| Englisch | Türkisch | |||
|---|---|---|---|---|
| Phrasals | ||||
| Phrasals | salt something with something v. | bir şeyin içine cezbedici bir şey koymak | ||
| Phrasals | salt something with something v. | bir şeye tuzak olarak bir şey atmak/koymak | ||
| Phrasals | salt something with something v. | bir şeyi bir çeşit tuzla tuzlamak | ||
| Phrasals | salt something with something v. | bir şeyi bir şeyle tuzlamak | ||
| Phrasals | salt something with something v. | bir şeyi bir şeyle cazip hale getirmek | ||
| Phrasals | salt something with something v. | bir şeye bir şeyi yem olarak koymak/atmak | ||
| Idioms | ||||
| Idioms | take something with a grain of salt v. | kuşku ile karşılamak | ||
| Idioms | take something with a pinch of salt v. | kuşku ile karşılamak | ||
| Idioms | take something with a pinch of salt v. | şüphe ile yaklaşmak | ||
| Idioms | take something with a pinch of salt v. | ihtiyatla yaklaşmak | ||
| Idioms | take something with a grain of salt v. | şüphe ile yaklaşmak | ||
| Idioms | take something with a grain of salt v. | ihtiyatla yaklaşmak | ||