Verlauf

the border

Bedeutungen von dem Begriff "the border" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 1 Ergebniss(e)

	Kategorie	Englisch	Türkisch
Geography
1	Geography	the border n.	iskoçya ve ingiltere'nin sınır bölgeleri

Bedeutungen, die der Begriff "the border" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 28 Ergebniss(e)

	Kategorie	Englisch	Türkisch
General
1	General	the border with n.	ile olan sınır
2	General	over the border n.	sınır çizgisinin ötesi
3	General	over the border n.	sınırın ötesi
4	General	drive across the border v.	(araçla) sınırı geçmek
5	General	cross the border v.	yurt dışına çıkış yapmak
6	General	slip over the border v.	yurt dışına çıkış yapmak
7	General	drive across the border v.	araçla sınır dışına çıkmak/sınırı geçmek
8	General	drive over the border v.	yurt dışına çıkış yapmak
9	General	slip across the border v.	yurt dışına çıkış yapmak
10	General	guard the border v.	sınırı korumak
11	General	guard the border v.	sınır korumak
12	General	patrol the border v.	sınır korumak
13	General	patrol the border v.	sınırı korumak
14	General	cross the border illegally v.	yasadışı yollardan sınırı geçmek
15	General	cross the border illegally v.	yasadışı yollarla sınırdan geçmek
16	General	prevent weapons from being illegally smuggled across the border v.	silahların sınırdan yasa dışı yollarla kaçırılmasını engellemek
17	General	wait for a permission to cross the border v.	sınırdan geçmek için izin beklemek
18	General	cross the border v.	sınırı geçmek
19	General	mass troops along the border v.	sınıra asker yığmak
20	General	live on the border of v.	'nın sınırında yaşamak
Colloquial
21	Colloquial	get someone across the border v.	birini sınırdan geçirmek
Law
22	Law	prevent weapons from being illegally smuggled across the border v.	silahların sınırdan yasa-dışı yollarla alınması/kaçırılmasını engellemek
Politics
23	Politics	monitoring of the border n.	sınır izleme
24	Politics	admission at the border n.	sınırda kabul
25	Politics	drive over the border v.	sınırı geçmek
26	Politics	slip over the border v.	sınırı geçmek
27	Politics	slip across the border v.	sınırı geçmek
28	Politics	cross the border v.	sınırı geçmek