söylev - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

söylev



Bedeutungen von dem Begriff "söylev" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 22 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
söylev address n.
söylev discourse n.
General
söylev oration n.
söylev speech n.
söylev disquisition n.
söylev sermon n.
söylev allocution n.
söylev dissertation n.
söylev harangue n.
söylev public address n.
söylev tale n.
söylev acroasis n.
söylev adlocution n.
söylev alloquy [obsolete] n.
söylev words n.
söylev prelection n.
söylev praelection n.
söylev sermocination [obsolete] n.
söylev -logue suf.
söylev -logy suf.
Law
söylev adlocution n.
Literature
söylev rhetoric n.

Bedeutungen, die der Begriff "söylev" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 53 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
edebi söylev analizi literary discourse analysis n.
söylev analizi discourse analysis n.
basında söylev speech on press n.
söylev sonu peroration n.
anlatımsal söylev analizi narrative discourse analysis n.
oyun sonuna kısa söylev veya şiir eklenmiş epilogued n.
söylev kürsüsü rostrum n.
tiyatroda oyun sonuna kısa söylev veya şiir ekleme epiloguing n.
zehir zemberek (bir yazı/söylev vs.) vitriolic n.
bir düşünceye ait olmayan söylev acroama [obsolete] n.
söylev veren kimse haranguer n.
söylev veren kimse holder-forth n.
yanlış söylev misspeech [obsolete] n.
ikna amaçlı söylev deliberative n.
söylev metni yazarı dissertationist n.
söylev metni yazarı dissertator n.
söylev bilgisi sermonology n.
söylev vermek address v.
vermek (söylev) deliver v.
söylev vermek harangue v.
söylev vermek give a speech v.
söylev vermek speechify v.
söylev vermek deliver a speech v.
söylev vermek declaim v.
söylev vermek hold forth v.
söylev vermek discourse v.
söylev vermek sermonize v.
söylev vermek sermonise v.
söylev verir gibi konuşmak elocute v.
söylev vermek oration v.
herkese açık alanda söylev vermek praelect v.
söylev vermek pulpiteer v.
söylev sanatına ait declamatory adj.
söylev ile ilgili disquisitionary [obsolete] adj.
söylev ile ilgili disquisitorial adj.
söylev ile ilgili disquisitory adj.
söylev ile ilişkili concionatory [obsolete] adj.
söylev verilen oratorical adj.
söylev verilen oratoric adj.
söylev verilen oratorious [obsolete] adj.
zehir zemberek (bir yazı/söylev vs.) vitriolic adj.
Phrasals
(bir konuda) söylev vermek discourse upon (something) v.
(bir konuda) söylev vermek discourse on (something) v.
hakkında söylev vermek discourse on v.
hakkında söylev vermek discourse upon v.
Law
söylev jesti adlocution n.
Computer
zorla söylev vermek address forcefully v.
Linguistics
söylev türü konuşma oratorical speech n.
söylev sırasında bir şahsa söz yöneltmek apostrophise v.
söylev sırasında bir şahsa söz yöneltmek apostrophize v.
Religious
ilk hristiyanlara hitap eden bir ahlaki söylev james n.
kısa söylev sermonet n.
Latin
popülist söylev ad captandum n.