saturates - Turkish English Dictionary

saturates

Meanings of "saturates" in Turkish English Dictionary : 39 result(s)

English Turkish
Common Usage
saturate v. doyurmak
The water saturates the solution with cholesterol for crystallization.
Su, kristalleşme için çözeltiyi kolesterol ile doyurur.

More Sentences
General
saturate v. ıslatmak
Water poured through the roof, saturating the fabrics on the table.
Çatıdan dökülen su, masadaki kumaşları ıslattı.

More Sentences
saturate v. doygunluğa ulaştırmak
What is worse, the increase in mobility has resulted in all the existing infrastructural networks being saturated.
Daha da kötüsü, hareketlilikteki artış mevcut tüm altyapı ağlarının doygunluğa ulaşmasına neden oldu.

More Sentences
Trade/Economic
saturate v. (piyasayı) tam kapasite doldurmak
The market has been saturated with cars like that.
Piyasa bunun gibi arabalarla dolmuş durumdadır.

More Sentences
General
saturate v. gına getirmek
saturate v. kafasını iyice doldurmak
saturate v. adamakallı ıslatmak
saturate v. içine sindirmek
saturate v. içine işlemek
saturate v. doygun hale getirmek
saturate v. bıktırmak
saturate v. işba etmek
saturate v. nüfuz etmek
saturate v. sırılsıklam etmek
saturate v. sindirmek
saturate v. gına getirtmek
saturate v. içine geçip yayılmak
saturate v. iyice doldurmak
saturate v. yutmak
saturate v. doyurmak
saturate v. emdirmek
saturate v. ağzına kadar doldurmak
saturate v. doluşturmak
saturate v. tıkıştırmak
saturate v. talebi karşılamak
saturate v. beklentiyi karşılamak
Technical
saturate v. doyurmak (yağ/buhar)
saturate v. doymak
saturate v. doyma durumuna getirmek
saturate v. doyurmak
saturate v. emdirmek
saturate v. ıslatmak
saturate v. gerilimi artırmak
saturate v. voltajı yükseltmek
Medical
saturate v. doyurmak
Chemistry
saturate n. doymuş kimyasal bileşen
Meteorology
saturate adj. doymuş
Military
saturate v. bombalamak
saturate v. uçaksavar savunma sistemini iş göremeyecek duruma getirecek şekilde bombalamak

Meanings of "saturates" with other terms in English Turkish Dictionary : 17 result(s)

English Turkish
Phrasals
saturate (something or some place) with (something) v. (bir şeyi/yeri) bir şeyle doldurmak
saturate (something or some place) with (something) v. bir şeyi (bir yerin/şeyin) her tarafına yaymak
saturate (something) with (something) v. (bir şeyi bir şeye) nüfuz ettirmek
saturate (something) with (something) v. (bir şeyi bir şeye) alabildiğince emdirmek
saturate (something) with (something) v. (bir şeyi bir şeyle) doygun hale getirmek
saturate (something) with (something) v. (bir maddeyi bir maddeyle) doyurmak
saturate someone or something with something v. birini/bir şeyi bir sıvıyla sırılsıklam etmek
saturate someone or something with something v. birini/bir şeyi bir sıvıyla tamamen ıslatmak
saturate someone or something with something v. birini/bir şeyi bir şeye doyurmak
saturate someone or something with something v. birini/bir şeyi tamamen bir şey içinde bırakmak
saturate with v. ile doldurmak
saturate with v. -i her tarafına yaymak
saturate with v. -e nüfuz ettirmek
saturate with v. -e alabildiğince emdirmek
saturate with v. ile doyurmak
saturate with v. ile sırılsıklam etmek
saturate with v. ile tamamen ıslatmak