|
Kategorie |
Türkisch |
Englisch |
|
General |
|
1 |
General |
yağ salgılayan |
seborrhoea n.
|
|
2 |
General |
yağ salgılayan |
seborrhea n.
|
|
3 |
General |
misk salgılayan hayvan |
musk cat n.
|
|
4 |
General |
sütümsü sıvı salgılayan ağaç |
milker n.
|
|
5 |
General |
yağ salgılayan |
seborrhoeic adj.
|
|
6 |
General |
yağ salgılayan |
sebiparous adj.
|
|
7 |
General |
yağ salgılayan |
seborrheic adj.
|
|
8 |
General |
(süt) salgılayan |
milch [obsolete] adj.
|
|
9 |
General |
süt salgılayan |
in milk adj.
|
|
10 |
General |
mukus salgılayan |
mucific adj.
|
|
11 |
General |
koku salgılayan |
odorating adj.
|
|
Technical |
|
12 |
Technical |
farklı emisyon salgılayan komponentin baskılanması |
suppression n.
|
|
Medical |
|
13 |
Medical |
büyüme hormonu salgılayan pitüiter adenomlar |
growth hormone-secreting pituitary adenomas n.
|
|
14 |
Medical |
ektopik acth salgılayan bronkojenik karsinoid tümör |
bronchogenic carcinoid tumor secreting ectopic acth n.
|
|
15 |
Medical |
insülin salgılayan bir tümör |
insulinoma n.
|
|
16 |
Medical |
katekolamin salgılayan tümör |
catecholamine secreting tumor n.
|
|
17 |
Medical |
levonorgestrel salgılayan intrauterin sistem |
levonorgestrel secreting intrauterine system n.
|
|
|
18 |
Medical |
levonorgestrel salgılayan intrauterin sistem |
levonorgestrel releasing intrauterine system n.
|
|
19 |
Medical |
müsin salgılayan bez |
mucin gland n.
|
|
20 |
Medical |
sindirim, solunum, üreme ve idrar yollarındaki mukus salgılayan zarlar |
mucous membranes n.
|
|
21 |
Medical |
levonorgestrel salgılayan |
levonorgestrel secreting adj.
|
|
22 |
Medical |
süt salgılayan |
lactescent adj.
|
|
23 |
Medical |
mukus salgılayan |
muciparous adj.
|
|
24 |
Medical |
müsin salgılayan |
muciparous adj.
|
|
Anatomy |
|
25 |
Anatomy |
rahim ağzı kanalının mukus salgılayan küçük salgı bezlerinden her biri |
nabothian gland n.
|
|
26 |
Anatomy |
doğrudan kan akışına hormon salgılayan iç salgı bezleri |
endocrine gland n.
|
|
27 |
Anatomy |
beyinde yer alan ve kana melatonin salgılayan nohut büyüklüğündeki bez |
epiphysis n.
|
|
28 |
Anatomy |
kadının veya dişi hayvanın süt salgılayan organı |
mammary n.
|
|
29 |
Anatomy |
rahim ağzındaki mukus salgılayan bezler |
glandulae cervicales uteri n.
|
|
30 |
Anatomy |
beyinde yer alıp melatonin salgılayan koni biçimli küçük bir yapı |
conarium n.
|
|
31 |
Anatomy |
beyinde yer alıp melatonin salgılayan koni biçimli küçük bir yapı |
pineal organ n.
|
|
Physiology |
|
32 |
Physiology |
kan dolaşımına madde salgılayan organ |
secretory organ n.
|
|
33 |
Physiology |
kulak kiri gibi madde salgılayan |
ceruminous adj.
|
|
34 |
Physiology |
süt salgılayan |
lactating adj.
|
|
35 |
Physiology |
içten salgılayan |
endocrine adj.
|
|
36 |
Physiology |
ter salgılayan |
sudoriparous adj.
|
|
Pathology |
|
37 |
Pathology |
midedeki asit salgılayan hücreleri uyararak aşırı asit üretimi sonucu sindirim sisteminde ülsere sebep olan bir pankreas tümörü |
zollinger-ellison syndrome (zes) n.
