revolving armature n. saha nazımı çevirme armatörü
revolving cylinder engine n. rotatif silindirli motor
revolving sleeve n. şamot ring
revolving firearm n. tabanca
Construction
revolving door n. döner kapı
revolving stowage rack n. döner bölme duvarı
Medical
revolving door n. hastaları yeterli incelemeler yapılmadan mümkün olan en kısa sürede taburcu eden sistem
Psychology
revolving door syndrome n. döner kapı sendromu
Printing
type-revolving press n. ilkel bir tür döner baskı cihazı
Gastronomy
revolving grate n. döner ızgara
Agriculture
beet washer with revolving agitating arm n. döner kollu karıştırıcılı pancar yıkama makinesi
Meteorology
revolving storm n. dönen fırtına
Military
revolving grille n. dönücü şifre ızgarası
Art
revolving stage n. döner sahne