| Englisch | Türkisch | |
|---|---|---|
| Phrasals | ||
| Phrasals | squeeze out (of something) v. | (bir şeyi) sıkıp içinden çıkarmak |
| Phrasals | squeeze out (of something) v. | (bir şeyi) sıkıp/sıkarak çıkarmak |
| Phrasals | squeeze out (of something) v. | (bir yerden/görevden) baskıyla çıkarmaya çalışmak |
| Phrasals | squeeze out (of something) v. | (bir yerden/görevden) zorla çıkarmaya çalışmak |
| Phrasals | squeeze out (of something) v. | bilgi almak için sıkıştırmak |
| Phrasals | squeeze out (of something) v. | bilgi almak için baskı yapmak |
| Phrasals | squeeze out (of something) v. | bilgi vermesi için zorlamak |
| Phrasals | squeeze out (of something) v. | zorla elde etmek |
| Phrasals | squeeze out (of something) v. | zorla/baskıyla bilgi almak |
| Phrasals | squeeze out (of something) v. | (bir şeyden/yerden/kalabalığın arasından) büzüşerek çıkmak |
| Phrasals | squeeze out (of something) v. | (bir şeyden/yerden) kıvrılarak geçmek |
| Phrasals | squeeze out (of something) v. | (bir şeyden/dar bir yerden yerden) eğilerek çıkmak |
| Englisch | Türkisch | |||
|---|---|---|---|---|
| Phrasals | ||||
| Phrasals | squeeze something out of something v. | (tüpten vb) sıkarak çıkartmak | ||
| Phrasals | squeeze something out of something v. | sıkıp çıkarmak | ||
| Phrasals | squeeze something out of something v. | sıkarak çıkarmak | ||
| Phrasals | squeeze (something) out of (someone) v. | (birini bir şey) yapmaya/vermeye zorlamak | ||
| Phrasals | squeeze (something) out of (something) v. | bir şeyi sıkıp içindekini çıkarmak | ||
| Phrasals | squeeze (something) out of (someone) v. | (birinden bir şey) sızdırmak | ||
| Phrasals | squeeze (something) out of (something) v. | bir şeyi sıkıp bir şey çıkarmak | ||
| Phrasals | squeeze (something) out of (someone) v. | (birini bir şey) yapması/vermesi için sıkıştırmak | ||