uzunca - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

uzunca



Bedeutungen von dem Begriff "uzunca" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 8 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
uzunca oblong adj.
uzunca tallish adj.
uzunca longish adj.
uzunca lengthily adv.
uzunca longly adv.
uzunca much adv.
Colloquial
uzunca lang adj.
Technical
uzunca oblong adj.

Bedeutungen, die der Begriff "uzunca" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 42 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
uzunca birkaç tel (saç) wisp n.
uzunca bir süre saecular n.
dar ve uzunca şey sliver n.
uzunca bıçak yarası gash n.
uzunca kağıt parçası slip n.
uzunca süre long time n.
uzunca süre extended period of time n.
aynı hızla uzunca bir süre gitmek cruise v.
uzunca tartışmak discuss extensively v.
uzunca tartışmak have a long discussion v.
uzunca tartışmak discuss at length v.
uzunca tartışmak have a long debate v.
uzunca nutuk çekmek overroast v.
uzunca bir süre quite a long time adv.
Phrasals
(bir şeyi) uzunca tartışmak/ele almak go into (something) v.
uzunca düşünüp taşındıktan sonra detaylarına karar vermek bash out v.
(bir şey) üzerinde uzunca vakit geçirmek linger over (something) v.
Phrases
uzunca bir süredir for quite some time expr.
uzunca bir süre quite some time expr.
(gelecekte) uzunca bir süre for a long time to come expr.
Idioms
birini bir yere gönderip olmayan bir şey istetip uzunca bir süre orada boşuna beklemesini sağlayan şaka a long stand n.
birini bir yere gönderip olmayan bir şey istetip uzunca bir süre orada boşuna beklemesini sağlayan şaka a long weight n.
uzunca bir zaman donkey's ears n.
bir şeye uzunca ve dikkatlice bakmak take a long hard look at something v.
uzunca bir süre gölge etmeye/düşürmeye devam etmek cast a long shadow v.
uzunca liste as long as (one's) arm expr.
Trade/Economic
uzunca açıklaması olan bir hisse story stock n.
Advertising
üzerinde hareketli metin veya veri bulunan uzunca dikdörtgen elektronik tabela zipper n.
Furniture
çiftlik mutfaklarında kullanılan uzunca oturak scamble [scotland] n.
Gastronomy
mısır hamurundan yapılan uzunca ve düz bir tür çörek huarache n.
Botanic
uzunca yaprakları ve beyaz veya pembemsi çiçekleri olan, muhtemelen japonya'ya özgü olup kuzey amerika'da yaygın olarak yetişen bir bitki wild lily of the valley n.
amerika'ya özgü, siyah uzunca meyveler veren bir böğürtlen rubus ursinus n.
amerika'ya özgü, siyah uzunca meyveler veren bir böğürtlen western blackberry n.
amerika'ya özgü, siyah uzunca meyveler veren bir böğürtlen western dewberry n.
paralel kenarlara sahip uzunca bir şekli olan oblong adj.
Entomology
siyah çizgili kanatları, uzunca bir pronotumu ve dar bir koruyucu katmanı olan peygamber develerinden meydana gelen etçil bir böcek familyası manteidae n.
siyah çizgili kanatları, uzunca bir pronotumu ve dar bir koruyucu katmanı olan peygamber develerinden meydana gelen etçil bir böcek familyası family manteidae n.
siyah çizgili kanatları, uzunca bir pronotumu ve dar bir koruyucu katmanı olan peygamber develerinden meydana gelen etçil bir böcek familyası family mantidae n.
siyah çizgili kanatları, uzunca bir pronotumu ve dar bir koruyucu katmanı olan peygamber develerinden meydana gelen etçil bir böcek familyası mantidae n.
Slang
bir şirketin üyesi olup şirketin üretimine uzunca bir süredir katkıda bulunmayan kişi dead wood n.
uzunca işemek pee like a racehorse v.
uzunca bir süre klozete kusmak kiss the porcelain goddess v.