Turkish - English
Turkish - English
German - English
French - English
Spanish - English
English Synonyms
Turkish - English Sentences
Synonyms
Sentences
Tools
Resources
About Us
Contact
Login / Register
Turn off the lights
Türkçe
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyms
Tools
Resources
About Us
Contact
Login / Register
EN-TR
Turkish - English
German - English
Spanish - English
French - English
English Synonyms
Turkish - English Sentences
Turkish - English
Hide
Details
Clear
History :
bearing journal
close something
History
Sentences
Meanings of
"close something"
with other terms in English Turkish Dictionary : 186 result(s)
Category
English
Turkish
Phrasals
1
Phrasals
come close (to something/to doing something)
v.
(bir şeye/bir şey yapmaya) çok yaklaşmak
He
came close
to losing an eye.
Bir gözünü kaybetmeye
çok yaklaştı.
More Sentences
2
Phrasals
come close (to something/to doing something)
v.
(bir şeye/bir şey yapmaya) ramak kalmak
Tom
came close
to being hit by a car.
Tom bir arabanın çarpmasına
ramak kalmıştı.
More Sentences
3
Phrasals
come close (to something/to doing something)
v.
(bir şeyle/bir şey yapmakla) burun buruna gelmek
Tom
came close
dying twice last night.
Tom dün gece iki kez ölümle
burun buruna geldi.
More Sentences
4
Phrasals
come close (to something/to doing something)
v.
(bir şeyin/bir şey yapmanın) eşiğine gelmek
Tom
came close
to beating Mary to death.
Tom Mary'yi döverek öldürmenin
eşiğine geldi.
More Sentences
General
5
General
see something up close
v.
yakından görmek
6
General
keep (something) close to one's chest
v.
bir şeyi sır olarak tutmak
7
General
keep (something) close to one's chest
v.
bir şeyi gizli tutmak
Phrasals
8
Phrasals
close on something
v.
(genelde ev için) satış ya da alış işlemini bitirmek
9
Phrasals
close on something
v.
(genelde ev için) anahtarı teslim almak
10
Phrasals
close something out
v.
stokta kalanları satmak
11
Phrasals
close something out
v.
stoğu eritmek
12
Phrasals
close something out
v.
malları elden çıkarmak
13
Phrasals
close something out
v.
katılım süresi dolmak
14
Phrasals
close something out
v.
başvuru süresini sona ermek
15
Phrasals
close to (someone or something)
v.
(birine veya bir şeye) kapalı olmak
16
Phrasals
close someone out of something
v.
birinin bir yere girmesini engellemek
17
Phrasals
close someone out of something
v.
birisine bir yerin kapılarını kapamak
18
Phrasals
close something off
v.
yolunu tıkamak
19
Phrasals
close around (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) çevresini sarmak
20
Phrasals
close around (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) ablukaya almak
21
Phrasals
close around (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) etrafını çevirmek/sarmak
22
Phrasals
close around (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) etrafını kuşatmak
23
Phrasals
close in around (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) çevresini sarmak
24
Phrasals
close in around (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) ablukaya almak
25
Phrasals
close in around (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) etrafını çevirmek/sarmak
26
Phrasals
close in around (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) etrafını kuşatmak
27
Phrasals
close (one) out of (something)
v.
(birini bir şeyin) dışında tutmak
28
Phrasals
close (one) out of (something)
v.
(birini bir şeyden) dışlamak
29
Phrasals
close (one) out of (something)
v.
(birini bir şeye) dahil etmemek
30
Phrasals
close by (somebody/something)
v.
(birinin/bir şeyin) yakınında
31
Phrasals
close by (somebody/something)
v.
(birinin/bir şeyin) yanı başında
32
Phrasals
close by (somebody/something)
v.
(birine/bir şeye) çok yakın
33
Phrasals
close something down
v.
bir şeyi kapatmak
34
Phrasals
close something down
v.
bir şeyin kapısına kilit vurmak
35
Phrasals
close someone or something in (something)
v.
birini/bir şeyi (bir şeye) kapatmak
36
Phrasals
close someone or something in (something)
v.
birini/bir şeyi (bir şeyin) içine kapatmak
37
Phrasals
close someone or something in (something)
v.
birini/bir şeyi (bir şeye) hapsetmek
38
Phrasals
close in on (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) çevresini sarmak
39
Phrasals
close in on (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) ablukaya almak
40
Phrasals
close in on (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) etrafını çevirmek/sarmak
41
Phrasals
close in on (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) etrafını kuşatmak
42
Phrasals
close in on (someone or something)
v.
