English | Turkish | |
---|---|---|
General | ||
General | color someone (red-faced) v. | yüzünü kızartmak |
Speaking | ||
Speaking | color him red-faced expr. | onu utandır |
Speaking | your lucky color is red expr. | senin şanslı rengin kırmızıdır |
Speaking | your lucky color is red expr. | senin şanslı rengin kırmızı |
Pathology | ||
Pathology | red-green color blindness n. | kırmızı-yeşil renk körlüğü |