1 |
shrink |
küçülmek |
v. |
|
- The Christian minority in Turkey continues to shrink.
- Türkiye'deki Hristiyan azınlık küçülmeye devam ediyor.
- The European fleet has shrunk.
- Avrupa filosu küçülmüştür.
- The polar icecaps have shrunk by 25% in the last three years.
- Kutup buzulları son üç yılda %25 oranında küçülmüştür.
- Alarming figures are presented regarding population trends - Europe is shrinking.
- Nüfus eğilimlerine ilişkin endişe verici rakamlar sunulmuştur - Avrupa küçülmektedir.
- However, as meat is heated, the proteins break down and shrink in size.
- Ancak et ısıtıldıkça proteinler parçalanır ve boyutları küçülür.
- Tom's new shirt shrunk when he washed it and now it doesn't fit.
- Tom'un yeni gömleği yıkandığında küçüldü ve şimdi üzerine oturmuyor.
- Lake Chad is continuing to shrink.
- Çad gölü küçülmeye devam ediyor.
- Paychecks continued to shrink.
- Maaş çekleri küçülmeye devam etti.
- Lake Chad continues to shrink.
- Çad gölü küçülmeye devam ediyor.
Show More (6)
|
2 |
shrink |
çekmek |
v. |
|
- My jeans shrank after I washed them.
- Pantolonum onu yıkadıktan sonra çekti.
- Why did your T-shirt shrink?
- Neden tişörtün çekti?
- My T-shirt shrank because I washed it.
- Onu yıkadığım için tişörtüm çekti.
Show More (0)
|
3 |
shrink |
psikiyatrist |
n. |
|
- She recommended I talk to a shrink about my problems.
- Sorunlarım hakkında bir psikiyatristle konuşmamı önerdi.
- You need to see a shrink.
- Bir psikiyatriste görünmelisin.
Show More (-1)
|
4 |
shrink |
azalmak |
v. |
|
- During the course of 20 years, cod stocks in the North Sea have shrunk by three-quarters.
- Kuzey Denizi'ndeki morina rezervleri 20 yıl boyunca dörtte üç oranında azaldı.
- Paychecks continued to shrink.
- Maaşlar azalmaya devam ediyor.
Show More (-1)
|
5 |
shrink |
küçültmek |
v. |
|
- The Arctic ice is shrinking because the ocean under the ice is warming.
- Kuzey Kutbu'ndaki buzlar küçülüyor çünkü buzların altındaki okyanus ısınıyor.
- The Arctic ice is shrinking because the ocean under the ice is warming.
- Buzun altındaki okyanus ısınıyor olduğu için Arktik buzlar küçülüyor.
Show More (-1)
|
6 |
shrink |
(kıyafet) çekmek |
v. |
|
- That sweater might shrink if you throw it in the dryer.
- Bu kazağı kurutucuya atarsan çekebilir.
Show More (-2)
|
7 |
shrink |
(pişen yiyecek) küçülmek |
v. |
|
- Our business shrunk after the financial crisis.
- Finansal krizden sonra işletmemiz küçüldü.
Show More (-2)
|
8 |
shrink |
sinmek |
v. |
|
- Everyone shrank away as soon as the boss started yelling.
- Patron bağırmaya başlar başlamaz herkes sindi.
Show More (-2)
|
9 |
shrink |
daralmak |
n. |
|
- I have previously discussed the shrinking defence budgets of the Member States.
- Daha önce Üye Devletlerin savunma bütçelerindeki daralmadan bahsetmiştim.
Show More (-2)
|