tabakalı - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

tabakalı



Bedeutungen von dem Begriff "tabakalı" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 12 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
tabakalı sandwich n.
tabakalı tunic adj.
tabakalı laminal adj.
tabakalı laminar adj.
tabakalı stratified adj.
tabakalı bedded adj.
tabakalı stratose adj.
tabakalı stratous adj.
tabakalı streamlined adj.
tabakalı superimposed adj.
Technical
tabakalı laminated adj.
Geology
tabakalı bedded adj.

Bedeutungen, die der Begriff "tabakalı" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 123 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
düzensi tabakalı stratigrafik yapılar irregular layered stratigraphic structures n.
tabakalı malzemeler laminated materials n.
tabakalı hava akışı stratified air flow n.
tabakalı zemin stratified soil n.
ince tabakalı laminated adj.
dört tabakalı four-layer adj.
ince tabakalı laminar adj.
çok tabakalı multilayer adj.
dört tabakalı four-ply adj.
Technical
ara tabaka bağlantıları bulunan rijit çok tabakalı baskılı devre levhaları rigid multilayer printed boards with interlayer connections n.
çok tabakalı kontrplak multiply plywood n.
çok tabakalı multilayer n.
çok tabakalı yalıtım levha multi-layered insulation board n.
çift tabakalı bobin sarımı double layer coil winding n.
çok tabakalı kaymalı yatak multilayer plain bearing n.
çok tabakalı sistem multi-layer system n.
dört tabakalı diyot four-layer diode n.
dört tabakalı transistör four-layer transistor n.
geçiş bağlantılı bulunan esnek çok tabakalı baskılı devre levhaları flexible multilayer printed boards with through connections n.
geçiş bağlantılı esnek rijit çok tabakalı baskılı devre levhaları flex-rigid multilayer printed boards with through connections n.
karışık tabakalı damar banded structure n.
poliüretan emay kaplı yapışık tabakalı yuvarlak kesitli lehimlenebilir bakır tel solderable polyurethane enameled round copper wire with a bonding layer n.
rijit yuvarlak tabakalı tüp rigid round laminated tube n.
tabakalı kaya laminated rock n.
tabakalı alçı levha laminated plasterboard n.
tabakalı cam laminated glass n.
tabakalı yapı ürünleri laminated building products n.
tabakalı çekirdekler laminated cores n.
tabakalı kil laminated clay n.
tabakalı kil varved clay n.
tabakalı bünye lamellar structure n.
tabakalı fonksiyonel özelliklere sahip yüzeyler surfaces having stratified functional properties n.
tabakalı döşeme laminated deck n.
tabakalı gereç laminated material n.
tabakalı kil deposu stratified clay deposit n.
tabakalı temel zemini stratified subgrade n.
tabakalı kompozit plaklar laminated composite plates n.
tabakalı kireçtaşı stratified limestone rock n.
tabakalı tortul kil stratified sedimentary clay n.
tek tabakalı koruyuculu grup/küme monolayer-protected cluster n.
termoplastik çok tabakalı hortum thermoplastic multi-layer hose n.
tabakalı deşarj striated discharge n.
tabakalı hava akışı stratified air flow n.
termoplastik çok tabakalı hortum ve hortum takımları thermoplastic multi-layer hoses and hose assemblies n.
tabakalı zemin stratified soil n.
tuz tabakalı güneş havuzu salt gradient solar pond n.
tabakalı kaya bedded rock n.
tabakalı kalker stratified limestone rock n.
tabakalı kereste laminated wood n.
tabakalı taş stratified stone n.
tabakalı prespan laminated pressboard n.
yuvarlak tabakalı kalıplanmış çubuk round laminated moulded rod n.
yuvarlak telli eşmerkez tabakalı örgülü iletken round wire concentric lay stranded conductor n.
yuvarlak tabakalı yuvarlatılmış tüp round laminated rolled tube n.
yuvarlak telli eş merkez tabakalı örgülü iletken round wire concentric stranded conductor n.
(karbon çelikler ve bazı dökme demirlerde) tabakalı yapı pearlite n.
tabakalı kayaca ait ince ve düz levha slate n.
tabakalı kayaç parçası slate n.
tabakalı kayaç katmanı slate n.
dört tabakalı four-layered adj.
iki tabakalı double-ply adj.
iki tabakalı bistratum adj.
tek tabakalı single-course adj.
tek tabakalı single-layer adj.
üç tabakalı triple-layered adj.
üç tabakalı three-layered adj.
ikiz kristal tabakalı polysynthetic adj.
çok tabakalı volkan külü mle (multi-layer ejecta) abrev.
çok tabakalı püskürük mle (multi-layer ejecta) abrev.
Electric
birbiri üzerine çift tabakalı sargı double layer winding n.
çift tabakalı bobin sarımı double layer coil winding n.
dört tabakalı transistor four-layer transistor n.
tabakalı deşarj striated discharge n.
Construction
çok tabakalı bileşenler multilayer components n.
iki tabakalı beton kaplama two-course concrete pavement n.
sabit çok tabakalı seramik fixed multilayer ceramic n.
tabakalı yapı lamellar structure n.
tabakalı yapı platelike structure n.
tabakalı kiriş laminated beam n.
Woodworking
çok tabakalı parke elemanları multi-layer parquet elements n.
ileri tabakalı ağaç malzeme teknolojisi advanced laminated wood material technology n.
masif ahşap ve yapıştırılmış tabakalı ahşap solid timber and glued laminated timber n.
tutkallı tabakalı kereste glued-laminated timber n.
tabakalı ağaç prizma laminated wood prism n.
yapıştırma tabakalı ahşap kiriş glulam beam n.
yapıştırma tabakalı ahşap glulam n.
yapıştırma tabakalı öğe glulam member n.
Aeronautic
tabakalı kümülüs cumulus fractus n.
Marine
haliçte iki tabakalı akış two-layer flow in estuary n.
iki tabakalı akış two-layer flow n.
ısılı film tabakalı akıntı hızı ölçen aygıt hot-film current meter n.
tabakalı akış stratified flow n.
termal  tabakalı oluşum thermal stratification n.
ince tabakalı deniz buzu sludge n.
Medical
yanık tedavisinde deneysel olarak kullanılan iki tabakalı sentetik bir kaplama artificial skin n.
Food Engineering
çok tabakalı malzeme composite material n.
çift tabakalı bilayer adj.
çok tabakalı multilayer adj.
iki tabakalı bilayer adj.
Statistics
tabakalı örnek stratified sample n.
tabakalı örnekleme stratified sampling n.
Biology
pulsu tabakalı lamelliferous adj.
Marine Biology
kabuklu deniz hayvanlarının ağız arkasında bulunan tabakalı uzantı labium n.
Zoology
çok tabakalı epitel stratified epithelium n.
ördek ve kazların sahip olduğu gibi ince tabakalı gagaya sahip olma lamellirostral n.
Botanic
iki tabakalı dithecal adj.
Forestry
iki tabakalı meşçere two-storied stand n.
Environment
tabakalı numune alma metodu stratified sampling method n.
tabakalı akış laminar flow n.
Geography
tabakalı görünen (tepe) shelfy adj.
Meteorology
tabakalı kuruduman layered haze n.
Geology
kubbe şeklinde tabakalı kaya oluşumu pericline n.
kubbe şeklinde tabakalı kaya oluşumu dome n.
ın-situ organizmaların tabakalı birikimi biostrome n.
tabakalı yanardağ stratovolcano n.
tabakalı zemin stratified soil n.
diğerlerinden görünüm ve oluşum bakımından farklı bir kaya veya tabakalı kitle facies n.
özellikle diziliş ve yer bakımından benzer fakat çağdaş olmayan tabakalı katmanların benzer şekilde düzenlenmesi homotaxy n.
(kristal veya kayaç) önceki büyüme evrelerini gösteren tabakalı dış hat phantom n.
Military
tabakalı zırh laminated armour n.
yüksek infilak maddesinin tam ortasında çok tabakalı bir yapıdan meydana gelen patlayıcı fitil mild detonating cord n.
Abbreviation
ince tabakalı kromatografi tlc (thin-layer chromatography) n.
Entomology
tabakalı uçları olan (böcek anteni) lamellicorn adj.