one up someone

Meanings of "one up someone" with other terms in English Turkish Dictionary : 45 result(s)

	Category	English	Turkish
General
1	General	clock someone at speeds of up to one hundred miles per hour v.	birini saatte yüz mil hız yaparken yakalamak
Phrasals
2	Phrasals	put (someone) up with (one) v.	(birine birinin) yanında kalacak yer sağlamak
3	Phrasals	put (someone) up with (one) v.	(birini) bir süreliğine (birinin) yanına yerleştirmek
4	Phrasals	put (someone) up with (one) v.	(birini birinde) misafir etmek
5	Phrasals	put (someone) up with (one) v.	(birini) bir süreliğine (birinin) yanına bırakmak
6	Phrasals	put (someone) up with (one) v.	(birini) bir süreliğine (birinin) yanında kalması için bırakmak
7	Phrasals	chalk one up for (someone) v.	(birine) sayı yazmak
8	Phrasals	chalk one up for (someone) v.	(birine) puan yazmak
9	Phrasals	foist (someone something) (up)on (one) v.	(birini/bir şeyi birinin) başına yıkmak
10	Phrasals	foist (someone something) (up)on (one) v.	(birini/bir şeyi birine) yamamak
11	Phrasals	foist (someone something) (up)on (one) v.	(birini/bir şeyi birine) kakalamak
12	Phrasals	foist (someone something) (up)on (one) v.	(birini/bir şeyi birinin) üstüne atıp başından savmak
13	Phrasals	mix (one) up with (someone) v.	(birini biriyle) karıştırmak
14	Phrasals	mix (one) up with (someone) v.	(birini birine) benzetmek
15	Phrasals	mix (one) up with (someone) v.	(birini birine) bulaştırmak
16	Phrasals	mix (one) up with (someone) v.	(birinin) başını (biriyle) belaya sokmak
17	Phrasals	put (one) up against (someone) v.	(birini birinin) karşısına (rakip olarak) çıkarmak/koymak
18	Phrasals	put (one) up against (someone) v.	(bir müsabakada) (birini) (başka birisinin) karşısına çıkarmak
19	Phrasals	set (one) up with (someone) v.	(birinin biriyle) arasını yapmak
20	Phrasals	set (one) up with (someone) v.	(birini biriyle) bir araya getirmek/ tanıştırmak
Colloquial
21	Colloquial	have one up on (someone or something) v.	(birine/bir şeye) karşı avantaj elde etmek
22	Colloquial	have one up on (someone or something) v.	(birine/bir şeye) karşı avantaj kazanmak
23	Colloquial	have one up on (someone or something) v.	(birine/bir şeye) karşı üstünlük elde etmek
24	Colloquial	have one up on (someone or something) v.	(birine/bir şeye) karşı üstünlük sağlamak
25	Colloquial	have one up on (someone or something) v.	(birinden/bir şeyden) bir adım önde olmak
26	Colloquial	be one up on someone v.	birinden üstün olmak
27	Colloquial	be one up on someone v.	birinden bir adım önde olmak
28	Colloquial	be one up on someone v.	birinden avantajlı durumda olmak
29	Colloquial	be one up on someone v.	birinden önde olmak
30	Colloquial	one up (on someone) expr.	(birinden) üstün
31	Colloquial	one up (on someone) expr.	(birinden) bir adım önde
32	Colloquial	one up (on someone) expr.	(birinden) avantajlı durumda
33	Colloquial	one up (on someone) expr.	(birinden) önde
Idioms
34	Idioms	get one up on (someone or something) v.	(birine/bir şeye) karşı avantaj elde etmek
35	Idioms	get one up on (someone or something) v.	(birine/bir şeye) karşı avantaj kazanmak
36	Idioms	get one up on (someone or something) v.	(birine/bir şeye) karşı üstünlük elde etmek
37	Idioms	get one up on (someone or something) v.	(birine/bir şeye) karşı üstünlük sağlamak
38	Idioms	get one up on (someone or something) v.	(birinden/bir şeyden) bir adım önde olmak
39	Idioms	one-up (someone) v.	(birinin dediğinin/yaptığının) üstüne çıkmak
40	Idioms	one-up (someone) v.	(birinin) önüne geçmek
41	Idioms	one-up (someone) v.	(birinden) üstün olmak
42	Idioms	one-up (someone) v.	(birini) geçmek
43	Idioms	one-up (someone) v.	(birini) geride bırakmak
44	Idioms	one-up (someone) v.	(birini) sönük bırakmak
45	Idioms	one-up (someone) v.	(birini) bastırmak