|
|
|
38 |
Pathology |
genelde gastrointestinal tümörün yayılmasıyla müsin salgılayan epitel hücrelerde görülen metastatik over tümörü |
krukenberg tumor n.
|
|
Dermatology |
|
39 |
Dermatology |
ciltte yer alıp kıl ve deriyi kayganlaştırmak için sebum salgılayan salgı bezi |
glandulae sebaceae n.
|
|
40 |
Dermatology |
saç ve cildi yağlandırmak için sebum salgılayan bez |
sebaceous follicle n.
|
|
Biology |
|
41 |
Biology |
insülin salgılayan hücreler |
insulin secreting cells n.
|
|
42 |
Biology |
yassı kurt gibi omurgasızlarda yumurta sarısı salgılayan bir grup salgı bezi |
vitellarium n.
|
|
43 |
Biology |
süt salgılayan şey |
galactopoietic n.
|
|
44 |
Biology |
(knidlilerde) dikenli bir iplikçik salgılayan büyük bir organel türü |
penetrant n.
|
|
45 |
Biology |
(bazı tek hücrelilerde) kademeli büyüyüp aniden kasılarak su salgılayan koful |
contractile vacuole n.
|
|
46 |
Biology |
spermatozoa üretip androjen salgılayan iki erkek üreme organından biri |
orchis n.
|
|
47 |
Biology |
(birçok geyik ve antilopta) ağdamsı bir madde salgılayan salgı bezi |
crumen n.
|
|
48 |
Biology |
süt benzeri sıvı salgılayan (böcek vb.) |
lactescent adj.
|
|
49 |
Biology |
süt salgılayan |
lactiferous adj.
|
|
50 |
Biology |
tüpsü yapılar salgılayan |
tubifacient adj.
|
|
51 |
Biology |
balgam salgılayan |
pituitary adj.
|
|
52 |
Biology |
sümük salgılayan |
mucose adj.
|
|
53 |
Biology |
sümük salgılayan |
mucous adj.
|
|
54 |
Biology |
misk salgılayan |
moschiferous adj.
|
|
55 |
Biology |
sperm salgılayan |
seminific adj.
|
|
56 |
Biology |
meni salgılayan |
seminific adj.
|
|
57 |
Biology |
sperm salgılayan |
seminifical adj.
|
|
58 |
Biology |
meni salgılayan |
seminifical adj.
|
|
59 |
Biology |
(sinir kavşağında) sinaptik yarığa nörotransmiter salgılayan nörona ait veya ilişkin |
presynaptic adj.
|
|
Biochemistry |
|
60 |
Biochemistry |
virüs bulaşmış hücrenin yüzeyindeki antijenleri tanıyıp B hücrelerini ve öldürücü t hücrelerini uyaran lenfokinleri salgılayan CD4 reseptörlü t hücresi |
helper cell n.
|
|
61 |
Biochemistry |
idrar formunda nitrojen salgılayan |
ureotelic adj.
|
|
62 |
Biochemistry |
asetilkolin salgılayan |
cholinergic adj.
|
|
Marine Biology |
|
63 |
Marine Biology |
tuz salgılayan hücreler |
salt secreting cells n.
|
|
64 |
Marine Biology |
akdeniz'e özgü, güçlü bir misk kokusu salgılayan bir ahtapot |
musk poulp n.
|
|
65 |
Marine Biology |
amerika'ya özgü, misk kokusu salgılayan çeşitli küçük tatlı su kaplumbağalarına verilen ad |
armochelys odorata n.
|
|
66 |
Marine Biology |
amerika'ya özgü, misk kokusu salgılayan çeşitli küçük tatlı su kaplumbağalarına verilen ad |
ozotheca odorata n.
|
|
67 |
Marine Biology |
amerika'ya özgü, misk kokusu salgılayan çeşitli küçük tatlı su kaplumbağalarına verilen ad |
stinkpot n.