(birine/bir şeye bir his) basmak
43
Phrasals
close in on (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi bir his) sarmak
44
Phrasals
close in on (someone or something)
v.
hızla yaklaşmak
45
Phrasals
close in on (someone or something)
v.
(teslim tarihi) hızla yaklaşmak
46
Phrasals
close something to someone
v.
bir şeyi birine kapatmak
47
Phrasals
close something up
v.
bir şeyin kapısına kilit vurmak
48
Phrasals
close something up
v.
bir şeyin faaliyetini durdurmak
49
Phrasals
close something up
v.
bir şeyi kapatmak
50
Phrasals
close with (someone or something)
v.
(bir gösteriyi, konseri biriyle/bir şeyle) kapatmak
Idioms
51
Idioms
close (one's) ears to (someone or something)
v.
kulağını tıkamak
52
Idioms
close (one's) ears to (someone or something)
v.
kulak asmamak
53
Idioms
close (one's) ears to (someone or something)
v.
kulak vermemek
54
Idioms
close (one's) ears to (someone or something)
v.
aldırış etmemek
55
Idioms
close (one's) mind (to) (something)
v.
kendini bir fikre kapatmak
56
Idioms
close (one's) mind (to) (something)
v.
dikkate almamak
57
Idioms
close (one's) mind (to) (something)
v.
görmezden gelmeye çalışmak
58
Idioms
close your mind (to something)
v.
kendini bir fikre kapatmak
59
Idioms
close your mind (to something)
v.
dikkate almamak
60
Idioms
close your mind (to something)
v.
görmezden gelmeye çalışmak
61
Idioms
close the door on (something)
v.
kapıyı (bir şeyin) üstüne kapatmak
62
Idioms
close the door on (something)
v.
kapıya sıkıştırmak
63
Idioms
close the door on (something)
v.
(bir şeye) köstek olmak
64
Idioms
close the door on (something)
v.
engel olmak
65
Idioms
close the door on (something)
v.
imkan dışı kılmak
66
Idioms
close the door on (something)
v.
(bir şeyi) tamamlamak
67
Idioms
close the door on (something)
v.
bitirmek
68
Idioms
close the door on (something)
v.
sona erdirmek
69
Idioms
close (one's) mind (to) (something)
v.
kendini (bir düşünceye, fikre) kapatmak
70
Idioms
close (one's) mind (to) (something)
v.
(bir düşünceyi, görüşü) hiç dikkate almamak
71
Idioms
close (one's) mind (to) (something)
v.
açık kapı bırakmamak
72
Idioms
close (one's) mind (to) (something)
v.
enseyi karartmak
73
Idioms
close your mind (to something)
v.
kendini (bir düşünceye, fikre) kapatmak
74
Idioms
close your mind (to something)
v.
(bir düşünceyi, görüşü) hiç dikkate almamak
75
Idioms
close your mind (to something)
v.
açık kapı bırakmamak
76
Idioms
close your mind (to something)
v.
enseyi karartmak
77
Idioms
keep (close) watch for (someone or something)
v.
(birini ya da bir şeyi) yakından takip etmek
78
Idioms
keep (close) watch for (someone or something)
v.
(birini ya da bir şeyi) yakın markaja almak
79
Idioms
keep (close) watch for (someone or something)
v.
(birini ya da bir şeyi) gözetlemek
80
Idioms
keep (close) watch for (someone or something)
v.
tetikte olmak
81
Idioms
keep (close) watch for (someone or something)
v.
(birine ve bir şeye karşı) gözünü dört açmak
82
Idioms
keep (close) watch for (someone or something)
v.
gözü (birinin ya da bir şeyin) üstünde olmak
83
Idioms
keep close tabs on (someone or something)
v.
(birini veya bir şeyi) izleyip durmak
84
Idioms
keep close tabs on (someone or something)
v.
(birini veya bir şeyi) sürekli gözlem altında tutmak
85
Idioms
keep close tabs on (someone or something)
v.
gözünü üstünden ayırmamak
86
Idioms
keep close tabs on (someone or something)
v.
(birini veya bir şeyi) yakından takip etmek
87
Idioms
keep close tabs on (someone or something)
v.
her hareketini gözlemlemek
88
Idioms
keep close tabs on (someone or something)
v.
göz hapsine almak
89
Idioms
close the door on something on a peaceful solution
v.
barışçıl bir çözümün yollarını tıkamak
90
Idioms
close one's eyes to something
v.
bir şeye gözlerini kapamak
91
Idioms
bring something to a close
v.
bir şeyi sonlandırmak
92
Idioms
close the books on something
v.
bir işi ya da olayı sonuçlandırmak
93
Idioms
bring something to a close
v.
bir şeye son vermek
94
Idioms
close one's eyes to something
v.
görmezden gelmek
95
Idioms
close one's eyes to something
v.
göz yummak
96
Idioms
close the door on something
v.
kapılarını kapamak
97
Idioms
close on something
v.
resmi olarak (satışını) sonuçlandırmak
98
Idioms
close the books on something
v.
.. .meselesini kapatmak
99
Idioms
close the door on someone or something
v.
kapıyı kapatmak
100
Idioms
close the door on someone or something
v.
kapıyı yüzüne kapatmak
101
Idioms
close the door on someone or something
v.
kapıyı birinin veya bir şeyin geçmesini engellemek için kapatmak
102
Idioms
close the door on someone or something
v.
bir şansı ortadan kaldırmak
103
Idioms
close the door on someone or something
v.
sonlandırmak
104
Idioms
close the door to someone or something
v.
kapıyı kapatmak
105
Idioms
close the door to someone or something
v.
kapıyı yüzüne kapatmak
106
Idioms
close the door to someone or something
v.
kapıyı birinin veya bir şeyin geçmesini engellemek için kapatmak
107
Idioms
close the door to someone or something
v.
bir şansı ortadan kaldırmak
108
Idioms
close the door to someone or something
v.
sonlandırmak
109
Idioms
shut/close your ears to somebody/something
v.
birini/bir şeyi duymazdan gelmek
110
Idioms
shut/close your ears to somebody/something
v.
birini/bir şeyi duymayı reddetmek
111
Idioms
shut/close your ears to somebody/something
v.
birini/bir şeyi dinlemeyi reddetmek
112
Idioms
shut/close your ears to somebody/something
v.
birine/bir şeye kulaklarını tıkamak
113
Idioms
shut/close your ears to somebody/something
v.
birini/bir şeyi yok saymak
114
Idioms
close the door something
v.
bir şeyin yolunu kapatmak
115
Idioms
close the door to something
v.
bir şeyin yolunu kapatmak
116
Idioms
close the book on something
v.
bir şey defterini kapatmak
117
Idioms
close the book on something
v.
bir şeyi tamamen sonlandırmak
118
Idioms
close the book on something
v.
bir şeyi sonuçlandırmak
119
Idioms
close the book on something
v.
bir şeyi rafa kaldırmak
120
Idioms
close the book on something
v.
bir şey dosyasını kapatmak
121
Idioms
close the book on (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) dosyasını kapatmak
122
Idioms
close the book on (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) rafa kaldırmak
123
Idioms
close the book on (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) seçenekler arasından çıkarmak
124
Idioms
close the books on (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) dosyasını kapatmak
125
Idioms
close the books on (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) rafa kaldırmak
126
Idioms
close the books on (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) seçenekler arasından çıkarmak
127
Idioms
draw something to a close
v.
bir şeyi bitirmek
128
Idioms
draw something to a close
v.
bir şeyi sona erdirmek
129
Idioms
hold (something) close to (one's) vest
v.
(bir şeyi) sır olarak tutmak
130
Idioms
hold (something) close to (one's) vest
v.
(bir şeyi) gizli tutmak
131
Idioms
hold (something) close to the vest
v.
sır olarak tutmak
132
Idioms
hold (something) close to the vest
v.
gizli tutmak
133
Idioms
keep (a) close watch on (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) yakın markajına almak
134
Idioms
keep (a) close watch on (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) yakın markaja almak
135
Idioms
keep (a) close watch on (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) yakından izlemek/takip etmek
136
Idioms
keep (a) close watch on (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) gözetim altında tutmak
137
Idioms
keep (a) close watch on (someone or something)
v.
gözü (birinin ya da bir şeyin) üstünde olmak
138
Idioms
keep (a) close watch on (someone or something)
v.
(birine ve bir şeye karşı) gözünü dört açmak
139
Idioms
keep (close) watch over (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) yakın markajına almak
140
Idioms
keep (close) watch over (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) yakın markaja almak
141
Idioms
keep (close) watch over (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) yakından izlemek/takip etmek
142
Idioms
keep (close) watch over (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) gözetim altında tutmak
143
Idioms
keep (close) watch over (someone or something)
v.
gözü (birinin ya da bir şeyin) üstünde olmak
144
Idioms
keep (close) watch over (someone or something)
v.
(birine ve bir şeye karşı) gözünü dört açmak
145
Idioms
keep (close) watch over (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) göz kulak olmak
146
Idioms
keep a close eye on (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) yakın markajına almak
147
Idioms
keep a close eye on (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) yakın markaja almak
148
Idioms
keep a close eye on (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) yakından izlemek/takip etmek
149
Idioms
keep a close eye on (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) gözetim altında tutmak
150
Idioms
keep a close eye on (someone or something)
v.
gözü (birinin ya da bir şeyin) üstünde olmak
151
Idioms
keep a close eye on (someone or something)
v.
(birine ve bir şeye karşı) gözünü dört açmak
152
Idioms
keep a close eye on (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) göz kulak olmak
153
Idioms
keep a close eye on (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) bakar olmak
154
Idioms
keep a close eye/watch on somebody/something
v.
birini/bir şeyi yakın markajına almak
155
Idioms
keep a close eye/watch on somebody/something
v.
birini/bir şeyi yakın markaja almak
156
Idioms
keep a close eye/watch on somebody/something
v.
birini/bir şeyi yakından izlemek/takip etmek
157
Idioms
keep a close eye/watch on somebody/something
v.
birini/bir şeyi gözetim altında tutmak
158
Idioms
keep a close eye/watch on somebody/something
v.
gözü birinin ya da bir şeyin üstünde olmak
159
Idioms
keep a close eye/watch on somebody/something
v.
birine ve bir şeye karşı gözünü dört açmak
160
Idioms
keep a close rein on (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) sıkı markaj altına almak
161
Idioms
keep a close rein on (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) yakın markajına almak
162
Idioms
keep a close rein on (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) sıkı/yakın markaja almak
163
Idioms
keep a close rein on (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) kontrolünü/iplerini eline almak
164
Idioms
keep a close rein on (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) sürekli/yakından izlemek
165
Idioms
play (something) close to (one's) chest
v.
açık davranmamak
166
Idioms
play (something) close to (one's) chest
v.
kapalı oynamak
167
Idioms
play (something) close to (one's) chest
v.
ne planladığını anlatmamak
168
Idioms
play (something) close to (one's) chest
v.
saman altından su yürütmek
169
Idioms
play (something) close to the vest
v.
açık davranmamak
170
Idioms
play (something) close to the vest
v.
kapalı oynamak
171
Idioms
play (something) close to the vest
v.
ne planladığını anlatmamak
172
Idioms
play (something) close to the vest
v.
saman altından su yürütmek
173
Idioms
play (something) close to one's vest
v.
açık davranmamak
174
Idioms
play (something) close to one's vest
v.
kapalı oynamak
175
Idioms
play (something) close to one's vest
v.
ne planladığını anlatmamak
176
Idioms
play (something) close to one's vest
v.
saman altından su yürütmek
177
Idioms
run (someone or something) close
v.
(birine/bir şeye) yetişmek
178
Idioms
run (someone or something) close
v.
(birine/bir şeye) çok yaklaşmak
179
Idioms
run (someone or something) close
v.
(birini/bir şeyi) geçmek/geride bırakmak
180
Idioms
shut/close your eyes to something
v.
bir şeye gözlerini kapamak
181
Idioms
shut/close your eyes to something
v.
bir şeye göz yummak
182
Idioms
shut/close your eyes to something
v.
bir şeyi görmezden gelmek
183
Idioms
close to (someone or something)
adj.
(birine veya bir şeye) yakın
184
Idioms
close to (someone or something)
adj.
birine veya bir şeye benzer
185
Idioms
close to (someone or something)
adj.
(arkadaş, dost) yakın
186
Idioms
close to (someone or something)
adj.
(arkadaş, dost) sıkı fıkı
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of close something
×
Term Options
Correct / Suggest
French English Dictionary
Spanish English Dictionary
German English Dictionary
English Synonyms Dictionary
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy