hump - English Turkish Sentences
English Turkish
hump hörgüç n.
  • Camels depend on their humps to survive.
  • Develer hayatta kalmak için hörgüçlerine ihtiyaç duyarlar.
  • A camel can store a large amount of fat in the hump on its back.
  • Bir deve sırtındaki hörgücünde büyük miktarda yağ depolayabilir.
  • How many humps do camels have on their backs?
  • Develerin sırtında kaç tane hörgüç var?
Show More (3)
hump tümsek n.
  • Be careful! There is a speed hump ahead.
  • Dikkatli olun! İleride bir hız tümseği var.
Show More (-2)
hump kambur n.
  • The old lady can't walk well due to a hump on her back.
  • Yaşlı kadın sırtındaki kambur nedeniyle iyi yürüyemiyor.
Show More (-2)
hump sırtına almak v.
  • It was impossible to hump the heavy box for the old man.
  • Yaşlı adam için ağır kutuyu sırtına almak imkansızdı.
Show More (-2)
hump sikmek v.
  • This job gives me the hump.
  • Bu iş canımı sıkıyor.
Show More (-2)