| Englisch | Türkisch | |
|---|---|---|
| Phrasals | ||
| Phrasals | zero in on (something) v. | görüşünü (bir şeye) odaklamak |
| Phrasals | zero in on (something) v. | bakış açısını (bir şeye) odaklamak |
| Phrasals | zero in on (something) v. | görüş hattını (bir şeye) yöneltmek |
| Phrasals | zero in on (something) v. | bakışını (bir şeye) kilitlemek |
| Phrasals | zero in on (something) v. | (bir şeye) iyice yaklaşmak |
| Phrasals | zero in on (something) v. | (bir şeye) çok yaklaşmak |
| Phrasals | zero in on (something) v. | (bir şeye) adım adım yaklaşmak |
| Phrasals | zero in on (something) v. | bütün dikkatini (bir şeye) vermek |
| Phrasals | zero in on (something) v. | (bir şeye) odaklanmak |
| Englisch | Türkisch | |
|---|---|---|
| Phrasals | ||
| Phrasals | zero in on something v. | bütün dikkatini bir şey üzerinde toplamak |
| Phrasals | zero in on something v. | dikkat kesilmek |
| Phrasals | zero in (on someone or something) v. | (birini/bir şeyi) hedefine almak |
| Phrasals | zero in (on someone or something) v. | (birini/bir şeyi) odağına almak |
| Phrasals | zero in (on someone or something) v. | direkt olarak (birine/bir şeye) dönük olmak |
| Phrasals | zero in (on someone or something) v. | direkt (birini/bir şeyi) hedeflemek |
| Phrasals | zero in (on someone or something) v. | (birine/bir şeye) odaklanmak |