swivel - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

swivel

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Bedeutungen von dem Begriff "swivel" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 25 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
swivel n. serbest bir eksenle bağlanmış çift halka
swivel n. röntgen filmi
swivel n. çatı kancası (tüfek)
swivel v. döndürüvermek
swivel v. mil üzerinde döndürmek
swivel v. mil etrafında dönmek
Technical
swivel n. döner tabla
swivel n. döndürme tertibatı
swivel n. fırdöndü
swivel n. muylu
swivel n. mihver
swivel n. rakor somunu
swivel n. vise döner mengene
swivel v. fırdöndü ile desteklemek
swivel v. fırdöndü ile donatmak
swivel v. mil etrafinda dönmek
swivel v. kendi etrafında dönmek
swivel v. mil etrafında dönmek
Computer
swivel n. boyun
Textile
swivel n. fırdöndü  
Automotive
swivel v. dönmek
swivel v. mil üzerinde dönmek
swivel v. türbülans yapmak
Marine
swivel n. fırdöndü
Military
swivel n. döner top

Bedeutungen, die der Begriff "swivel" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 54 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
swivel lamp n. döner lamba
stacking swivel n. tüfekteki çatı kancası
swivel block n. fırdöndülü makara
swivel chair n. döner sandalye
swivel chair n. dönen iskemle
swivel chair n. döner koltuk
swivel rocker n. döner koltuk
swivel around v. dönüvermek
Colloquial
keep your head on a swivel expr. gözünü dört aç
Idioms
keep (one's) head on a swivel v. gözünü dört açmak
keep (one's) head on a swivel v. dikkatli olmak
Technical
swivel window n. arka sabit cam
stacking swivel n. çatı kancası
swivel socket wrench n. döner lokma anahtar
swivel foot spindle n. döner ayaklı mil
hook swivel n. döner kanca
swivel castor n. döner (mobilya) tekerlek
swivel joint n. döner mafsal
swivel hook n. döner kanca
swivel pin n. dingil başı yarım pimi
swivel nut n. döner somun
swivel joint n. döner taksimat
swivel lamp n. döner lamba
swivel nipple n. döner nipel
swivel nipple n. döner rakor
hook swivel n. fırdöndü kanca
chain swivel n. fırdöndü
swivel block n. fırdöndülü makara
swivel coupler n. hareketli kelepçe
air swivel n. hava pimi
air swivel n. hava mihveri
swivel window n. kelebek cam
swivel arm n. mafsallı kol
swivel head wrench n. mafsallı anahtar
swivel coupling n. mafsallı aküplöman
swivel pin n. mihver pimi
swivel castor n. sarhoş tekerlek
swivel angle n. dönme açısı
Computer
swivel nut n. döner somun
swivel nut n. mafsallı somun
Construction
swivel hinge n. döner menteşe
swivel bridge n. döner köprü
Automotive
steering swivel pin n. dingil saplaması
swivel ball universal joint n. döner tip üniversal mafsal
steering swivel pin n. dingil pimi
steering swivel pin n. direksiyon füzesi
swivel leg n. muylu kolu
Petrol
rotary swivel n. fırdöndü
Marine Biology
snap swivel n. fırdöndü
Agriculture
swivel plow [brit] n. sürülen mahsulü sağa veya sola atan kulaklı pulluk
swivel plow n. karık kısmı sağa ya da sola hareket ettirilebilen pulluk
Military
swivel gun n. mil üzerinde dönen silah
Hunting
sling swivel n. kayış halkası
sling swivel expr. askının takıldığı delikli perçin