|
|
68 |
Marine Biology |
sternotherus cinsinden olup güçlü ve kötü bir koku salgılayan çeşitli küçük kaplumbağalara verilen ad |
common musk turtle n.
|
|
69 |
Marine Biology |
inci özü salgılayan balık |
pearlfish n.
|
|
Zoology |
|
70 |
Zoology |
iskerlet cinsi yumuşakçalarda boya olarak kullanılan mor bir madde salgılayan bez |
anal gland n.
|
|
71 |
Zoology |
kafadanbacaklılarda mürekkep sıvısı salgılayan organ |
anal gland n.
|
|
72 |
Zoology |
kafadanbacaklılarda mürekkep sıvısı salgılayan organ |
ink sac n.
|
|
73 |
Zoology |
geyik ve antilopların gözünün altında bulunan ve koku salgılayan yağ bezi |
tear bag n.
|
|
74 |
Zoology |
geyik ve antilopların gözünün altında bulunan ve koku salgılayan yağ bezi |
lacrimal sinus n.
|
|
75 |
Zoology |
kordalıların yutağının ventral duvarında bulunan ve besin partiküllerini toplamak için muköz salgılayan kirpikli oluk |
endostyle n.
|
|
76 |
Zoology |
zehir salgılayan şey |
venomer n.
|
|
77 |
Zoology |
trematodlar, turbellaryalar ve bazı diğer helmintlerde yumurtaların sarısını salgılayan bir salgı bezi |
vitellogene n.
|
|
|
78 |
Zoology |
korktuğunda ekşi bir koku salgılayan, abd'nin güneyine ve meksika'ya özgü büyük bir kamçılı akrep |
vinegarroon (mastigoproctus giganteus) n.
|
|
79 |
Zoology |
eklembacaklı gibi canlılarda üzerini kaplayan bir kütikül salgılayan epidermal hücre tabakası |
hypodermis n.
|
|
80 |
Zoology |
birçok planaryada ve bazı omurgasızlarda yolku salgılayan özel bir organ |
yolk gland n.
|
|
81 |
Zoology |
güney afrika'ya özgü siyah üzerine beyaz çizgileri olan ve rahatsız edildiğinde kötü bir koku salgılayan iki gelincik türüne verilen ad |
muishond n.
|
|
82 |
Zoology |
hindistan'a özgü, güçlü bir misk kokusu salgılayan bir kır faresi |
mondjourou n.
|
|
83 |
Zoology |
hindistan'a özgü, güçlü bir misk kokusu salgılayan bir kır faresi |
sondeli n.
|
|
84 |
Zoology |
hindistan'a özgü, güçlü bir misk kokusu salgılayan bir kır faresi |
sorex murinus n.
|
|
85 |
Zoology |
misk kokulu veya misk salgılayan çeşitli hayvanlara verilen ad |
muskrat n.
|
|
Botanic |
|
86 |
Botanic |
adelgidae familyasına ait, yaprakları istila eden ve genellikle mumlu örtü salgılayan bir tür yaprak biti |
adelgid n.
|
|
87 |
Botanic |
bitkinin yaprak, çiçek, meyve veya başka bir bölümünün kökünde o bölümün bitkinin gövdesinden ayrılmasını sağlayan enzimleri salgılayan hücrelerin bulunduğu alan |
abscission zone n.
|
|
88 |
Botanic |
vernik elde edilen zehirli bir sıvı salgılayan küçük bir asya ağacı |
varnish tree (toxicodendron vernicifluum) n.
|
|
89 |
Botanic |
vernik elde edilen zehirli bir sıvı salgılayan küçük bir asya ağacı |
varnish tree (rhus verniciflua) n.
|
|
90 |
Botanic |
vernik elde edilen zehirli bir sıvı salgılayan küçük bir asya ağacı |
chinese lacquer tree (toxicodendron vernicifluum) n.
|
|
91 |
Botanic |
vernik elde edilen zehirli bir sıvı salgılayan küçük bir asya ağacı |
chinese lacquer tree (rhus verniciflua) n.
|
|
92 |
Botanic |
vernik elde edilen zehirli bir sıvı salgılayan küçük bir asya ağacı |
japanese lacquer tree (toxicodendron vernicifluum) n.
|
|
93 |
Botanic |
vernik elde edilen zehirli bir sıvı salgılayan küçük bir asya ağacı |
japanese lacquer tree (rhus verniciflua) n.
|
|
94 |
Botanic |
vernik elde edilen zehirli bir sıvı salgılayan küçük bir asya ağacı |
japanese sumac (toxicodendron vernicifluum) n.
|
|
95 |
Botanic |
vernik elde edilen zehirli bir sıvı salgılayan küçük bir asya ağacı |
japanese sumac (rhus verniciflua) n.
|
|
96 |
Botanic |
vernik elde edilen zehirli bir sıvı salgılayan küçük bir asya ağacı |
japanese varnish tree (toxicodendron vernicifluum) n.
|
|
97 |
Botanic |
vernik elde edilen zehirli bir sıvı salgılayan küçük bir asya ağacı |
japanese varnish tree (rhus verniciflua) n.
|
|
98 |
Botanic |
hamamelis cinsinden olan, kabuğu kanamayı durdurucu sıvı salgılayan çeşitli çalı veya ağaçlardan biri |
witch hazel n.
|
|
99 |
Botanic |
hamamelis cinsinden olan, kabuğu kanamayı durdurucu sıvı salgılayan çeşitli çalı veya ağaçlardan biri |
witch hazel plant n.
|
|
100 |
Botanic |
hamamelis cinsinden olan, kabuğu kanamayı durdurucu sıvı salgılayan çeşitli çalı veya ağaçlardan biri |
wych hazel plant n.
|
|
101 |
Botanic |
tükürük salgılayan böceklerin larvalarının bitkilerin üzerine salgıladığı bir tür köpüklü salgı |
wood-sere n.
|
|
102 |
Botanic |
avrupa ve asya'ya özgü sütlü sıvı salgılayan şemsiye biçimli bir bitki |
milk parsley (peucedanum palustre) n.
|
|
103 |
Botanic |
asclepias cinsinden olup sütümsü sıvı salgılayan ve baklamsı meyveleri olan çeşitli bitkilere verilen ad |
silkweed n.
|
|
104 |
Botanic |
jamaika'ya özgü lateks salgılayan bir ağaç |
milkwood n.
|
|
105 |
Botanic |
güney afrika'ya özgü, sapotaceae familyasından olup lateks salgılayan ağaçlara verilen ad |
milkwood n.
|
|
106 |
Botanic |
avustralya'ya özgü apocynaceae familyasından olup lateks salgılayan ağaçlara verilen ad |
milkwood n.
|
|
107 |
Botanic |
jamaika'ya özgü lateks salgılayan bir ağaç |
pseudolmedia spuria n.
|
|
108 |
Botanic |
güney afrika'ya özgü, sapotaceae familyasından olup lateks salgılayan ağaçlara verilen ad |
sideroxylon inerme n.
|
|
109 |
Botanic |
batı hint adaları'na özgü hoş kokulu reçine salgılayan bir ağaç |
hog gum n.
|
|
110 |
Botanic |
anacardiaceae ve guttiferae familyalarından olup reçine salgılayan çeşitli tropikal ağaçlara verilen ad |
hog gum n.
|
|
111 |
Botanic |
sütümsü sıvı salgılayan yaygın bir ot cinsi |
hypochaeris n.
|
|
112 |
Botanic |
sütümsü sıvı salgılayan yaygın bir ot cinsi |
genus hypochaeris n.
|
|
113 |
Botanic |
sütümsü sıvı salgılayan yaygın bir ot cinsi |
genus hypochoeris n.
|
|
114 |
Botanic |
sütümsü sıvı salgılayan yaygın bir ot cinsi |
hypochoeris n.
