yanıltma - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

yanıltma



Bedeutungen von dem Begriff "yanıltma" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 6 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
yanıltma diversion n.
yanıltma deception n.
Politics
yanıltma confusion n.
Military
yanıltma spoof n.
yanıltma feint n.
Slang
yanıltma sandbag n.

Bedeutungen, die der Begriff "yanıltma" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 29 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
düşman kuvvette yer alan yanıltma operasyonu yapma yetkisine sahip karar mercii deception target n.
göz yanıltma phantastry n.
Colloquial
yanıltma sinyali phishing n.
düşmanı elektronik araçlarla yanıltma ve aldatma phishing n.
Law
adaleti yanıltma perverting the course of justice n.
Politics
yanıltma harekatı false flag n.
Technical
yanıltma sinyali spoofing n.
elektromanyetik yanıltma simulative electromagnetic deception n.
Aeronautic
radar yanıltma metalfolyesi chaff n.
Environment
elektromanyetik yanıltma electromagnetic deception n.
Military
askeri yanıltma military deception n.
düşmanı elektronik araçlarla yanıltma ve aldatma spoofing n.
harekat askeri yanıltma operational military deception n.
harekat emniyeti yararına askeri yanıltma military deception in support of operations security n.
stratejik askeri yanıltma strategic military deception n.
taktik askeri yanıltma tactical military deception n.
taktik yanıltma grubu tactical deception group n.
yanıltma ajanı confusion agent n.
yanıltma hareketi feint n.
batı'nın doğru istihbarat almasını önlemek amacıyla sovyet ordusu tarafından askeri yanıltma teknikleri kullanılması maskirovka n.
yanıltma harekatı deception action n.
yanıltma operasyonu aracı deception event n.
yanıltma operasyonu amacı deception objective n.
(askeri yanıltma taktiklerinde) düşmanın hedeflenen kararı alması için yaratılması gereken yanılgı desired perception n.
karşı yanıltma counterdeception n.
yanıltma harekatına yönelik eylem planı deception concept n.
yanıltma harekatına yönelik detaylı eylem planı deception course of action n.
yanıltma hareketi yapmak feint v.
Theatre
yanıltma senaryosu deception story n.