Englisch | Türkisch | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Phrasals | swim with (something) v. | (bir şeyle) aynı yönde yüzmek |
Phrasals | swim with (something) v. | akıntıyla/gel-gitle aynı yönde yüzmek |
Phrasals | swim with (something) v. | (bir şeyin) yönünde yüzmek |
Phrasals | swim with (something) v. | akıntı/gel-git yönünde yüzmek |
Phrasals | swim with (something) v. | akıntıya kapılmak |
Phrasals | swim with (something) v. | akıntıyla sürüklenmek |
Phrasals | swim with (something) v. | akıntıya göre hareket etmek |
Phrasals | swim with (something) v. | rüzgar nereden eserse oraya gitmek |
Phrasals | swim with (something) v. | popüler olana kapılmak |
Phrasals | swim with (something) v. | çoğunlukla beraber/çoğunluğa göre hareket etmek |
Phrasals | swim with (something) v. | öldürülüp suya atılmak |
Phrasals | swim with (something) v. | suyun dibini boylamak |
Englisch | Türkisch | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Phrasals | swim with (someone or something) v. | (biriyle/bir şeyle) yüzmek |
Phrasals | swim with (someone or something) v. | (birinin/bir şeyin) yakınlarında/etrafında yüzmek |