Verlauf

the sea

Bedeutungen von dem Begriff "the sea" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 38 Ergebniss(e)

	Kategorie	Englisch	Türkisch
Common Usage
1	Common Usage	sea n.	deniz
General
2	General	sea n.	okyanus
3	General	sea n.	dalga
4	General	sea n.	umman
5	General	sea n.	derya
6	General	sea n.	enginlik, çalkantılılık, taşkın gibi sebeplerden denize benzetilen şey
7	General	sea n.	denizcilik mesleği
8	General	sea n.	geçim kaynağı olarak gemicilik
9	General	sea n.	deniz suyu
10	General	sea n.	tuzlu su
11	General	sea n.	bol miktar
12	General	sea adj.	denizle ilgili
13	General	sea adj.	deniz
14	General	sea adj.	deniz tarafından yapılmış
15	General	sea adj.	deniz tarafından oluşturulmuş
16	General	sea adj.	deniz tarafından şekillendirilmiş
17	General	sea adj.	deniz hareketleri nedeniyle oluşmuş
18	General	sea adj.	deniz hareketleri nedeniyle şekillenmiş
Marine
19	Marine	sea n.	deniz
20	Marine	sea adj.	gemiye ait veya ilişkili
21	Marine	sea adj.	gemi tayfasına ait veya ilişkili
22	Marine	sea adj.	gemi donanımına ait veya ilişkili
23	Marine	sea adj.	denizcilere ait
24	Marine	sea adj.	denizciler tarafından kullanılan
25	Marine	sea adj.	gemi yolcularına ait
26	Marine	sea adj.	gemi yolcuları tarafından kullanılan
27	Marine	sea adj.	açık denizde kullanmaya elverişli
28	Marine	sea adj.	açık denizde seyretmeye elverişli
29	Marine	sea adj.	seyrüsefere ait veya ilişkili
30	Marine	sea adj.	gemiciliğe ait veya ilişkili
31	Marine	sea adj.	deniz sebebiyle birikmiş
Astronomy
32	Astronomy	sea n.	ay ve mars yüzeyindeki karanlık bölgelere verilen ad
Geography
33	Geography	sea n.	denizin belirli bir bölümü
34	Geography	sea n.	büyük su kütlesinin yüzeyindeki hareket veya bu hareketin yönü
35	Geography	sea n.	dalgalı su
36	Geography	sea n.	büyük dalga
37	Geography	sea n.	esen rüzgar sebebiyle deniz gibi su kütlesinde meydana gelen çalkantı
Meteorology
38	Meteorology	sea n.	deniz

Bedeutungen, die der Begriff "the sea" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 144 Ergebniss(e)

