Türkisch | Englisch | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | zımni olarak | implicitly adv. | ||
That was a point made both explicitly and implicitly in the recent American security strategy. Bu husus son Amerikan güvenlik stratejisinde hem açık hem de zımni olarak ifade edilmiştir. More Sentences |
||||
General | zımni olarak | indirectly adv. | ||
General | zımni olarak | undirectly adv. |
Türkisch | Englisch | |
---|---|---|
Law | ||
Law | ödenmemiş bedel için bir mülk satıcısına özkaynak olarak verilen zımni haciz | vendor's lien n. |