Tureng - play soccer - English Turkish Sentences

History

	English	Turkish
1	play soccer	futbol oynamak	v.
	When he was young, he sometimes played soccer. O gençken bazen futbol oynardı. She will play soccer tomorrow. Yarın futbol oynayacak. It is interesting to play soccer. Futbol oynamak ilginçtir. Tom played soccer yesterday. Tom dün futbol oynadı. When was the last time you played soccer? En son ne zaman futbol oynadın? We will play soccer after school. Okuldan sonra futbol oynayacağız. Tom is playing soccer somewhere. Tom bir yerde futbol oynuyor. Do you like playing soccer? Futbol oynamaktan hoşlanır mısın? Your dad wants you to play soccer. Baban futbol oynamanı istiyor. Tom is playing soccer somewhere. Tom bir yerlerde futbol oynuyor. A ball hit the back of my head while I was playing soccer. Futbol oynarken bir top kafamın arkasına çarptı. I know how to play soccer. Nasıl futbol oynanır bilirim. Tom and his friends are playing soccer in the park. Tom ve arkadaşları parkta futbol oynuyorlar. I came here to play soccer. Futbol oynamak için buraya geldim. I play soccer almost every day. Neredeyse her gün futbol oynuyorum. In his spare time, Tom loves to play soccer, hang out with his friends, and listen to music. Tom boş zamanlarında futbol oynamayı, arkadaşlarıyla takılmayı ve müzik dinlemeyi seviyor. He doesn't play soccer. Futbol oynamıyor. I can play soccer. Ben futbol oynayabilirim. I am going to play soccer tomorrow. Yarın futbol oynayacağım. Do you guys play soccer? Siz çocuklar futbol oynar mısınız? How long have you played soccer? Ne zamandır futbol oynuyorsun? They play soccer. Onlar futbol oynar. Tom injured his foot playing soccer. Tom futbol oynarken ayağını sakatladı. We like to play soccer. Futbol oynamaktan hoşlanıyoruz. Tom used to play soccer. Tom eskiden futbol oynardı. He wants to play soccer this afternoon. Bu öğleden sonra futbol oynamak istiyor. He wants to play soccer this afternoon. O, bu öğleden sonra futbol oynamak istiyor. Ken always plays soccer. Ken hep futbol oynar. Tom used to play soccer. Tom futbol oynardı. I played soccer and my sister played tennis. Ben futbol oynadım, kız kardeşim de tenis. Tom played soccer. Tom futbol oynadı. Ken plays soccer every day. Ken, her gün futbol oynar. Tom is able to play soccer. Tom futbol oynayabiliyor. A ball hit the back of my head while I was playing soccer. Ben futbol oynarken bir top kafamın arkasına çarptı. He broke his arm playing soccer. Futbol oynarken kolunu kırdı. He likes playing soccer. Futbol oynamayı seviyor. I play soccer almost every day. Ben hemen hemen her gün futbol oynarım. Tom plays soccer. Tom futbol oynuyor. I like swimming and playing soccer. Yüzmeyi ve futbol oynamayı severim. I played soccer and my sister played tennis. Ben futbol oynadım ve kız kardeşim tenis oynadı. Tom is able to play soccer. Tom futbol oynayabilir. We play soccer. Futbol oynuyoruz. You will be able to play soccer. Futbol oynayabileceksin. I hurt my knee when I was playing soccer. Ben futbol oynarken dizimi incittim. A ball hit me in the back of the head while I was playing soccer. Futbol oynarken kafamın arkasına bir top çarptı. He got his arm broken while he was playing soccer. Futbol oynarken kolu kırıldı. He is able to play soccer. Futbol oynayabiliyor. They are playing soccer somewhere. Bir yerlerde futbol oynuyorlar. Tom plays soccer with his friends after school almost every day. Tom neredeyse her gün okuldan sonra arkadaşlarıyla futbol oynuyor. When do they play soccer? Ne zaman futbol oynuyorlar? Would you like to play soccer with us? Bizimle futbol oynamak ister misin? Tom likes to play soccer. Tom futbol oynamaktan hoşlanır. He will play soccer tomorrow. Yarın futbol oynayacaktır. Tom doesn't play soccer. Tom futbol oynamaz. Tom likes playing soccer. Tom futbol oynamayı sever. When he was young, he sometimes played soccer. Gençken bazen futbol oynardı. I play soccer. Ben futbol oynarım. We like playing soccer. Futbol oynamayı severiz. We played soccer yesterday. Dün futbol oynadık. I came here