English | Turkish | |||
---|---|---|---|---|
Phrasals | ||||
Phrasals | refrain from (doing something) v. | (bir şey yapmaktan) kaçınmak | ||
I cannot refrain from delivering this explanation of the vote. Bu oylama açıklamasını yapmaktan kaçınamam. More Sentences |
||||
Phrasals | refrain from (doing something) v. | (bir şey yapmaktan) imtina etmek | ||
Please refrain from smoking in public places. Lütfen halka açık yerlerde sigara içmekten imtina edin. More Sentences |