ve bazen de - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

ve bazen de



Bedeutungen von dem Begriff "ve bazen de" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 1 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Speaking
ve bazen de and sometimes expr.

Bedeutungen, die der Begriff "ve bazen de" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 28 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
tv'nin çerçeve hızını artırarak görüntüsünü pürüzsüz hale getiren ve bazen de abartılı gerçek ve garip bir görüntü veren bir tv teknolojisi motion smoothing n.
atları çalıştıran ve bazen jokeylik de yapabilen küçük ölçekli yarış atı sahibi gipsy n.
Colloquial
bir fincan kahve/çay ve bazen de atıştırmalıktan oluşan ara öğün mug–up n.
Insurance
sigortalanmış geminin belirli bir yük tipine, hizmete ve bazen de tasarlandığı mevsime göre kullanımını kısıtlayan sigorta poliçesi trade warranty n.
sigortalanmış geminin belirli bir yük tipine, hizmete ve bazen de tasarlandığı mevsime göre kullanımını kısıtlayan sigorta poliçesi trading warranty n.
Marine
denizaltının kaptan köşkünü ve bazen de gözetleme kulesini taşıyan üst yapısı fairwater n.
Pathology
kas gücü kaybı, duyu kaybı, duyu değişimi ve bazen de felç ile karakterize edilen nadir bir polinevrit türü guillain-barrésyndrome n.
Veterinary
loco otu zehirlenmesinden kaynaklanıp zayıflık, koordinasyon eksikliği, kısmı felç ve bazen de ölümle karakterize olan bir besi hayvanı hastalığı loco n.
loco otu zehirlenmesinden kaynaklanıp zayıflık, koordinasyon eksikliği, kısmı felç ve bazen de ölümle karakterize olan bir besi hayvanı hastalığı locoism n.
Gastronomy
elma suyu, elmalı brendi veya elma likörü, votka ve bazen de vermuttan oluşan kokteyl appletini n.
(hint mutfağında) iç pilav, fasulye, mercimek ve bazen de balık fümeden oluşan bir yemek kedgeree n.
alkollü içeceklerin ve bazen de yiyeceklerin servis edildiği tezgah mahogany n.
zencefil, kuru üzüm, limon kabuğu, su ve bazen de viski veya konyak ile yapılan bir içki ginger cordial n.
domates, soğan, mantar, yeşillikler ve bazen de şarapla hazırlanan (yemek) cacciatora adj.
domates, soğan, mantar, yeşillikler ve bazen de şarapla hazırlanan (yemek) cacciatore adj.
ekmek kırıntıları ve bazen de peynir ile kaplanıp pişirilmiş gratin adj.
Biochemistry
asitlerin veya alkalilerin etkimesiyle proteinlerden türetilip proteinlerin çözünürlüğünü ve bazen de bileşimini değiştiren ürünler metaprotein n.
Marine Biology
sargasso denizinde yaygın olan ve bazen de kuzey amerika kıyılarında bulunan bir yengeç turtle crab (planes minutus) n.
sargasso denizinde yaygın olan ve bazen de kuzey amerika kıyılarında bulunan bir yengeç gulf-weed crab n.
sargasso denizinde yaygın olan ve bazen de kuzey amerika kıyılarında bulunan bir yengeç gulfweed crab n.
Botanic
yaprakları veya kabuğu ateş düşürücü olarak kullanılan ve bazen de ateş çıkardığı düşünülen bir ağaç fever tree (pinckneya bracteata) n.
britanya adaları'nda yaygın olan, baharın gelmesiyle sarı ve bazen de mor renkli çiçekler açan bir çuha çiçeği cowslip (primula veris) n.
yapraklarda sarı veya yeşil beneklenmelere sebep olan, bazen de yaprakların kıvrılmasına, küçülmesine ve daralmasına yol açabilen çeşitli viral hastalıklara verilen ad mottle n.
Social Sciences
(genellikle anma ve dini amaçlı bazen de protesto amaçlı yapılan) mumışığı toplantıları candlelight vigil n.
Religious
(şintoizm'de) doğa olaylarını ve bazen de özel yetenekli kişileri mesken tuttuğuna inanılan kutsal ruhlar kami n.
Music
ikinci ve üçüncü, beşinci ve altıncı, bazen de yedinci ve sekizinci dereceleri arasında yarım aralık bulunan (gam) minor adj.
ikinci üçüncü, beşinci ve altıncı, bazen de yedinci ve sekizinci dereceleri arasında yarım aralık bulunan bir gama dayalı (anahtar) minor adj.
Modern Slang
geleneksel rap, yüksek canlı ritim, fuji , pidgin ingilizcesi ve bazen de yerli dilleri harmanlayan bir müzik türü için afrikalı hiphop sanatçıları tarafından türetilmiş bir isim afro hiphop n.