|
Kategorie |
Englisch |
Türkisch |
|
| Phrasals |
|
| 1 |
Phrasals |
satisfy (someone, something, or oneself) by (doing something) v.
|
(bir şey yaparak) tatmin/hoşnut etmek |
|
| 2 |
Phrasals |
satisfy (someone, something, or oneself) by (doing something) v.
|
(bir şey yapmaktan) keyif almak/memnun olmak/tatmin olmak |
|
| 3 |
Phrasals |
satisfy (someone, something, or oneself) by (doing something) v.
|
(bir şeyi yapmak) birinin hoşuna gitmek/birini hoşnut etmek |
|
| 4 |
Phrasals |
satisfy (someone, something, or oneself) by (doing something) v.
|
(bir şeyi yaparak) bir zorunluluğu yerine getirmek/koşulları sağlamak |
|
| 5 |
Phrasals |
satisfy (someone, something, or oneself) by (doing something) v.
|
(bir şeyi yaparak) inandırmak/ikna etmek |
|
| 6 |
Phrasals |
satisfy (someone, something, or oneself) by (doing something) v.
|
(bir şey yaparak birini) memnun etmek |
|
| 7 |
Phrasals |
satisfy (someone, something, or oneself) by (doing something) v.
|
(bir şey yaparak birini) mutlu etmek |
|
| 8 |
Phrasals |
satisfy (someone, something, or oneself) by (doing something) v.
|
(bir şey yaparak) bir ihtiyacı karşılamak |
|
| 9 |
Phrasals |
satisfy (someone, something, or oneself) by (doing something) v.
|
(bir şey yaparak) bir gerekliliği yerine getirmek |
|
| 10 |
Phrasals |
satisfy (someone, something, or oneself) with (something) v.
|
(birini/bir şeyi/kendini bir şeyle) memnun etmek |
|
| 11 |
Phrasals |
satisfy (someone, something, or oneself) with (something) v.
|
(birini/bir şeyi/kendini bir şeyle) tatmin etmek |
|
| 12 |
Phrasals |
satisfy (someone, something, or oneself) with (something) v.
|
(birini/bir şeyi/kendini bir şeyle) hoşnut etmek |
|
| 13 |
Phrasals |
satisfy (someone, something, or oneself) with (something) v.
|
(birini/bir şeyi/kendini bir şeyle) mutlu etmek |
|
| 14 |
Phrasals |
satisfy (someone, something, or oneself) with (something) v.
|
(birinin/bir şeyin/kendinin) ihtiyacını (bir şeyle) karşılamak |
|
| 15 |
Phrasals |
satisfy (someone, something, or oneself) with (something) v.
|
(birini/bir şeyi/kendini bir şeyle) doyurmak |
|
| 16 |
Phrasals |
satisfy (someone, something, or oneself) with (something) v.
|
(birinin/bir şeyin/kendinin) gereksinimlerini (bir şeyle) yerine getirmek |
|
| 17 |
Phrasals |
satisfy (someone, something, or oneself) with (something) v.
|
(birinin/bir şeyin/kendinin) isteklerini (bir şeyle) yerine getirmek |
|
| 18 |
Phrasals |
satisfy (someone, something, or oneself) with (something) v.
|
(birinin/bir şeyin/kendinin) ihtiyaçlarını (bir şeyle) gidermek |
|