to play soccer. Buraya futbol oynamaya geldim. Ken plays soccer every day. Ken her gün futbol oynuyor. You play soccer, don't you? Futbol oynuyorsun, değil mi? I like swimming and playing soccer. Yüzmeyi ve futbol oynamayı seviyorum. I play soccer. Ben futbol oynuyorum. I've been playing soccer since I was fifteen. On beş yaşımdan beri futbol oynuyorum. She will play soccer tomorrow. O yarın futbol oynayacak. Yanni actively encouraged kids from rough neighborhoods to play soccer. Yanni, zor mahallelerdeki çocukları futbol oynamaları için aktif olarak teşvik etti. I hurt my knee when I was playing soccer. Futbol oynarken dizimi incittim. Let's play soccer. Futbol oynayalım. Why don't we play soccer? Neden futbol oynamıyoruz? Mary plays soccer. Mary futbol oynuyor. I play soccer every day. Her gün futbol oynuyorum. Do you play soccer? Futbol oynar mısın? I can play soccer. Futbol oynayabilirim. I often played soccer when I was young. Gençken sık sık futbol oynardım. Tom is playing soccer with his friends somewhere. Tom bir yerde arkadaşlarıyla futbol oynuyor. Tom doesn't play soccer. Tom futbol oynamıyor. He will play soccer tomorrow. O yarın futbol oynayacak. He got his arm broken while he was playing soccer. O, futbol oynarken kolunu kırdı. I'll play soccer tomorrow. Yarın futbol oynayacağım. I've never played soccer before. Daha önce hiç futbol oynamadım. The man likes to play soccer. Adam futbol oynamayı seviyor. We like playing soccer. Futbol oynamaktan hoşlanırız. Tom played soccer. Tom futbol oynardı. He plays soccer. O futbol oynar. I am going to play soccer after school. Okuldan sonra futbol oynayacağım. She plays soccer. Futbol oynuyor. Ken always plays soccer. Ken her zaman futbol oynar. She loves to play soccer. O futbol oynamayı sever. I play soccer every day. Her gün futbol oynarım. Sami never played soccer with his Muslim classmates. Sami Müslüman sınıf arkadaşlarıyla hiç futbol oynamadı. I will play soccer tomorrow. Yarın futbol oynayacağım. She doesn't play soccer. Futbol oynamıyor. Do you like playing soccer? Futbol oynamayı sever misin? Let's play soccer. Hadi futbol oynayalım. We play soccer every Saturday. Her cumartesi futbol oynuyoruz. I know how to play soccer. Nasıl futbol oynanacağını biliyorum. I still play soccer. Hala futbol oynarım. I played soccer yesterday. Dün futbol oynadım. I often play soccer after class. Dersten sonra sık sık futbol oynarım. They are playing soccer somewhere. Onlar bir yerde futbol oynuyor. She doesn't play soccer. O futbol oynamaz. We play soccer. Biz futbol oynuyoruz. Do you guys play soccer? Siz futbol oynuyor musunuz? We like to play soccer. Futbol oynamayı severiz. They play soccer. Futbol oynuyorlar. I've played soccer since I was thirteen. On üç yaşımdan beri futbol oynuyorum. He plays soccer. O futbol oynuyor. He likes playing soccer. O, futbol oynamayı sever. Tom plays soccer with his friends after school almost every day. Tom okuldan sonra neredeyse her gün arkadaşlarıyla futbol oynar. I still play soccer. Hâlâ futbol oynuyorum. Tom is playing soccer with his friends somewhere. Tom bir yerlerde arkadaşlarıyla futbol oynuyor. Last Friday I played soccer with friends. Geçen cuma arkadaşlarımla futbol oynadım. Would you like to play soccer with us? Bizimle futbol oynamak ister misiniz? When do they play soccer? Onlar ne zaman futbol oynar? Tom didn't play soccer. Tom futbol oynamadı. Tom likes playing soccer. Tom futbol oynamayı seviyor. We play soccer every Saturday. Her cumartesi futbol oynarız. She loves to play soccer. Futbol oynamayı seviyor. I don't play soccer. Ben futbol oynamam. You play soccer, don't you? Sen futbol oynuyorsun, değil mi? She plays soccer. O futbol oynar. He doesn't play soccer. O futbol oynamaz. In his spare time, Tom loves to play soccer, hang out with his friends, and listen to music. Tom boş zamanlarında futbol oynamayı, arkadaşlarıyla takılmayı ve müzik dinlemeyi sever. I like to play soccer. Futbol oynamayı severim. Tom likes to play soccer. Tom futbol oynamayı seviyor. Show More (123)