Türkisch | Englisch | |
---|---|---|
Common Usage | ||
Common Usage | tanışıklık | acquaintance n. |
General | ||
General | tanışıklık | acquaintanceship n. |
General | tanışıklık | acquaintant n. |
General | tanışıklık | acquaintedness n. |
Türkisch | Englisch | |
---|---|---|
General | ||
General | karşılıklı tanışıklık | mutual acquaintance n. |
General | tanışıklık düzeyi | acquaintedness n. |
General | tanışıklık seviyesi | acquaintedness n. |
General | selamdan öteye geçmeyen tanışıklık | a speaking acquaintance n. |
Law | ||
Law | tanışıklık, iş ilişkisi vb. durumlardan dolayı tarafsız olamayacağına hükmedilen jüri üyesinin reddedilmesi | challenge to the favor n. |