çizen - Türkisch Englisch Wörterbuch

çizen

Bedeutungen von dem Begriff "çizen" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 2 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
çizen drawing adj.
çizen delt (delineavit) abrev.

Bedeutungen, die der Begriff "çizen" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 53 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
basit resimler çizen alaylı ressam primitive n.
He is just a primitive, his works shouldn't be seen as art!
O basit resimler çizen alaylı ressamın biri sadece, eserlerinin sanattan sayılmaması lazım!

More Sentences
sınırlar çizen kişi ya da şey demarcator n.
elbise modelleri çizen ressam designer n.
daire çizen yol circus n.
yan çizen kimse evader n.
taslağını çizen delineator n.
yan çizen kimse shirker n.
çizgi film çizen sanatçı cartoonist n.
çapraz çizen traverser n.
deniz araçlarının seyrüseferi esnasında aracın mevkiini tayin eden ve rotasını çizen uzman şahıs navigator n.
yan çizen kimse slacker n.
(konunun altını çizen) kapanış sözleri tagline n.
(konunun altını çizen) kapanış sözleri punchline n.
(konunun altını çizen) kapanış sözleri tag line n.
yeniden çizen kimse redrawer n.
farklı bir şekilde çizen kimse redrawer n.
yan çizen kimse eel n.
zikzak çizen kimse zigzagger n.
zikzak çizen şey zigzagger n.
yan çizen kimse weaseller n.
yan çizen kimse weaseller n.
kesilmeden önce giysi, ahşap ve metal gibi malzemelerin üzerine desen taslağı çizen işçi marker n.
kağıt, ahşap gibi materyallerin üzerine çizgi çizen düzenek ruler n.
(bina) planı çizen kadın draftswoman n.
çevrelenmiş bir alanın sınırlarını çizen paravan, trabzan bölme sept n.
yan çizen kimse sugarer [uk] n.
yan çizen (bir işte) evasive adj.
taslak çizen delineatory adj.
daire çizen rounding adj.
ana hatlarını çizen circumscriptive adj.
zikzak çizen seesaw adj.
yan çizen sideways adj.
yan çizen sidewise adj.
rotayı çizen starting adj.
belirtilen yolla yazan, kaydeden veya çizen kimse anlamını veren bir son ek -grapher suf.
Idioms
birden/hızla bir yükselme grafiği çizen number one with a bullet n.
Industry
mürekkeple kağıda çizgi çizen makine operatörü ruler n.
Technical
çizen nesnel mercek marking objective n.
eksende daire çizen revolved adj.
Textile
zikzaklar çizen iğne oyası nakış flame stitch n.
Aeronautic
iniş sırası için havaalanının üzerinde daire çizen uçak grubu air stack n.
iniş sırası için havaalanının üzerinde daire çizen uçak grubu stack n.
iniş sırası için havaalanının üzerinde daire çizen uçak grubu stackup n.
History
israil'in 1948 yılında bağımsızlık savaşında kazandığı toprakları çizen sınır green line n.
Military
yan çizen kimse skrimshanker n.
Sport
(golf) havada yüksek kavis çizen topun izlediği yukarı yön loft n.
Art
kasaba resmi çizen sanatçı vedutista n.
şehir manzarası çizen sanatçı vedutista n.
riparografik resimler çizen kimse rhyparographer n.
resmi çizen delineavit expr.
Painting
soyutlama, cesur renk ve fırçalar, ve çoğu zaman büyük tuvaller kullanarak eserler çizen amerikalı bir ressam grubu new york school n.
günlük yaşamdan sahneler çizen ressam genre painter n.
nesneleri orijinal şekillerini sanatsal şekilde bozarak çizen ressam distortionist n.