to stay

Bedeutungen, die der Begriff "to stay" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 63 Ergebniss(e)

	Kategorie	Englisch	Türkisch
General
1	General	somewhere to stay n.	kalacak bir yer
I need somewhere to stay. Kalacak bir yere ihtiyacım var. More Sentences
2	General	not to stay v.	kalmamak
We told Tom not to stay out late. Tom'a geç saate kadar dışarıda kalmamasını söyledik. More Sentences
Idioms
3	Idioms	come to stay v.	kalıcı olmak
It is a success, and it has come to stay. Bu bir başarıdır ve kalıcı olmaya gelmiştir. More Sentences
4	Idioms	here to stay adj.	kalıcı
Mobile marketing is no longer a fad; it is here to stay. Çevrimiçi pazarlama artık geçici bir furya değil; kalıcı olarak burada. More Sentences
General
5	General	be here to stay v.	vazgeçilmez olmak
6	General	come to stay v.	bir yere devamlı yaşamak amacıyla gelmek
7	General	be here to stay v.	kalıcı olmak
8	General	be able to stay in power v.	iktidarda ayakta kalmak
9	General	have no place to stay v.	kalacak yeri olmamak
10	General	stay loyal to v.	-e sadık kalmak
11	General	stay loyal to v.	-e bağlı kalmak
12	General	stay up to date v.	güncel kalmak
13	General	try to stay calm v.	sakin kalmaya çalışmak
14	General	try to stay calm v.	sükunetini korumaya çalışmak
15	General	stay faithful to his wife v.	karısına sadık kalmak
16	General	stay faithful to her husband v.	kocasına bağlı kalmak
17	General	stay faithful to his wife v.	karısına bağlı kalmak
18	General	stay faithful to her husband v.	kocasına sadık kalmak
19	General	stay to the end v.	sonuna kadar kalmak
20	General	stay to dinner v.	akşam yemeğine kalmak
Phrasals
21	Phrasals	stay to (something) v.	(bir şeye) kalmak
22	Phrasals	stay to (something) v.	(yemeğe kalmak
Phrases
23	Phrases	where to stay expr.	nerede kalınır
24	Phrases	more to come stay tuned expr.	devamı az sonra bizden ayrılmayın
Colloquial
25	Colloquial	a place to stay n.	kalacak yer
26	Colloquial	give a place to stay v.	kalacak yer vermek
27	Colloquial	find yourself a place to stay expr.	kendine kalacak bir yer bul
Idioms
28	Idioms	struggle to stay alive v.	ölüm kalım savaşı vermek
29	Idioms	come to stay v.	kalıcı hale gelmek
30	Idioms	stay to the straight and narrow v.	doğru yoldan ayrılmamak
31	Idioms	stay to the straight and narrow v.	doğru yoldan sapmamak
32	Idioms	stay to the straight and narrow v.	doğru yoldan şaşmamak
33	Idioms	stay to the straight and narrow v.	katı ahlaki prensiplere göre yaşamak
34	Idioms	stay to the straight and narrow v.	cennete giden yoldan şaşmamak
Speaking
35	Speaking	I have to stay interj.	kalmak zorundayım
36	Speaking	give me a reason to stay here expr.	burada kalmam için bana bir sebep ver
37	Speaking	give them a reason to stay here expr.	burada kalmaları için onlara bir sebep ver
38	Speaking	better for you to stay out of it expr.	buna karışmasan iyi edersin
39	Speaking	do you have any place to stay tonight? expr.	bu gece kalacak yerin var mı?
40	Speaking	I want you to stay here expr.	burada kalmanı istiyorum
41	Speaking	she convinced me to stay here expr.	beni burada kalmaya ikna etti
42	Speaking	do you want to stay the night? expr.	geceyi burada geçirmek ister misin?
43	Speaking	if you don't mind i wish to stay expr.	izin verirseniz ben kalmak istiyorum
44	Speaking	do you need somewhere to stay? expr.	kalacak bir yere ihtiyacın var mı?
45	Speaking	better to stay that way expr.	öyle kalması daha iyi
46	Speaking	I'm looking for a place to stay expr.	kalacak yer arıyorum
47	Speaking	have you got a place to stay? expr.	kalacak yerin var mı?
48	Speaking	how come I have to stay here? expr.	neden burada kalmak zorunda kalıyorum?
49	Speaking	you didn't have to stay expr.	kalmak zorunda değildin
50	Speaking	I need a place to stay expr.	kalacak bir yere ihtiyacım var
51	Speaking	she told him to stay out of her life expr.	ona hayatından uzak durmasını söyledi
52	Speaking	I want to stay expr.	kalmak istiyorum
53	Speaking	do you want me to stay? expr.	kalmamı ister misin?
54	Speaking	we were only going to stay a year expr.	sadece bir yıl kalacaktık
55	Speaking	we told you to stay out of the way expr.	sana yolumuzdan çekil dedik
56	Speaking	you have to stay positive expr.	pozitif olmalısın
57	Speaking	stay close to me expr.	yanımdan ayrılma
Law
58	Law	appeal to the court for the stay of execution v.	yürütmeyi durdurma istemiyle dava açmak
59	Law	apply to the court for the stay of execution v.	yürütmeyi durdurma istemiyle dava açmak
Slang
60	Slang	be here to stay v.	vazgeçilmez olmak
61	Slang	be here to stay v.	kalıcı olmak
62	Slang	have come to stay v.	vazgeçilmez olmak
63	Slang	have come to stay v.	kalıcı olmak