tanımlanmış - Türkisch Englisch Wörterbuch

tanımlanmış

Bedeutungen von dem Begriff "tanımlanmış" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 6 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
tanımlanmış described adj.
The countries described as 'the axis of evil' no longer had anything to do with international terrorism.
Şer odakları' olarak tanımlanan ülkelerin artık uluslararası terör ile hiçbir ilgisi kalmamıştır.

More Sentences
tanımlanmış defined adj.
tanımlanmış declared adj.
tanımlanmış identified adj.
tanımlanmış signate adj.
Computer
tanımlanmış nominal adj.

Bedeutungen, die der Begriff "tanımlanmış" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 64 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
iyi tanımlanmış well defined adj.
It is the framework for climate change which is well defined and in place.
İklim değişikliği için iyi tanımlanmış ve yürürlükte olan bir çerçevedir.

More Sentences
iyi tanımlanmış well-defined adj.
The instructions were well-defined.
Yönergeler iyi bir şekilde tanımlanmıştır.

More Sentences
kesin olarak tanımlanmış precisely defined adj.
Exemptions are only permitted in precisely defined cases.
Muafiyetlere yalnızca kesin olarak tanımlanmış durumlarda izin verilir.

More Sentences
tanımlanmış işlev defined function n.
çevresi kapatılmış ya da açıkça tanımlanmış alan precinct n.
bulutlu veya eksik tanımlanmış boya izi nebulation n.
tanımlanmış görev term of reference [brit] n.
tanımlanmış faaliyet alanı term of reference [brit] n.
eksik tanımlanmış şey hinterland n.
doğru olarak tanımlanmış properly defined adj.
eksik tanımlanmış nebulated adj.
tekrar tanımlanmış redefined adj.
yeniden tanımlanmış redefined adj.
eksik tanımlanmış ill-defined adj.
eğreti tanımlanmış ill-defined adj.
net biçimde tanımlanmış clearly defined adj.
iyi tanımlanmış trenchant adj.
Colloquial
açık biçimde tanımlanmış clear cut adj.
Trade/Economic
tanımlanmış sosyal yardım yükümlülüğünün bugünkü değeri present value of a defined benefit obligation n.
Law
ne şekilde adlandırılmış veya tanımlanmış olursa olsun however named or described expr.
Insurance
tanımlanmış fayda planı defined benefit pension plan n.
Technical
aleve dayanıklılığı tanımlanmış cam elyafı örgülü bakır kaplı poliimid tabaka polyimide woven glass fabric copper-clad laminated sheet of defined flammability n.
alevlenebilirliği tanımlanmış bakır kaplı örülmüş cam kumaş modifiyeli epoksi tabaka modified woven glass fabric copper-clad laminated sheet of defined flammability n.
aleve dayanıklılığı tanımlanmış bakır kaplı epoksi cam elyaf bulunan tabakalar epoxide glass copper-clad laminated sheet of defined flammability n.
aleve dayanıklılığı tanımlanmış bakır kaplı fenolik selüloz kağıt tabakalar phenolic cellulose paper copper-clad laminated sheet of defined flammability n.
aşırı tanımlanmış modeller overidentified models n.
iyi tanımlanmış kanallarda kullanılan şamandıra lateral system n.
iyi tanımlanmış frekans well defined frequency n.
tutuşabilirliği tanımlanmış halojen olmayan epoksit yünlü e-cam güçlendirilmiş laminant yapraklar non-halogenated epoxide woven e-glass reinforced laminated sheets of defined flammability n.
tanımlanmış kompostlama şartları defined composting conditions n.
alevlenebilirliği tanımlanmış of defined flammability adj.
önceden tanımlanmış predefined adj.
sisteme tanımlanmış system-defined adj.
tutuşabilirliği tanımlanmış of defined flammability adj.
Computer
tanımlanmış terim defined term n.
tam tanımlanmış alan adı fully qualified domain name n.
önceden tanımlanmış default adj.
önceden tanımlanmış predefined adj.
Informatics
önceden tanımlanmış parametreler default arguments n.
Telecom
otomatik tanımlanmış harici arama automatic identified outward dialing n.
Aeronautic
radarda tanımlanmış uçak radar identified aircraft n.
tanımlanmış veri static data n.
inişe hazırlanan uçağın takip ettiği radar huzmesi ile tanımlanmış hat glidepath n.
Medical
iyi tanımlanmış immün yetersizlik sendromu well-defined immunodeficiency syndrome n.
iyi tanımlanmış yaygın olmayan bir nörovasküler sendrom an uncommon well-defined neurovascular syndrome n.
olan iyi tanımlanmış yaygın olmayan bir nörovasküler sendrom an uncommon well-defined neurovascular syndrome n.
ingiliz cerrah john hunter tarafından keşfedilmiş veya tanımlanmış hunterian adj.
Anatomy
caspar friedrich wolff tarafından tanımlanmış wolffian adj.
anatomi uzmanı schneider tarafından keşfedilmiş veya tanımlanmış schneiderian adj.
Pathology
beynin diğer tanımlanmış bozuklukları other specified disorders of brain n.
memenin tanımlanmış diğer bozuklukları other specified disorders of breast n.
penisin diğer tanımlanmış bozuklukları other specified disorders of penis n.
Math
daha basit birkaç fonksiyonun kendi değerlerine tekrar tekrar uygulanması ile tanımlanmış fonksiyon recursive function n.
iyi tanımlanmış küme well-defined set n.
bir vektör uzayından diğerine tanımlanmış eşleme bağıntısı operator n.
Logic
ilkel ve önceden tanımlanmış sembollerle ifade edilen kanıtlanmamış bir teoremin türetilmesini engelleyen (matematiksel tanım) noncreativity n.
Statistics
tam tanımlanmış model just identified model n.
Chemistry
metanın iyi tanımlanmış asit özelliklerine sahip, renksiz yağlı veya kristalli, kloroforma benzer bir nitro türevi nitroform n.
metil krotonik asit ile tanımlanmış tiglic adj.
Astronomy
tanımlanmış uçan cisim ifo (identified flying object) abrev.
Military
tanımlanmış deniz resmi recognized maritime picture n.
tanımlanmış hava resmi recognized air picture n.
tanımlanmış hava resmi üretim merkezi recognized air picture production centre n.
(hedefe atılan bomba için başlangıç noktası olarak kullanılan) iyi tanımlanmış hedef nokta initial point n.