|
|
115 |
Botanic |
sütümsü sıvı salgılayan bir ağaç veya çalı familyası |
family moraceae n.
|
|
116 |
Botanic |
batı afrika'nın tropikal bölgelerine özgü, eskiden afrodizyak olarak kullanılan bir alkaloit salgılayan bir ağaç |
yohimbe (corynanthe johimbe) n.
|
|
117 |
Botanic |
bazı sınıflandırmalarda keneviri de içeren sütümsü sıvı salgılayan bir ağaç veya çalı familyası |
family moraceae n.
|
|
118 |
Botanic |
güney amerika'ya özgü sütlü sıvı salgılayan bir ağaç |
milk tree n.
|
|
119 |
Botanic |
lateks salgılayan bitki |
milkweed n.
|
|
120 |
Botanic |
amerika'nın tropikal bölgelerine özgü emetin salgılayan kısa boylu bir çalı |
ipecac n.
|
|
121 |
Botanic |
amerika'nın tropikal bölgelerine özgü emetin salgılayan kısa boylu bir çalı |
psychotria ipecacuanha n.
|
|
122 |
Botanic |
amerika'nın tropikal bölgelerine özgü emetin salgılayan kısa boylu bir çalı |
cephaelis ipecacuanha n.
|
|
123 |
Botanic |
amerika'nın tropikal bölgelerine özgü emetin salgılayan kısa boylu bir çalının kurutulmuş kök ve kök sapları |
brazilian ipecac n.
|
|
124 |
Botanic |
güney amerika'ya özgü zengin sütümsü sıvı salgılayan bir ağaç |
brosimum galactodendron n.
|
|
125 |
Botanic |
güney amerika'ya özgü zengin sütümsü sıvı salgılayan bir ağaç |
cowtree n.
|
|
126 |
Botanic |
kokulu esansiyel yağ salgılayan bir doğu hint bitkisi |
pogostemon cablin n.
|
|
127 |
Botanic |
balık zehri salgılayan küçük bir ağaç |
fish fuddle n.
|
|
128 |
Botanic |
şekerli sıvı salgılayan palmiye |
sugar palm n.
|
|
Apiculture |
|
129 |
Apiculture |
nektar salgılayan organ |
nectarium n.
|
|
Forestry |
|
130 |
Forestry |
terebentin salgılayan kerestelerden oluşan kerestelik |
turpentine orchard n.
|
|
Geology |
|
131 |
Geology |
taşlı tortular salgılayan mercan gibi organizmalara ait veya ilgili |
lithogenous adj.
|
|
Ornithology |
|
132 |
Ornithology |
gagayla tüyler temizlenirken yağlı bir sıvı salgılayan bez |
uropygial gland n.
|
|
133 |
Ornithology |
avustralya'ya özgü, üreme mevsiminde misk kokusu salgılayan bir ördek |
musk duck (biziura lobata) n.
|
|
134 |
Ornithology |
gagayla tüyler temizlenirken yağlı sıvı salgılayan bez |
oil gland n.
|
|
Entomology |
|
135 |
Entomology |
reçineli sıvı salgılayan çeşitli böceklere verilen genel ad |
lac insect n.
|
|
136 |
Entomology |
böceklerde bal özü salgılayan kanalcık |
nectary n.
|
|
137 |
Entomology |
chrysomelidae familyasına ait, uyarıldığında parlak kırmızı kan salgılayan bir böcek |
bloody-nosed beetle (timarcha tenebricosa) n.
|
|
138 |
Entomology |
beyaz renkli, pamuksu veya yünümsü bir madde salgılayan bir yaprak biti |
woolly plant louse n.
|
|
139 |
Entomology |
balmumu salgılayan bir böcek |
pela (ericerus pela) n.
|
|
140 |
Entomology |
(ipek böceği) ipek salgılayan bez |
sericterium n.
|
|
141 |
Entomology |
(ipek böceği) ipek salgılayan bez |
serictery n.
|
|
142 |
Entomology |
boya salgılayan böcek |
stainer n.
|
|