rush something - Turkish English Dictionary
History

rush something

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Meanings of "rush something" with other terms in English Turkish Dictionary : 48 result(s)

English Turkish
Phrasals
rush for something v. aceleyle bir yere gitmek
rush something into print v. baskıya yetiştirmek
rush something through v. bir şeyi hızla/aceleyle bir yerden geçirmek
rush something off to someone v. birine bir şey yetiştirmek
rush into (something) v. hızla girmek
rush into (something) v. içeri dalmak
rush into (something) v. aceleyle içeri sokmak
rush into (something) v. telaşla içeri sokmak
rush into (something) v. acele hareket etmek
rush into (something) v. dikkatsizce hareket etmek
rush into (something) v. düşünmeden girişmek/dalmak
rush into (something) v. hazırlıksız girişmek/dalmak
rush into (something) v. aceleyle girmek
rush into (something) v. aceleye getirmek
rush (something) to print v. (bir şeyi) aceleyle baskıya yetiştirmek
rush (something) to print v. (bir şeyi) aceleyle bastırmak
rush at (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) üstüne koşmak/yürümek
rush at (someone or something) v. sinirle (birine) doğru gitmek
rush at (someone or something) v. sinirli bir halde (birine/bir şeye) doğru yürümek
rush at (someone or something) v. koşup (birine/bir şeye) saldırmak
rush for (someone or something) v. (birine/bir şeye) doğru hızla/aceleyle gitmek/koşmak
rush for (someone or something) v. (birine/bir şeye) üşüşmek
rush for (someone or something) v. çabucak (bir şey) elde etmeye çalışmak
rush for (someone or something) v. hızlıca (bir şeye) erişmeye çalışmak
rush for (someone or something) v. (bir şeye) sahip olmak için acele etmek
rush out of (something or some place) v. (bir şeyden/bir yerden) fırlayıp çıkmak
rush out of (something or some place) v. (bir şeyden/bir yerden) dışarı fırlamak
rush out of (something or some place) v. (bir şeyden/bir yerden) hızla çıkarmak
rush out of (something or some place) v. (bir şeyden/bir yerden) hemen çıkmasını sağlamak
rush out of (something or some place) v. (bir şeyden/bir yerden) hızla tahliye etmek
rush to (someone, something, or some place) v. (birine/bir şeye) doğru hızla/aceleyle gitmek/koşmak
rush to (someone, something, or some place) v. (birine/bir şeye) üşüşmek
rush to (something) v. (bir şey) için acele etmek
rush to (something) v. (bir şeyi) yapmak için acele etmek
rush to (something) v. (bir şeye) koşmak
rush to (something) v. (bir şey) yapmak için hemen koşmak
rush to (someone or something) v. (birine/bir şeye) yetiştirmek
rush up (to someone or something) v. aceleyle (birinin/bir şeyin) yanına gitmek
rush up (to someone or something) v. (birinin/bir şeyin) yanına koşmak
rush up (to someone or something) v. hızla (birine/bir şeye) kadar gelmek/ulaşmak
rush up (to someone or something) v. hızla gelip (birine/bir şeye) dayanmak
Colloquial
a rush on (something) n. (bir şeye) üşüşme
a rush on (something) n. (bir şeye) büyük/yoğun talep
Idioms
rush on something n. -e yoğun talep/akın
(there's) a rush on something v. birşeye büyük talep olmak
rush headlong into something v. bir işe düşünmeden girişmek,bir işe aceleyle girişmek
rush (something) into print v. (bir şeyi) aceleyle baskıya yetiştirmek
rush (something) into print v. (bir şeyi) aceleyle bastırmak