verilmemiş - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

verilmemiş



Bedeutungen von dem Begriff "verilmemiş" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 4 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
verilmemiş unbestowed adj.
verilmemiş unceded adj.
verilmemiş undispensed adj.
verilmemiş unsupplied adj.

Bedeutungen, die der Begriff "verilmemiş" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 136 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
haber verilmemiş uninformed adj.
General
karar verilmemiş konu open question n.
elektrik şoku verilmemiş unshoe v.
karar verilmemiş olmak depend v.
karar verilmemiş up in the air adj.
değer verilmemiş unvalued adj.
haber verilmemiş unannounced adj.
yemek verilmemiş unfed adj.
talimat verilmemiş uninstructed adj.
karar verilmemiş undecided adj.
not verilmemiş unmarked adj.
henüz karar verilmemiş (yasa maddesi vb) prejudical adj.
karar verilmemiş unabsolved adj.
akıl verilmemiş unadmonished adj.
haber verilmemiş unadvertised adj.
zarar verilmemiş unafiled adj.
narkoz verilmemiş unanaesthetized adj.
karşılığı verilmemiş unaquit adj.
onay verilmemiş unassented adj.
cezası verilmemiş unavenged adj.
ödül verilmemiş unawarded adj.
henüz birine ödül olarak verilmemiş unawarded adj.
kalacak yer verilmemiş unboarded adj.
talimat verilmemiş unbriefed adj.
güvenlik izni verilmemiş (kimse) uncleared adj.
haber verilmemiş uncommunicated adj.
akıl verilmemiş uncounselled adj.
tavsiye verilmemiş uncounselled adj.
kararı verilmemiş undecreed adj.
zarar verilmemiş undefiled adj.
düzgün şekil verilmemiş undershapen adj.
yeterince değer verilmemiş underwrought adj.
zarar verilmemiş undespoiled adj.
hüküm verilmemiş undoomed adj.
(bir şey) verilmemiş unendowed adj.
yetki verilmemiş unentitled adj.
örnek verilmemiş unexemplified adj.
hava verilmemiş unfanned adj.
şekil verilmemiş unfashioned adj.
ateşe verilmemiş unfired adj.
önceden haber verilmemiş unforetold adj.
önceden haber verilmemiş unforewarned adj.
ceza olarak verilmemiş unforfeited adj.
hediye verilmemiş ungifted adj.
romantik ve çekici bir hava verilmemiş unglamorized adj.
not verilmemiş ungraded adj.
çeki düzen verilmemiş ungroomed adj.
ödül verilmemiş unguerdoned adj.
selam verilmemiş unhalsed adj.
güvence parası verilmemiş unhandselled adj.
kapora verilmemiş unhandselled adj.
pey akçesi verilmemiş unhandselled adj.
pey verilmemiş unhandselled adj.
şans hediyesi verilmemiş unhandselled adj.
uğur hediyesi verilmemiş unhandselled adj.
yılbaşı hediye verilmemiş unhandselled adj.
zarar verilmemiş unhazarded adj.
(bir başkasına) haber verilmemiş unimparted adj.
başkasına verilmemiş (nitelik) unimparted adj.
toprağa verilmemiş unlaid adj.
önem verilmemiş unlearnt adj.
mühimmat verilmemiş unmunitioned adj.
cephane verilmemiş unmunitioned adj.
terbiye verilmemiş unnurtured adj.
yetki verilmemiş unofficial adj.
poz verilmemiş (fotoğraf, tablo) unposed adj.
haber verilmemiş unpredicted adj.
söz verilmemiş unpromised adj.
şifa verilmemiş unremedied adj.
geri verilmemiş unreturning adj.
selam verilmemiş unsaluted adj.
çizerek zarar verilmemiş unscratched adj.
heykel şekli verilmemiş unsculptured adj.
bol verilmemiş unshowered adj.
güç verilmemiş unsustained [obsolete] adj.
zarar verilmemiş untouched adj.
ürün verilmemiş unyolden adj.
henüz karar verilmemiş open adj.
ceza verilmemiş impune adj.
kefareti verilmemiş inexpiate adj.
komut verilmemiş uncommanded adj.
Colloquial
son verilmemiş unaxed adj.
Idioms
henüz karar verilmemiş olmak the jury is still out v.
karar verilmemiş olmak be up in the air v.
karar verilmemiş undecided adj.
(biri) tarafından değer verilmemiş lost on (one) adj.
biri tarafından değer verilmemiş lost on one adj.
karar verilmemiş on the borderline expr.
(bir konuda) kendisine bilgi verilmemiş in the dark about (something) expr.
Speaking
onlara öğrenme fırsatı verilmemiş they haven't been given the opportunity to learn expr.
Trade/Economic
bir şirket tarafından düzenlenen çeklerin henüz takasa verilmemiş olması payment-float n.
değer verilmemiş unvalued adj.
bayilik verilmemiş unfranchised adj.
parası geri verilmemiş unrepaid adj.
bahşiş verilmemiş untipped adj.
Law
bir şey üzerinde yetki verilmemiş nonvested adj.
bir şeyin zimmeti verilmemiş nonvested adj.
karar verilmemiş undecided adj.
hüküm verilmemiş unadjudicated adj.
para cezası verilmemiş unamerced adj.
beraatine karar verilmemiş uncleared adj.
ceza verilmemiş unsentenced adj.
hüküm verilmemiş unsentenced adj.
Politics
verilmemiş (oy) uncast adj.
selam verilmemiş unhailed adj.
partiye uygun verilmemiş (oy) unwhipped adj.
Industry
(hizmetin, ayrılan vaktin) karşılığı verilmemiş unrecompensed adj.
Technical
su verilmemiş unhardened adj.
şekil verilmemiş (elmas) uncut adj.
Computer
referans verilmemiş nesne orphan n.
Medical
anestezi verilmemiş unanesthetized adj.
Gastronomy
lezzet verilmemiş uncured adj.
tat verilmemiş unflavoured adj.
Breeding
doğrudan meradan pazarlanan ve besin takviyesi verilmemiş eti için beslenen sığır grasser n.
Social Sciences
çeyiz verilmemiş untochered [scotland] adj.
History
verilmemiş (feodal toprak) unfeued adj.
Religious
bazı kiliselerde vaaz verme yetkisine sahip olup henüz papaz unvanı verilmemiş kimse licentiate n.
piskoposluk bölgesi verilmemiş undiocesed adj.
papaz unvanı verilmemiş unordained adj.
yeni bir manevi tabiat verilmemiş unrenewed adj.
yeni bir ruhsal mahiyet verilmemiş unrenewed adj.
Military
gizlilik derecesi verilmemiş konu unclassified matter n.
ordu tarafından verilmemiş (silah, ekipman) nonissue adj.
kuruluşa verilmemiş unassigned adj.
emir verilmemiş unordered adj.
talimat verilmemiş unordered adj.
komut verilmemiş unordered adj.
Football
hakem tarafından verilmemiş faul veya penaltı noncall n.
Theatre
verilmemiş (rol) uncast adj.
henüz bir oyuncuya verilmemiş (rol) uncast adj.
Printery
sayfa numarası verilmemiş unpaged adj.
sayfa numarası verilmemiş unpaginated adj.
Archaic
karar verilmemiş olma dependance n.
karar verilmemiş olma dependence n.
hüküm verilmemiş unordained adj.
güven verilmemiş unsured adj.