| Türkisch | Englisch | |
|---|---|---|
| General | ||
| General | telgraf gibi | telegraphical adj. |
| General | telgraf gibi | telegraphic adj. |
| Türkisch | Englisch | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| General | haber (mektup/not/telgraf gibi iletilen) | communication n. | ||
|
All communication from the palace has been halted until further notice. Bir sonraki duyuruya kadar saraydan gelen tüm haberler durdurulmuştur. More Sentences |
||||
| Law | ||||
| Law | yazı yazma, keman çalma, telgraf gönderme gibi işlerin aşırı yapılmasından ötürü parmak kaslarında oluşan ağrılı spazm | writer of the tallies n. | ||
| Law | yazı yazma, keman çalma, telgraf gönderme gibi işlerin aşırı yapılmasından ötürü parmak kaslarında oluşan ağrılı spazm | scrivener's palsy n. | ||
| Telecom | ||||
| Telecom | harf, rakam gibi sembollerin dairesel kadran plakasına yerleştirildiği bir tür telgraf | dial telegraph n. | ||