temin eden - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

temin eden



Bedeutungen von dem Begriff "temin eden" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 5 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
temin eden ensurer n.
temin eden elicitor n.
temin eden deliverer n.
temin eden supplier n.
temin eden assuring adj.

Bedeutungen, die der Begriff "temin eden" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 23 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
bir iş için lüzumlu malzemenin vaktinde gelmesini temin eden expediter n.
muvazene temin eden equilibrator n.
yardımını temin eden enlister n.
bir iş için lüzumlu malzemenin vaktinde gelmesini temin eden expeditor n.
yoksullara gıda temin eden kurum food pantry n.
avrupalı köle tüccarlarına köle temin eden afrika yerlisi caboceer [formerly] n.
belirli bir sonucun veya durumun oluşacağını temin eden şey guarantee n.
kalacak yer temin eden kimse succorer [us] n.
kalacak yer temin eden kimse succourer [uk] n.
Trade/Economic
bir malın teslimsiz satışını temin eden satış senedi absolute bill of sale n.
Politics
(britanya'da) bir yıldan uzun sürelik işsizlere geçici iş temin eden eski bir devlet planı community programme (cp) n.
(eski ingiliz hükümetinde) ayrıcalıklı tedarik hakkı kapsamında erzak ve konaklama temin eden memur purveyor n.
federal kurumlara ve yüklenicilerine bilimsel ve teknik bilgi temin eden, savunma bakanlığı'na bağlı bir kurum dtic (defense technical information center) abrev.
Industry
yağ ve yağ ürünleri temin eden endüstri oil business n.
yeni bir ürün veya işlemin son denemelerini yapıp piyasa modelleri temin eden kısıtlı ölçekli üretim tesisi semiworks n.
Insurance
mücevhercinin stoklarını tüm rizikolara karşı temin eden poliçe jeweller's block policy n.
uzaya fırlatılma aşamasında meydana gelebilecek veya programlanan fonksiyonlarını yerine getirememelerinden kaynaklanan maddi hasarları temin eden kapsamlı poliçe launch insurance n.
belirli bir süre sonunda hak sahibine belirli bir tutarın ödenmesini temin eden hayat sigortası endowment assurance n.
belirli bir süre sonunda hak sahibine belirli bir tutarın ödenmesini temin eden hayat sigortası endowment policy n.
Technical
aracın yana kaymayacağını veya tehlikeli direnç göstermeyeceğini temin eden (direksiyon yöntemi) positive adj.
Biology
besinlerini canlı olmayan ölü organik maddelerden temin eden organizma saprobe n.
rumendeki lipoliz ve hidrojenleşmeye karşı dayanıklı olup lesitin temin eden yağ dry fat n.
History
(eski ingiliz hükümetinde) hükümdara kanun kapsamında erzak ve konaklama temin eden memur purveyor n.