Englisch | Türkisch | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Phrasals | walk someone out v. | birine dışarıya kadar eşlik etmek |
Englisch | Türkisch | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Phrasals | walk out on (someone or something) v. | (birini/bir şeyi) terk etmek |
Phrasals | walk out on (someone or something) v. | (birini/bir şeyi) bırakmak/bırakıp gitmek |
Phrasals | walk out with (someone) v. | (birine) dışarı kadar eşlik ettirmek |
Phrasals | walk out with (someone) v. | dışarı kadar (biriyle) göndermek |