Türkisch - Englisch
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Englisch Synonyme
Synonyme
Über uns
Werkzeuge
Quellen
Kontakt
Einloggen / Registrieren
Licht Ausschalten
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyme
Werkzeuge
Über uns
Quellen
Kontakt
Einloggen / Registrieren
EN-TR
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Spanisch - Englisch
Französisch - Englisch
Englisch Synonyme
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Verlauf
to give someone something
Bedeutungen, die der Begriff
"to give someone something"
mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 98 Ergebniss(e)
Kategorie
Englisch
Türkisch
General
1
General
give (someone) a chance (to do something)
v.
meydan vermek
2
General
give someone to understand something
v.
birine bir şeyi ima etmek
Phrasals
3
Phrasals
give something to someone
v.
bir şeyi birine vermek
4
Phrasals
give chase to someone or something
v.
kovalamak
5
Phrasals
give chase to someone or something
v.
peşine düşmek
6
Phrasals
give chase to someone or something
v.
takip etmek
7
Phrasals
give a gift of something to someone
v.
(bir kimseye birşey(i)) hediye etmek
8
Phrasals
give (something) to (someone)
v.
(birine bir şeyi) vermek
9
Phrasals
give (something) to (someone)
v.
(birine bir şeyi) iletmek
10
Phrasals
give (something) to (someone)
v.
(birine bir şeyi) teslim etmek
11
Phrasals
give (something) to (someone)
v.
(birine bir şeyi) hediye etmek
12
Phrasals
give (something) to (someone)
v.
(birine bir şeyi) hediye olarak vermek
13
Phrasals
give someone or something back (to someone or something)
v.
birini/bir şeyi (birine/bir şeye) geri vermek
14
Phrasals
give someone or something back (to someone or something)
v.
birini/bir şeyi (birine/bir şeye) iade etmek
15
Phrasals
give in to (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) boyun eğmek
16
Phrasals
give in to (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) teslim olmak
17
Phrasals
give in to (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) kabul etmek
18
Phrasals
give out (to one) about (someone or something) [ireland]
v.
(biri/bir şey) hakkında (birine) şikayet etmek
19
Phrasals
give out (to one) about (someone or something) [ireland]
v.
(biri/bir şey) hakkında (birine) yakınmak
20
Phrasals
give out (to one) about (someone or something) [ireland]
v.
(biri/bir şey) hakkında (birine) söylenmek
21
Phrasals
give out (to one) about (someone or something) [ireland]
v.
(biri/bir şey) hakkında (birini) azarlamak
22
Phrasals
give out (to one) about (someone or something) [ireland]
v.
(biri/bir şey) hakkında (birini) paylamak
23
Phrasals
give something over (to someone or something)
v.
bir şeyi (birine/bir şeye) vermek
24
Phrasals
give something over (to someone or something)
v.
bir şeyi (birine/bir şeye) teslim etmek
25
Phrasals
give someone or something up (to someone)
v.
birini/bir şeyi (birine) teslim etmek
26
Phrasals
give someone or something up (to someone)
v.
birini/bir şeyi (birine) bırakmak
Idioms
27
Idioms
give oneself over to someone or something
v.
birine/bir şeye teslim olmak
28
Idioms
give oneself over to someone or something
v.
birine/bir şeye boyun eğmek
29
Idioms
give oneself over to someone or something
v.
birine/bir şeye karşı pes etmek
30
Idioms
give oneself over to someone or something
v.
kendini birine/bir şeye kaptırmak
31
Idioms
give oneself over to someone or something
v.
birine/bir şeye odaklanmak
32
Idioms
give oneself over to someone or something
v.
kendini birine/bir şeye tamamen vermek
33
Idioms
give a black eye to (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) itibarını zedelemek
34
Idioms
give a black eye to (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) kötü göstermek
35
Idioms
give a black eye to (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) çamur atmak
36
Idioms
give a black eye to (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) adına leke sürmek
37
Idioms
give bad marks to (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) olumsuz değerlendirmek
38
Idioms
give bad marks to (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) olumsuz bakmak
39
Idioms
give bad marks to (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) kötü bulmak
40
Idioms
give bad marks to (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) geçer not vermemek
41
Idioms
give bad marks to (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) kötü not vermek
42
Idioms
give (someone) an itch to (do something)
v.
(birine bir şey yapmayı) istetmek
43
Idioms
give (someone) an itch to (do something)
v.
(birinin bir şey yapmaya) olan isteğini tetiklemek/uyandırmak
44
Idioms
give (someone) an itch to (do something)
v.
(birini bir şey yapmaya) olan hevesini uyandırmak
45
Idioms
give (someone) an itch to (do something)
v.
(birinde bir şey yapmak) için istek uyandırmak
46
Idioms
give (someone) an itch to (do something)
v.
(birinde bir şey yapma) isteği/arzusu uyandırmak
47
Idioms
give (someone) an itch to (do something)
v.
(birinde bir şey yapmaya) karşı ilgi uyandırmak
48
Idioms
give (someone) an itch to (do something)
v.
