save for (something)

Bedeutungen von dem Begriff "save for (something)" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 3 Ergebniss(e)

	Kategorie	Englisch	Türkisch
Phrasals
1	Phrasals	save for (something) v.	(bir şey) için para biriktirmek
She was a refugee trying to save for nursing school. Hemşirelik okulu için para biriktirmeye çalışan bir mülteciydi. More Sentences
2	Phrasals	save for (something) v.	(bir şey) için kenara para koymak
3	Phrasals	save for (something) v.	(bir şey) almak için para biriktirmek

Bedeutungen, die der Begriff "save for (something)" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 20 Ergebniss(e)

	Kategorie	Englisch	Türkisch
Phrasals
1	Phrasals	save for (someone or something) v.	(biri/bir şey) dışında
Save for the cold in the hall, the gig was good. Salondaki soğuk dışında konser iyiydi. More Sentences
General
2	General	save something for the right occasion v.	bir şeyi uygun bir zamana saklamak
3	General	save money for something v.	bir şey için para biriktirmek
Phrasals
4	Phrasals	save up for something v.	bir şey için para biriktirmek
5	Phrasals	save for (someone or something) v.	(biri/bir şey) haricinde
6	Phrasals	save for (someone or something) v.	(biri/bir şey) için tutmak
7	Phrasals	save for (someone or something) v.	(birinden/bir şeyden) başka
8	Phrasals	save for (someone or something) v.	(biri/bir şey) için ayırmak
Proverb
9	Proverb	save up something for a rainy day	ak akçe kara gün içindir
Colloquial
10	Colloquial	save (something) for another time v.	(bir şeyi) bir başka zamana saklamak
Idioms
11	Idioms	save something for a rainy day v.	zor günler için saklamak
12	Idioms	save something for a rainy day v.	(zor günler için) bir kenara koymak
13	Idioms	save room (for something) v.	(bir şey) için karnını tam/tıka basa doyurmamak
14	Idioms	save room (for something) v.	(bir yiyeceğe de) yer bırakmak
15	Idioms	save money up (for something) v.	(bir şey) almak için para biriktirmek
16	Idioms	save room (for something) v.	çok yemeyip (bir şeye) yer ayırmak/bırakmak
17	Idioms	save room (for something) v.	(bir yiyecek) için yer ayırmak/bırakmak
18	Idioms	save room (for something) v.	(bir şeye) yer ayırmak/bırakmak için çok yememek
19	Idioms	save money up (for something) v.	(bir şey) için para biriktirmek
20	Idioms	save money up (for something) v.	(bir şey) için kenara para koymak