Türkisch - Englisch
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Englisch Synonyme
Synonyme
Über uns
Werkzeuge
Quellen
Kontakt
Einloggen / Registrieren
Licht Ausschalten
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyme
Werkzeuge
Über uns
Quellen
Kontakt
Einloggen / Registrieren
EN-TR
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Spanisch - Englisch
Französisch - Englisch
Englisch Synonyme
Türkisch - Englisch
Verlauf
yakın olmayan
Bedeutungen von dem Begriff
"yakın olmayan"
im Englisch Türkisch Wörterbuch : 3 Ergebniss(e)
Kategorie
Türkisch
Englisch
General
1
General
yakın olmayan
unakin
adj.
2
General
yakın olmayan
unalike
adj.
3
General
yakın olmayan
unnear [obsolete]
prep.
Bedeutungen, die der Begriff
"yakın olmayan"
mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 23 Ergebniss(e)
Kategorie
Türkisch
Englisch
General
1
General
yakın dost olmaları mümkün olmayan
unlikely bedfellows
n.
2
General
cana yakın olmayan
frigid
adj.
3
General
uzaktan (yakın olmayan)
casual
adj.
4
General
yakın olmayan (samimi olmayan)
nodding
adj.
5
General
cana yakın olmayan
unapproachable
adj.
6
General
gerçekte akraba olmayan kişiler arasındaki (yakın bağ)
fictive
adj.
7
General
cana yakın olmayan bir şekilde
unneighborly
adv.
8
General
cana yakın olmayan bir şekilde
unneighbourly
adv.
Phrases
9
Phrases
yakın olmayan yerlere/yerlerde
far afield
expr.
10
Phrases
yakın olmayan yerlere/yerlerde
farther afield
expr.
11
Phrases
yakın olmayan yerlere/yerlerde
farther afield
expr.
12
Phrases
yakın olmayan yerlere/yerlerde
further afield
expr.
13
Phrases
yakın olmayan yerlere/yerlerde
further afield
expr.
Law
14
Law
harfi harfine uyulması mümkün olmayan durumlarda bağışçı veya vasiyet sahibinin niyetine en yakın uygulamanın yapılması kuralı
rule of cy pres
n.
15
Law
harfi harfine uyulması mümkün olmayan durumlarda bağışçı veya vasiyet sahibinin niyetine en yakın uygulamanın yapılması kuralı
cy pres
n.
16
Law
harfi harfine uyulması mümkün olmayan durumlarda bağışçı veya vasiyet sahibinin niyetine en yakın uygulamanın yapılması kuralı
cy pres doctrine
n.
Zoology
17
Zoology
afrika, arabistan veya asya'ya özgü, kavrayıcı olmayan kuyrukları ve birbirine yakın burun delikleri olan bir maymun
old world monkey
n.
Botanic
18
Botanic
birbirine yakın fakat birleşik olmayan
approximate
adj.
Breeding
19
Breeding
genetik olarak birbirine yakın olmayan bitki ya da hayvanların çaprazlanması
outcrossing
n.
20
Breeding
genetik olarak birbirine yakın olmayan bitki ya da hayvanların çaprazlanması
outbreeding
n.
21
Breeding
yakın akraba olmayan farklı ebeveynden doğan
outbred
adj.
Linguistics
22
Linguistics
sözdizimsel olarak bağlantılı olmayan ve birbirine yakın iki kelime arasındaki gramer uyumu
attraction
n.
Geography
23
Geography
kutba veya ekvatora yakın olmayan bir enlem
midlatitude
n.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of yakın olmayan
×
Term Options
Übersetzung Vorschlagen / Korrigieren
Französisch Englisch Wörterbuch
Spanisch Englisch Wörterbuch
Deutsch Englisch Wörterbuch
Englisch Synonyme Wörterbuch
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy