Türkisch - Englisch
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Englisch Synonyme
Synonyme
Über uns
Werkzeuge
Quellen
Kontakt
Einloggen / Registrieren
Licht Ausschalten
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyme
Werkzeuge
Über uns
Quellen
Kontakt
Einloggen / Registrieren
EN-TR
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Spanisch - Englisch
Französisch - Englisch
Englisch Synonyme
Türkisch - Englisch
Verlauf
you give
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
Bedeutungen, die der Begriff
"you give"
mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 161 Ergebniss(e)
Kategorie
Englisch
Türkisch
Proverb
1
Proverb
you get (back) what you give
ne ekersen onu biçersin
2
Proverb
you get (back) what you give
ne verirsen onu alırsın
Colloquial
3
Colloquial
give me all you got
expr.
göster bakalım marifetini
4
Colloquial
would give you the shirt off their back
expr.
giymez giydirir
5
Colloquial
would give you the shirt off their back
expr.
kendi yemez yedirir
6
Colloquial
(can I) give you a lift?
expr.
(arabayla) seni/sizi bırakayım mı?
7
Colloquial
(can I) give you a lift?
expr.
(arabayla) seni gideceğin yere kadar götüreyim mi?
8
Colloquial
(can I) give you a lift?
expr.
(arabayla) sizi gideceğiniz yere kadar götüreyim mi?
9
Colloquial
(can I) give you a lift?
expr.
(arabayla) seni gideceğin yere bırakabilir miyim?
10
Colloquial
(can I) give you a lift?
expr.
(arabayla) sizi gideceğiniz yere bırakabilir miyim?
11
Colloquial
(why don't you) give it a rest! [uk]
expr.
bir rahat bırak!
12
Colloquial
(why don't you) give it a rest! [uk]
expr.
bir rahat ver!
13
Colloquial
(why don't you) give it a rest! [uk]
expr.
dur artık!
14
Colloquial
(why don't you) give it a rest! [uk]
expr.
sus artık!
15
Colloquial
(why don't you) give it a rest! [uk]
expr.
biraz huzur ver!
16
Colloquial
let me give you a heads-up
expr.
önden söyleyeyim
17
Colloquial
let me give you a heads-up
expr.
baştan seni uyarayım
18
Colloquial
you give up too easy
expr.
çabuk pes ediyorsun
19
Colloquial
you give up too easy
expr.
kolay pes ediyorsun
20
Colloquial
you give up too easy
expr.
hemen/kolayca vazgeçiyorsun
21
Colloquial
you give up easily
expr.
çabuk pes ediyorsun
22
Colloquial
you give up easily
expr.
kolay pes ediyorsun
23
Colloquial
you give up easily
expr.
hemen/kolayca vazgeçiyorsun
24
Colloquial
I'll give you that
expr.
doğruya doğru
25
Colloquial
I'll give you that
exclam.
haklısın
26
Colloquial
I'll give you that
exclam.
kabul ediyorum
27
Colloquial
I'll give you that
exclam.
doğru
28
Colloquial
I give you that
exclam.
haklısın
29
Colloquial
I give you that
exclam.
kabul ediyorum
30
Colloquial
I give you that
exclam.
doğru
Idioms
31
Idioms
you give someone his/her cut
v.
birine payını vermek
32
Idioms
give you the baby to hold
v.
başın beladayken birinin seni bırakıp kaçması
33
Idioms
give as good as you get
v.
dişe diş mücadele etmek
34
Idioms
give as good as you get
v.
gereken cevabı vermek
35
Idioms
give you the willies
v.
germek
36
Idioms
give you the willies
v.
ürkütmek
37
Idioms
give you the willies
v.
korkutmak
38
Idioms
give you the willies
v.
tüylerini diken diken etmek
39
Idioms
give you the willies
v.
ürpertmek
40
Idioms
I'll give you odds that
expr.
bahse girerim ki
41
Idioms
I'll give you odds that
expr.
kalıbımı basarım ki
42
Idioms
if you give him cloth, he'll ask for the lining
expr.
yüz verirsen astarını da ister
43
Idioms
give you a lift
expr.
(arabayla) seni/sizi bırakayım mı?
44
Idioms
give you a lift
expr.
(arabayla) seni gideceğin yere kadar götüreyim mi?
45
Idioms
give you a lift
expr.
(arabayla) seni gideceğin yere bırakabilir miyim?
46
Idioms
give you a lift
expr.
(arabayla) sizi gideceğiniz yere bırakabilir miyim?
47
Idioms
give you a lift
expr.
(arabayla) sizi gideceğiniz yere kadar götüreyim mi?
48
Idioms
give you a lift
expr.
gideceğin/gideceğiniz yere bırakmamı ister misin/ister misiniz?
Speaking
49
Speaking
i'll give you that
v.
hak vermek
50
Speaking
may allah give you whatever you wish
expr.
allah ne muradın varsa versin
51
Speaking
may god give you a long life
expr.
allah ömürler versin
52
Speaking
may god give you patience
expr.
allah sabır versin
53
Speaking
may god give you a long life
expr.
allah uzun ömür versin
54
Speaking
may god give you a long life
expr.
allah uzun ömürler versin
55
Speaking
let me give you an example
expr.
bir örnek vereyim
56
Speaking
if you give me this opportunity
expr.
bana bu olanağı tanırsan
57
Speaking
if you give me this opportunity
expr.
bana bu şansı tanırsan
58
Speaking
if you give me this opportunity
expr.
bana bu olanağı verirseniz
59
Speaking
you should give me a chance
expr.
bana şans vermelisin
60
Speaking
if you give me this chance
expr.
bana bu şansı verirseniz
61
Speaking
I think you should give it a try
expr.
bence bunu bir denemelisin
62
Speaking
I want you to give it to me
expr.
bana vermeni istiyorum
63
Speaking
if you give me this opportunity
expr.
bana bu şansı tanırsanız
64
Speaking
could you give me a moment?
expr.
bana bir saniye izin verir misiniz?
65
Speaking
when are you going to give me some food?
expr.
bana ne zaman yiyecek bir şeyler vereceksin?
66
Speaking
if you give me this opportunity
expr.
bana bu olanağı verirsen
67
Speaking
if you give me this chance
expr.
bana bu imkanı tanırsanız
68
Speaking
if you give me this opportunity
expr.
bana bu imkanı verirsen
69
Speaking
if you give me this opportunity
expr.
bana bu şansı verirsen
70
Speaking
if you give me this chance
expr.
bana bu imkanı tanırsan
71
Speaking
if you give me this chance
expr.
bana bu imkanı verirseniz
72
Speaking
can you give us a minute?
expr.
bize bir dakika izin verir misin?
73
Speaking
if you give me this chance
expr.
bana bu şansı verirsen
74
Speaking
if you give me this chance
expr.
bana bu olanağı tanırsanız
75
Speaking
if you give me this chance
expr.
bana bu şansı tanırsan
76
Speaking
if you give me this opportunity
expr.
bana bu şansı verirseniz
77
Speaking
if you give me this chance
expr.
bana bu olanağı verirseniz
78
Speaking
if you give me this opportunity
expr.
bana bu olanağı tanırsanız
79
Speaking
if you give me this opportunity
expr.
bana bu imkanı tanırsanız
80
Speaking
if you give me this chance
expr.
bana bu olanağı verirsen
81
Speaking
you gotta give me a little credit for that
expr.
bu konuda hakkımı teslim etmelisin
82
Speaking
can you give us a minute?
expr.
bize bir dakika izin verebilir misiniz?
83
Speaking
let me give you an example
expr.
bir örnek vereyim
84
Speaking
can you give me one chance here?
expr.
bana bir şans verseydin?
85
Speaking
that is the worst birthday present you could ever give someone
expr.
birine verebileceğin en kötü doğum günü hediyesi bu
86
Speaking
if you give me this opportunity
expr.
bana bu imkanı verirseniz
87
Speaking
if you give me this chance
expr.
bana bu olanağı tanırsan
88
Speaking
can you give us a minute?
expr.
bize bir dakika izin verir misiniz?
89
Speaking
let me give you a hand
expr.
bırak sana yardım edeyim
90
Speaking
if you give me this chance
expr.
bana bu imkanı verirsen
91
Speaking
can you give us a minute?
expr.
bize bir dakika izin verebilir misin?
92
Speaking
if you give me this chance
expr.
bana bu şansı tanırsanız
93
Speaking
I won't give you the satisfaction
expr.
bu zevki sana tattırmayacağım
94
Speaking
if you give me this opportunity
expr.
bana bu imkanı tanırsan
95
Speaking
you always give up easily
expr.
çabuk pes ediyorsun
96
Speaking
I knew you wouldn't give up easily
expr.
çabuk pes etmeyeceğini biliyordum
97
Speaking
you give up easily
expr.
çabuk pes ediyorsun
98
Speaking
I knew you wouldn't give up easily
expr.
çabuk pes etmeyeceğinizi biliyordum
99
Speaking
you give up too easy
expr.
çabuk pes ediyorsun
100
Speaking
you always give up too easy
expr.
çabuk pes ediyorsun
101
Speaking
let me give you the grand tour
expr.
gel sana etrafı gezdireyim
102
Speaking
we'll give you anything you want
expr.
istediğiniz her şeyi size vereceğiz
103
Speaking
you give up too easy
expr.
kolay pes ediyorsun
104
Speaking
will you give that to me in writing?
expr.
onu bana yazılı olarak verir misiniz?
105
Speaking
why can't you give your all?
expr.
neden kendinizi tamamen adayamıyorsunuz?
106
Speaking
I won't give you the satisfaction
expr.
o zevki sana tattırmayacağım
107
Speaking
could you give a further explanation?
expr.
lütfen biraz daha açıklar mısınız?
108
Speaking
what did she/he give you?
expr.
o sana ne verdi?
109
Speaking
why didn't you just give me a phone?
expr.
neden telefon etmedin ki?
110
Speaking
I will give you two days to get your head straight
expr.
kafanı toplaman için 2 gün veriyorum sana
111
Speaking
why don't you give me your number?
expr.
neden bana numaranı vermiyorsun?
112
Speaking
you give yourself away
expr.
kendini ele veriyorsun
113
Speaking
I'll give you that
expr.
kabul etmek zorundayım ki
114
Speaking
I won't give you the satisfaction
expr.
o zevki size tattırmayacağım
115
Speaking
you always give up easily
expr.
kolay pes ediyorsun
116
Speaking
you always give up too easy
expr.
kolay pes ediyorsun
117
Speaking
you give up easily
expr.
kolay pes ediyorsun
118
Speaking
she will give you a call
expr.
o seni arayacak
119
Speaking
why did you give my name?
expr.
neden benim adımı verdin?
120
Speaking
I've half a notion to give you a hiding!
expr.
sana dayak atasım geliyor!
121
Speaking
I will give you a call
expr.
seni arayacağım
122
Speaking
what ı wouldn't give just to see you
expr.
seni görmek için neler vermezdim
123
Speaking
I would give anything to see you
expr.
seni görmek için neler vermezdim
124
Speaking
I can't give you my number
expr.
sana numaramı veremem
125
Speaking
let me give you one little tip
expr.
size küçük bir ipucu vereyim
126
Speaking
I will not give you money
expr.
sana para vermeyeceğim
127
Speaking
I'll give you a call tonight
expr.
seni bu gece ararım
128
Speaking
I would give my left nut just to see you
expr.
seni görmek için neler vermezdim
129
Speaking
I won't give up on you
expr.
senden vazgeçmem
130
Speaking
how about I give you three guesses?
expr.
sana üç tahmin hakkı versem?
131
Speaking
let me give you an example
expr.
sana bir örnek vereyim
132
Speaking
let me give you some advice
expr.
sana bir tavsiye vereyim
133
Speaking
can I give you some advice?
expr.
sana bir tavsiye vereyim mi?
134
Speaking
I give you my word
expr.
sana söz veriyorum
135
Speaking
he wanted me to give it back to you
expr.
sana geri vermemi istedi
136
Speaking
I will give you a raise
expr.
sana zam yapacağım
137
Speaking
I wanna give you an advice
expr.
sana bir tavsiyede bulunmak istiyorum
138
Speaking
I give you my word of honour
expr.
şeref sözü veriyorum
139
Speaking
I can't give up on you
expr.
senden vazgeçemem
140
Speaking
what did she/he give you?
expr.
sana ne verdi?
141
Speaking
it'll give you some courage
expr.
sana biraz cesaret verir
142
Speaking
I'll give you a call
expr.
seni arayacağım
143
Speaking
you give a shot
expr.
sen dene
144
Speaking
I'm going to give you a chance
expr.
sana bir şans vereceğim
145
Speaking
I would give my right arm just to see you
expr.
seni görmek için neler vermezdim
146
Speaking
I'll give you a call
expr.
sana telefon açacağım
147
Speaking
give me a chance to get to know you a little better
expr.
seni biraz daha tanımam için bana bir şans ver
148
Speaking
let me give you an example
expr.
size bir örnek vereyim
149
Speaking
let me give you an example
expr.
sana bir örnek vereyim
150
Speaking
I won't give up on you
expr.
senden vazgeçmeyeceğim
151
Speaking
I give you my word
expr.
sana söz veriyorum
152
Speaking
may god give you strength
expr.
tanrı sana güç versin
153
Speaking
I've wanted to give this to you for a long time
expr.
uzun zamandır bunu sana vermek istiyordum
154
Speaking
if you give him an inch
expr.
yüz bulunca astar ister
155
Speaking
could I give you a lift?
expr.
(arabayla) seni gideceğin yere bırakabilir miyim?
156
Speaking
I'll give you a call
expr.
(telefonla) seni arayacağım
157
Speaking
may I give you a lift?
expr.
seni gideceğin yere bırakayım mı? (arabayla)
Computer
158
Computer
you must give your team a name before you can buy players
expr.
oyuncuları almadan önce takımınıza bir isim vermeniz gerekiyor
Slang
159
Slang
I don't give two shits about you
expr.
hiç umrumda değilsin
British Slang
160
British Slang
I'll give you a tinkle
expr.
seni arayacağım
161
British Slang
I'll give you a thick ear
expr.
tokadı yiyeceksin
Bedeutungen, die der Begriff
"you give"
mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 1 Ergebniss(e)
Kategorie
Türkisch
Englisch
Idioms
1
Idioms
(şaka olarak) internet kullanıcılarını geçerli bir linkle rick astley'in "never gonna give you up" şarkısının klibine yönlendirmek
rickroll
v.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of you give
×
Term Options
Übersetzung Vorschlagen / Korrigieren
Französisch Englisch Wörterbuch
Spanisch Englisch Wörterbuch
Deutsch Englisch Wörterbuch
Englisch Synonyme Wörterbuch
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy