|
- He said that he planned to stick around school all day.
- Bütün gün okulda takılmayı düşündüğünü söyledi.
- After school, he usually sticks around as long as he can because he doesn't want to go home.
- Eve gitmek istemediği için okuldan sonra mümkün olduğunca sağda solda takılır.
- After school, Tom usually sticks around as long as he can because he doesn't want to go home.
- Okuldan sonra, Tom eve gitmek istemediği için genellikle elinden geldiğince takılır.
- I stuck around for a while to see if anyone else would come.
- Başka biri gelecek mi diye bir süre etrafta takıldım.
- Tom says he'll be sticking around after the meeting.
- Tom toplantıdan sonra takılacağını söylüyor.
- I wish I could've stuck around for a few more hours.
- Keşke birkaç saat daha takılabilseydim.
- Tom's father comes home once in a while, but he never sticks around for long.
- Tom'un babası arada bir eve gelir ama asla uzun süre takılmaz.
- If you had stuck around, you would have had a lot of fun.
- Eğer sen takılsaydın çok eğlenirdin.
- Tom said that he planned to stick around school all day.
- Tom bütün gün okulun çevresinde takılmayı planladığını söyledi.
- I'll stick around.
- Etrafta takılacağım.
- I stuck around for a while to see if anyone else would come.
- Başka birinin gelip gelmeyeceğini görmek için bir süre takıldım.
- Will you be sticking around Boston for a few more days?
- Boston'da birkaç gün daha takılacak mısın?
- I don't want to stick around.
- Takılmak istemiyorum.
- Most people stuck around for a while after the show.
- Çoğu insan gösteriden sonra bir süre takıldı.
- I don't want to stick around.
- Etrafta takılmak istemiyorum.
Show More (12)
|
