worth while - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

worth while

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Bedeutungen von dem Begriff "worth while" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 4 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
worth while adj. zahmet veya masrafa değer
worth while adj. saygıdeğer (kimse)
worth while adj. itibar edilen (kimse)
worth while adj. erdemli (kimse)

Bedeutungen, die der Begriff "worth while" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 25 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
be worth someone's while v. birinin vaktini ayırmasına değmek
worth the while adj. harcanan emeğe değer
worth the while adj. sıkıntıya girmeye değer
worth the while adj. zahmete değer
Idioms
make it worth someone's while v. (birinin gösterdiği emek/sergilediği çaba için) bahşiş/para vermek
make (something) worth (one's) while v. (bir şeyin) zaman harcamaya değeceğinden emin olmak
make (something) worth (one's) while v. (bir şeyi) zaman harcamaya değer/değecek hale getirmek
make (something) worth (one's) while v. (bir şeyi) yaparken vaktini boşa harcamadığından emin olmak
be worth (one's) while v. (birinin) ayırdığı vakte değmek
be worth (one's) while v. (birinin) zamanına/vaktine değmek
be worth (one's) while v. (birinin) harcadığı zamana değmek
make it worth while v. harcadığı zamana değmek
make it worth while v. zamanını iyi değerlendirmek
make it worth while v. harcadığı zamanın/emeğin karşılığını vermek/ödemek
make it worth while v. yaptığı işin karşılığını vermek/ödemek
make something worth somebody's while v. harcadığı vaktin karşılığını vermek/ödemek
make something worth somebody's while v. yaptığı işin karşılığını vermek/ödemek
make something worth somebody's while v. işinin/emeğinin karşılığını vermek/ödemek
worth (one's) while adj. (birinin) ayırdığı vakte değer
worth (one's) while adj. (birinin) zamanına/vaktine değer
worth (one's) while adj. (birinin) harcadığı zamana değer
(well) worth your while (to do something) adj. (bir şey yapmak) harcadığı zamana değer
(well) worth your while (to do something) adj. (bir şey yapmak) ayırdığın zaman değer
Speaking
it isn't worth while expr. değmez
not worth your while expr. zaman ayırdığına değmez