	Kategorie	Englisch	Türkisch
General
1	General	the caspian sea n.	hazar denizi
2	General	communication with the sea n.	denizle bağlantı
3	General	the north sea n.	kuzey denizi
4	General	trough of the sea n.	dalgalar arası çukur
5	General	arm of the sea n.	körfez
6	General	the mediterranean sea n.	akdeniz
7	General	the aegean sea n.	ege denizi
8	General	law of the sea n.	deniz hukuku
9	General	the open sea n.	açık deniz
10	General	the caribbean sea n.	karayip denizi
11	General	the black sea n.	karadeniz
12	General	the south sea islands n.	büyük okyanusun güney kısmındaki adalar
13	General	the irish sea n.	irlanda denizi
14	General	the open sea n.	engin deniz
15	General	the aegean sea n.	adalar denizi
16	General	the baltic sea n.	baltık denizi
17	General	the red sea n.	kızıldeniz
18	General	the high sea n.	engin deniz
19	General	distance from the sea n.	denize uzaklık
20	General	house facing the sea n.	denize bakan ev
21	General	surrounded on three sides by the sea n.	üç tarafı denizlerle çevrili
22	General	bottom of the sea n.	denizin dibi
23	General	bottom of the sea n.	deniz dibi
24	General	smell of the sea n.	denizin kokusu
25	General	smell of the sea n.	deniz kokusu
26	General	level of the sea n.	deniz seviyesi
27	General	swim in the sea v.	denizde yüzmek
28	General	flow into the sea v.	denize akmak
29	General	(a house etc) overlook the sea v.	deniz görmek
30	General	(a house etc) overlook the sea v.	denizi görmek
31	General	undulate the sea v.	denizi dalgalandırmak
32	General	jump into the sea v.	denize atlamak
33	General	cross the sea v.	denizi aşmak
34	General	cross the sea v.	deniz aşmak
35	General	flow into the sea v.	(nehir) denize dökülmek
36	General	empty into the sea v.	(nehir) denize dökülmek
37	General	be surrounded on three sides by the sea v.	üç tarafı denizlerle çevrili olmak
38	General	live by the sea v.	deniz kenarında yaşamak
39	General	live by the sea v.	geçimini denizden sağlamak
40	General	drive the enemy into the sea v.	düşmanı denize dökmek
41	General	drive the enemy forces into the sea v.	düşmanı denize dökmek
42	General	throw the enemy into the sea v.	düşmanı denize dökmek
43	General	see the bottom of the sea v.	denizin dibini görmek
44	General	be stranded in the sea v.	denizde mahsur kalmak
45	General	(a house etc) overlooking the sea adj.	deniz gören
46	General	(a house etc) overlooking the sea adj.	denizi gören
47	General	beyond the sea adv.	denizlerin ötesinde
48	General	by the sea adv.	deniz kenarından
49	General	below the sea level adv.	deniz seviyesinin altında
50	General	off the coast of black sea adv.	karadeniz açıkları
51	General	in these parts of the sea adv.	denizin bu bölgelerindeki
Phrases
52	Phrases	caught between the devil and the deep blue sea expr.	aşağı tükürsen bıyık yukarı tükürsen sakal
53	Phrases	caught between the devil and the deep blue sea expr.	iki ucu boklu değnek
54	Phrases	caught between the devil and the deep blue sea expr.	iki arada bir derede
Proverb
55	Proverb	anyone can hold the helm when the sea is calm	deniz sakinken dümeni herkes tutar
56	Proverb	anyone can hold the helm when the sea is calm	sakin denizde herkes kaptan kesilir
Colloquial
57	Colloquial	bride of the sea n.	venedik
58	Colloquial	all rivers fall into the sea expr.	her yol roma'ya çıkar
59	Colloquial	all rivers fall into the sea expr.	su akar yolunu bulur
60	Colloquial	all rivers fall into the sea expr.	tilkinin dönüp dolaşıp geleceği yer yine kürkçü dükkanıdır
Idioms
61	Idioms	between the devil and the deep blue sea v.	iki ucu boklu değnek
62	Idioms	follow the sea v.	denizci olmak
63	Idioms	follow the sea v.	gemici olmak
64	Idioms	caught between the devil and the deep blue sea adv.	iki ateş arasında
65	Idioms	caught between the devil and the deep blue sea adv.	kendini iki ateş arasında bulmuş
66	Idioms	caught between the devil and the deep blue sea adv.	aşağı tükürsen sakal yukarı tükürsen bıyık
67	Idioms	caught between the devil and the deep blue sea adv.	iki ucu boklu değnek
68	Idioms	caught between the devil and the deep blue sea adv.	iki arada bir derede kalma
69	Idioms	between the devil and the deep blue sea expr.	aşağı tükürsen sakal yukarı tükürsen bıyık
70	Idioms	not the only fish in the sea expr.	bulunmaz hint kumaşı değil
71	Idioms	she is not the only fish in the sea expr.	denizdeki tek balık o değil (sana kız mı yok?)
72	Idioms	as scary as the sea expr.	deniz gibi ürkütücü
73	Idioms	there are plenty more fish in the sea expr.	denizde daha çok balık var
74	Idioms	there are plenty of other fish in the sea expr.	elini sallasan ellisi
75	Idioms	there are plenty more fish in the sea expr.	elini sallasan ellisi
76	Idioms	between the devil and the deep sea expr.	iki arada bir derede
77	Idioms	between the devil and the deep blue sea expr.	iki arada bir derede
78	Idioms	there are plenty more fish in the sea expr.	sana göre eş mi yok
79	Idioms	there are plenty of other fish in the sea expr.	sana göre eş mi yok
80	Idioms	caught between the devil and the deep blue sea expr.	aşağı tükürsen sakal yukarı tükürsen bıyık
81	Idioms	there are other (good) fish in the sea expr.	elini sallasa ellisi
82	Idioms	there are other (good) fish in the sea expr.	(birine) göre iş, eş mi yok
83	Idioms	there are other (good) fish in the sea expr.	birçok başka olasılık/fırsat var
84	Idioms	there are other (good) fish in the sea expr.	denizde başka balıklar da var
85	Idioms	there are plenty/lots more fish in the sea expr.	denizde daha çok balık var
86	Idioms	there are plenty/lots more fish in the sea expr.	elini sallasa ellisi
87	Idioms	there are plenty/lots more fish in the sea expr.	(birine) göre iş, eş mi yok
Speaking
88	Speaking	there are plenty of fish in the sea expr.	elini sallasan ellisi
89	Speaking	there are plenty of fish in the sea expr.	sana göre eş mi yok
Trade/Economic
90	Trade/Economic	perils of the sea n.	deniz riskleri
91	Trade/Economic	perils of the sea n.	deniz rizikoları
92	Trade/Economic	perils of the sea n.	deniz tehlikeleri
Law
93	Law	right access to the sea n.	denize erişim hakkı
94	Law	law of the sea n.	uluslararası deniz hukuku
Politics
95	Politics	regional marine pollution emergency response centre for the mediterranean sea n.	akdeniz bölgesel deniz kirliliği acil müdahale merkezi
96	Politics	united nations convention on the law of the sea n.	birleşmiş milletler deniz hukuku sözleşmesi
97	Politics	united nations convention on the law of sea n.	birleşmiş milletler deniz hukuku sözleşmesi
98	Politics	committee on the movement of air or sea passengers' baggage n.	hava veya deniz yolcularının bagajlarının dolaşımı komitesi
99	Politics	parliamentary assembly of the organization of the black sea economic cooperation n.	karadeniz ekonomik işbirliği parlamenter asamblesi
100	Politics	the commission on the protection of the black sea against pollution n.	karadeniz'in kirliliğe karşı korunması komisyonu
101	Politics	international commission for the scientific exploration of the mediterranean sea n.	uluslararası akdeniz bilimsel araştırmalar komisyonu
Institutes
102	Institutes	council of the baltic sea states n.	baltık ülkeleri konseyi
103	Institutes	international convention for the safety of life at sea n.	denizde can güvenliği uluslararası sözleşmesi
104	Institutes	forum architects of the black sea region (fabsr) n.	karadeniz mimarlık forumu
105	Institutes	turkish delegation to the parliamentary assembly of the black sea economic cooperation n.	karadeniz ekonomik işbirliği parlamenter asamblesi türk grubu
Insurance
106	Insurance	perils of the sea n.	deniz tehlikeleri
107	Insurance	not fit to sail on the sea adj.	denize elverişli olmayan
Marine
108	Marine	the mid-sea n.	akdeniz
109	Marine	a kind of boat used on the black sea n.	çapar
110	Marine	deep of the sea n.	denizin derinliği
111	Marine	perils of the sea n.	deniz rizikoları
112	Marine	certificate for the sea water fire fighting appliances n.	deniz suyu ile söndürme sistemi sertifikası
113	Marine	radioactive waste disposal into the sea n.	denize radyoaktif atık boşaltılması
114	Marine	perils of the sea n.	deniz muhataraları
115	Marine	sweeping of the sea n.	denizin temizlenmesi
116	Marine	perils of the sea n.	deniz tehlikeleri
117	Marine	the high sea n.	yüksek deniz
118	Marine	the heave of the sea expr.	gel-git olayının geminin seyri üzerindeki etkisi
Psychology
119	Psychology	fear of the sea n.	deniz fobisi
120	Psychology	fear of the sea n.	deniz korkusu
Marine Biology
121	Marine Biology	phosphorescence in the sea n.	yakamoz
Astronomy
122	Astronomy	mare frigoris (the sea of cold) n.	buz denizi
123	Astronomy	mare australe (the southern sea) n.	güney denizi
Education
124	Education	the black sea in world politics n.	dünya siyasetinde karadeniz
Literature
125	Literature	twenty thousand leagues under the sea n.	denizler altında 20 bin fersah
126	Literature	twenty thousand leagues under the sea n.	denizler altında yirmi bin fersah
127	Literature	the old man and the sea n.	yaşlı adam ve deniz
History
128	History	the south sea n.	büyük okyanus
129	History	battle of the bismarck sea n.	bismarck denizi savaşı
130	History	battle of the bismarck sea n.	bismarck denizi muharebesi
131	History	battle of the coral sea n.	mercan denizi savaşı
132	History	battle of the coral sea n.	mercan denizi muharebesi
133	History	battle of the philippine sea n.	filipin denizi savaşı
134	History	battle of the philippine sea n.	filipin denizi muharebesi
Geography
135	Geography	newbiggin-by-the-sea n.	ingiltere'de yerleşim yeri
136	Geography	wells-next-the-sea n.	ingiltere'de yerleşim yeri
137	Geography	carmel-by-the-sea n.	kaliforniya eyaletinde şehir
138	Geography	avon-by-the-sea n.	new jersey eyaletinde yerleşim yeri
139	Geography	saltburn-by-the-sea n.	ingiltere'de yerleşim yeri
140	Geography	lauderdale-by-the-sea n.	florida eyaletinde yerleşim yeri
141	Geography	manchester-by-the-sea n.	massachusetts eyaletinde yerleşim yeri
142	Geography	run perpendicular to the sea v.	denize dik uzanmak
Military
143	Military	survivability in the sea n.	denizde hayatta kalma
Music
144	Music	a folk dance of the eastern black sea coastal region n.	horon