scribble - Türkisch Englisch Wörterbuch

scribble

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Bedeutungen von dem Begriff "scribble" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 22 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Common Usage
scribble n. karalama
The walls of the child's room were covered with scribbles.
Çocuğun odasının duvarları karalamalarla kaplıydı.

More Sentences
scribble v. karalamak
I scribbled the address on a paper and gave them.
Adresi bir kağıda karalayıp onlara verdim.

More Sentences
General
scribble n. kötü el yazısı
The scribble on the paper was impossible to read.
Kâğıttaki kötü el yazısını okumak imkânsızdı.

More Sentences
scribble v. bir şeyler karalamak
The desk was scribbled by its previous owners.
Masaya önceki sahipleri tarafından bir şeyler karalanmış.

More Sentences
scribble n. kötü yazı
scribble n. çiziktirme
scribble n. kargacık burgacık yazı
scribble n. müsvette
scribble v. kargacık burgacık yazmak
scribble v. çızıktırmak
scribble v. çabuk ve kötü bir el yazısıyla yazmak
scribble v. çırpıştırmak
scribble v. çiziktirmek
scribble v. ditmek (yün)
scribble v. eğri büğrü yazmak
scribble v. kabartmak (yün)
scribble v. çala kalem yazmak
scribble v. acele ile yazmak
scribble v. şiir karalamak
scribble v. roman yazmak
scribble v. bir şeyler yazmak
Colloquial
scribble v. cızıktırmak

Bedeutungen, die der Begriff "scribble" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 14 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
scribble down v. karalamak
Tom scribbled down some details.
Tom bazı detayları karaladı.

More Sentences
scribble symphony n. karalama senfonisi
scribble down v. kargacık burgacık yazmak
Phrasals
scribble away v. hızla not almak
scribble away v. çiziktirmek
scribble away (at something) v. (bir şeyi) hızlı hızlı not almak
scribble away (at something) v. (bir şeyi) harıl harıl yazmak
Speaking
don't scribble on your desk expr. sıranı karalama
Education
not scribble on the desk v. sıra karalamamak
not scribble on the desk v. sırayı karalamamak
not scribble on the desk v. sırasını karalamamak
scribble on the desk v. sıra karalamak
scribble on the desk v. sırayı karalamak
scribble on the desk v. sırasını karalamak