run-through - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

run-through



Bedeutungen von dem Begriff "run-through" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 11 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
run-through n. pratik
run-through n. prova
run-through n. tekrar
run-through n. anket
run-through n. kısa araştırma
run-through n. üstünkörü inceleme
run-through n. göz atma
run-through n. kısa özet
run-through n. baştan savma özet
run-through n. tek prova
run-through n. tek tekrar

Bedeutungen, die der Begriff "run-through" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 55 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
run-through [uk] n. izleyici çekim
run-through [uk] n. kaydırmalı çekim
run through v. delik açmak
run through v. çabucak gözden geçirmek
run through v. içinden geçirmek
run through v. gözden geçirmek
run through v. israf etmek
run through v. çizgi çekmek
run through v. arasından geçmek
run through v. içinden geçmek
run through a series of one-night stands v. bir dizi tek gecelik aşk yaşamak
run through the woods out of control v. kontrolünü kaybetmiş bir şekilde ormana koşmak
Phrasals
run through v. delip geçmek
run through v. kılıçtan geçirmek
run through v. durmadan okumak
run through v. akıcı şekilde okumak
run through v. sürekli tekrar etmek
run through v. durmaksızın tekrarlamak
run through v. hemen tüketmek
run through v. hızlıca kullanmak
run through v. önemli noktaları gözden geçirmek
run through v. göz atmak
run through (one) v. (birinin) vücudunda/damarlarında dolaşmak
run through (one) v. (birinin) en güçlü/belirgin özelliği olmak
run through (something) v. (bir şey) boyunca koşmak
run through (something) v. koşarak (bir şeyden) geçmek
run through (something) v. (bir şeyi) çabucak/hızlıca geçmek
run through (something) v. (bir şeyi) özet olarak geçmek
run through (something) v. (bir şeyde) hızlıca ilerlemek
run through (something) v. (bir şeyi) özet geçmek
run through (something) v. (bir şeyin) üstünden geçmek
run through (something) v. (bir şeyi) gözden geçirmek
run through (something) v. (bir şeyin) sürecini/detaylarını anlatmak
run through (something) v. (bir şeyin) detayları/süreci hakkında bilgilendirmek
run through (something) v. (bir şeyde) yönlendirmek
run through (something) v. (bir şeyin) içinden/ortasından geçmek (su)
run through (something) v. (bir şeyin) içinden/ortasından akmak
run through (something) v. (bir şeyin) içinden/ortasından akıp gitmek
run through (something) v. (bir şeyin) arasında çizgi şeklinde durmak
run through (something) v. (bir şey) boyunca çizgi halinde var olmak
run through (something) v. (bir şey) boyunca yayılmak
run through (something) v. (bir şeyin) her tarafında olmak
run through (something) v. (bir şeyin) her yanına sinmek/nüfuz etmek
run through (something) v. (bir şeyin) her yanını kaplamak
run through (something) v. (bir şeyin) her yanını sarmak
run through (something) v. (bir şeyin) her tarafına yayılmak
run through (something) v. (bir şeyin) hepsini hemen/hızlıca bitirmek
run through (something) v. (bir şeyin) hepsini hemen/hızlıca tüketmek
run through (something) v. (bir şeyden) geçirmek
run through (something) v. (bir şeyle) işlemek
Idioms
run through the minds v. aklına gelmek
run through something v. altından girip üstünden çıkmak
run through the minds v. çağrıştırmak
run through v. har vurup harman savurmak
Trade/Economic
second run through n. menkul kıymetlerin ikinci okunuşu