Türkisch | Englisch | |
---|---|---|
General | ||
General | uzak alan | far field n. |
Computer | ||
Computer | uzak alan | far field n. |
Linguistics | ||
Linguistics | uzak alan | remote area n. |
Environment | ||
Environment | uzak alan | far-field n. |
Türkisch | Englisch | |
---|---|---|
General | ||
General | sirk çadırının en uzak uçlarında yer alan, maviye boyanmış, rezervesiz koltuklar | blues n. |
General | uzak mesafeyi hedef alan okçu | rover n. |
Technical | ||
Technical | uzak alan kırınımı | far-field diffraction n. |
Technical | uzak alan kaynak modeli kuramı | far-field source model n. |
Technical | uzak alan optiği | far-field optics n. |
Technical | (kirleri milden uzak tutmak için) vagon tekeri yuvasının ucunda yer alan plaka | cuttoo plate n. |
Telecom | ||
Telecom | uzak alan bölgesi | far field region n. |
Electric | ||
Electric | elektromanyetik tayfta uzak kızılötesi ile mikrodalgalar arasındaki frekansta yer alan radyasyon | terahertz radiation n. |
Physics | ||
Physics | uzak alan sınır şartları | far field boundary conditions n. |
Physics | uzak alan yaklaşımı | far-field approximation n. |
Geology | ||
Geology | uzak alan p dalga şekilleri | teleseismic p waveforms n. |