yapacağım - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

yapacağım



Bedeutungen von dem Begriff "yapacağım" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 4 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Colloquial
yapacağım chill [dialect] expr.
yapacağım will do expr.
Speaking
yapacağım I have a good mind to expr.
Slang
yapacağım i'ma (i am going to) abrev.

Bedeutungen, die der Begriff "yapacağım" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 62 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Phrases
seninle bir daha görüşmemek için elimden geleni yapacağım not if I see you sooner, and not if I see you first expr.
Colloquial
(bir şeyi yapmak için/yapacağım diye kendini) helak etmek kill yourself doing something v.
(bir şeyi yapmak için/yapacağım diye kendi) canını çıkarmak kill yourself doing something v.
(bir şeyi yapmak için/yapacağım diye) ölümüne uğraşmak kill yourself doing something v.
(bir şeyi yapmak için/yapacağım diye) ölümüne uğraşmak/çabalamak kill (oneself) (doing something) v.
(bir şeyi yapmak için/yapacağım diye) bir tarafını yırtmak kill (oneself) (doing something) v.
(bir şeyi yapmak için/yapacağım diye) kendini yırtmak kill (oneself) (doing something) v.
(bir şeyi yapmak için/yapacağım diye) canını dişine takmak kill (oneself) (doing something) v.
bir şeyi yapmak için/yapacağım diye ölümüne uğraşmak/çabalamak kill yourself doing something v.
bir şeyi yapmak için/yapacağım diye bir tarafını yırtmak kill yourself doing something v.
bir şeyi yapmak için/yapacağım diye kendini yırtmak kill yourself doing something v.
bir şeyi yapmak için/yapacağım diye canını dişine takmak kill yourself doing something v.
izle bak nasıl yapacağım watch my dust expr.
izle bak nasıl yapacağım watch my smoke expr.
evet, yapacağım, ne olacak? so what if I do? expr.
evet, yapacağım, ne olacak? what if I do? expr.
(birine) geri dönüş yapacağım I'll get back to (someone) expr.
(birine) dönüş yapacağım I'll get back to (someone) expr.
sana geri dönüş yapacağım I'll get back to you expr.
sana dönüş yapacağım I'll get back to you expr.
(bir şeyi) derhal/acilen yapıyorum/yapacağım I'll get right on (something) expr.
(bir şeyi) hemen yapıyorum/yapacağım I'll get right on (something) expr.
biri beni mi çağırdı? (tam benim yapacağım iş anlamında) you called? expr.
Idioms
(bir şey yapacağım diye/yapmak için) kendini paralamak break your neck (doing something/to do something) v.
(bir şey yapacağım diye/yapmak için) kıçını yırtmak break your neck (doing something/to do something) v.
(bir şey yapacağım diye/yapmak için) çok çaba sarf etmek break your neck (doing something/to do something) v.
(bir şey yapacağım diye/yapmak için) bir tarafını yırtmak break your neck (doing something/to do something) v.
(bir şey yapacağım diye/yapmak için) canını dişine takmak break your neck (doing something/to do something) v.
(biri için bir şey yapacağım diye) bir tarafını yırtmak knock oneself out (to do something) (for someone or something) v.
(bu) oyunda ben de varım. yaptığını sana ödeteceğim. ben de sana aynını yapacağım two can play at that game expr.
Speaking
ben ne yapacağım? what am I going to do? expr.
biraz market alışverişi yapacağım I am gonna get some groceries expr.
bunlarla ne yapacağım ben? what am I supposed to do with these? expr.
doğru olanı yapacağım I'll do the right thing expr.
elimden gelenin en iyisini yapacağım I'll work my hardest expr.
her şeyi ben mi yapacağım? do I have to do everything myself? expr.
elimden geleni yapacağım I'll do my best expr.
en kısa zamanda size dönüş yapacağım I'll get back to you as soon as possible expr.
en kısa zamanda size geri dönüş yapacağım I'll get back to you as soon as possible expr.
en kısa zamanda size dönüş yapacağım I'll get back to you shortly expr.
en kısa zamanda size geri dönüş yapacağım I'll get back to you shortly expr.
eğer yapmak istemiyorsan ben kendim yapacağım if you don't want to do this i'll do it myself expr.
elimden gelenin en iyisini yapacağım I will try my hardest expr.
elimden gelenin en iyisini yapacağım I will do my best expr.
elimden geleni yapacağım I will do my utmost expr.
elimden gelenin en iyisini yapacağım I'll do my best expr.
elimden gelenin en iyisini yapacağım I will do my utmost expr.
elimden geleni yapacağım I will try my hardest expr.
onunla ne yapacağım seni hiç ilgilendirmez what i do with him is none of your business expr.
ne yapacağım şimdi? what am i going to do now? expr.
ona reddedemeyeceği bir teklif yapacağım I'm gonna make him an offer he can't refuse expr.
seninle ne yapacağım ben böyle? what am I going to do with you? expr.
sana zam yapacağım I will give you a raise expr.
şimdi ne yapacağım? what do I do now? expr.
üzerime düşeni yapacağım I'll do my part expr.
Slang
bir şey yapacağım diye/yapmak için kendini paralamak break your back doing something/to do something v.
bir şey yapacağım diye/yapmak için kıçını yırtmak break your back doing something/to do something v.
bir şey yapacağım diye/yapmak için çok çaba sarf etmek break your back doing something/to do something v.
bir şey yapacağım diye/yapmak için bir tarafını yırtmak break your back doing something/to do something v.
bir şey yapacağım diye/yapmak için canını dişine takmak break your back doing something/to do something v.
bir şey yapacağım diye/yapmak için göbeği çatlamak break your back doing something/to do something v.
Modern Slang
bir kadınla tanışırken kaş yapacağım derken göz çıkarma a bad way to introduce yourself to a woman n.