(birinin bir şey yapmaya) karşı olan ilgisini/arzusunu tetiklemek
49
Idioms
give (someone) the itch to (do something)
v.
(birine bir şey yapmayı) istetmek
50
Idioms
give (someone) the itch to (do something)
v.
(birinin bir şey yapmaya) olan isteğini tetiklemek/uyandırmak
51
Idioms
give (someone) the itch to (do something)
v.
(birini bir şey yapmaya) olan hevesini uyandırmak
52
Idioms
give (someone) the itch to (do something)
v.
(birinde bir şey yapmak) için istek uyandırmak
53
Idioms
give (someone) the itch to (do something)
v.
(birinde bir şey yapma) isteği/arzusu uyandırmak
54
Idioms
give (someone) the itch to (do something)
v.
(birinde bir şey yapmaya) karşı ilgi uyandırmak
55
Idioms
give (someone) the itch to (do something)
v.
(birinin bir şey yapmaya) karşı olan ilgisini/arzusunu tetiklemek
56
Idioms
give credence to someone or something
v.
birine/bir şeye inanmak
57
Idioms
give credence to someone or something
v.
birine/bir şeye güvenmek
58
Idioms
give credence to someone or something
v.
birine/bir şeye itimat etmek
59
Idioms
give (a) preference to (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) tercih etmek
60
Idioms
give (a) preference to (someone or something)
v.
tercihini (birinden/bir şeyden) yana kullanmak
61
Idioms
give (a) preference to (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) öncelik vermek
62
Idioms
give (an) ear to someone or something
v.
birine/bir şeye kulak vermek
63
Idioms
give (an) ear to someone or something
v.
birini/bir şeyi dinlemek
64
Idioms
give one's ear to someone or something
v.
birine/bir şeye kulak vermek
65
Idioms
give one's ear to someone or something
v.
birini/bir şeyi dinlemek
66
Idioms
give (something) back (to someone) with interest
v.
(birine bir şeyi) faiziyle geri vermek/ödemek
67
Idioms
give a bad name to (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) adını lekelemek
68
Idioms
give a bad name to (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) itibarını zedelemek/lekelemek
69
Idioms
give a bad name to (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) adına leke sürmek
70
Idioms
give a bad name to (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) adını kötüye çıkarmak
71
Idioms
give a wide berth to (someone or something)
v.
(birinden/bir şeyden) uzak durmak
72
Idioms
give a wide berth to (someone or something)
v.
(biriyle/bir şeyle) mesafeyi korumak
73
Idioms
give a wide berth to (someone or something)
v.
(biriyle/bir şeyle) araya mesafe koymak
74
Idioms
give a wide berth to (someone or something)
v.
(birinden/bir şeyden) kaçınmak
75
Idioms
give a wide berth to (someone or something)
v.
(birinden/bir şeyden) sakınmak
76
Idioms
give a wide berth to (someone or something)
v.
(biriyle/bir şeyle) etkileşime girmekten kaçınmak
77
Idioms
give an account (of someone or something) (to someone)
v.
(birine biri/bir şey) konusunda/hakkında hesap vermek
78
Idioms
give an account (of someone or something) (to someone)
v.
(birine biri/bir şey) konusunda/hakkında açıklama yapmak
79
Idioms
give an account (of someone or something) (to someone)
v.
(birine biri/bir şey) konusunda/hakkında bilgi vermek
80
Idioms
give birth to (someone or something)
v.
doğurmak
81
Idioms
give birth to (someone or something)
v.
dünyaya getirmek
82
Idioms
give birth to (someone or something)
v.
meydana getirmek
83
Idioms
give birth to (someone or something)
v.
yaratmak
84
Idioms
give ear to (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) kulak vermek
85
Idioms
give ear to (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) dinlemek
86
Idioms
give ear to (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) göz önünde bulundurmak
87
Idioms
give ear to (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) sözlerine önem vermek
88
Idioms
give preference to (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) öncelik vermek
89
Idioms
give preference to (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) tercih etmek
90
Idioms
give rein to (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) açık çek vermek
91
Idioms
give rein to (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) istediğini yapma özgürlüğü vermek/tanımak
92
Idioms
give rein to (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) tam yetki vermek
93
Idioms
give rein to (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) istediği gibi hareket etme/ilerleme özgürlüğü vermek
94
Idioms
give the green light to someone/something
v.
birine/bir şeye yeşil ışık yakmak
95
Idioms
give the green light to someone/something
v.
birine/bir şeye geçiş veya başlama izni vermek
96
Idioms
give the green light to someone/something
v.
birine/bir şeye izin/onay vermek
97
Idioms
give way to (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) öncelik vermek/tanımak
98
Idioms
give way to (someone or something)
v.
yerini (birine/bir şeye) bırakmak
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of to give someone something
×
Term Options
Übersetzung Vorschlagen / Korrigieren
Französisch Englisch Wörterbuch
Spanisch Englisch Wörterbuch
Deutsch Englisch Wörterbuch
Englisch Synonyme Wörterbuch
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy