History

spread something

Meanings of "spread something" with other terms in English Turkish Dictionary : 43 result(s)

	Category	English	Turkish
General
1	General	spread something thin v.	bir şeyi ince bir tabaka halinde sürmek
Phrasals
2	Phrasals	spread (something) with (something) v.	(bir şeyi bir şeyle) sürmek
3	Phrasals	spread (something) with (something) v.	(bir şeyi bir şeyle) yaymak
4	Phrasals	spread (something) with (something) v.	(bir şeyi bir şeyle) kaplamak
5	Phrasals	spread all over (something or some place) v.	(bir şeyin/yerin) her yerine yaymak
6	Phrasals	spread all over (something or some place) v.	(bir şeyin/yerin) her tarafına sürmek
7	Phrasals	spread all over (something or some place) v.	(bir şeyin/yerin) her yerine yayılmak
8	Phrasals	spread all over (something or some place) v.	(bir şeyin/yerin) her yerine sıçramak
9	Phrasals	spread all over (something or some place) v.	bir bilgi (bir şeyde/yerde) yayılmak
10	Phrasals	spread all over (something or some place) v.	bir bilgi (bir şeyde/yerde) herkese yayılmak
11	Phrasals	spread all over (something or some place) v.	bir bilgi (bir şeyin/yerin) her tarafına ulaşmak/yayılmak
12	Phrasals	spread all over (something or some place) v.	bir bilgiyi (bir şeyde/yerde) yaymak
13	Phrasals	spread all over (something or some place) v.	bir bilgiyi (bir şeyde/yerde) herkese yaymak
14	Phrasals	spread all over (something or some place) v.	bir bilgiyi (bir şeyin/yerin) her tarafına ulaştırmak/yaymak
15	Phrasals	spread onto (something or some place) v.	(bir şeyin/yerin) üzerinden yayılmak
16	Phrasals	spread onto (something or some place) v.	(bir şeyin/yerin) üzerine doğru yayılmak
17	Phrasals	spread onto (something or some place) v.	(bir şeyde/yerde) yayılmak
18	Phrasals	spread onto (something or some place) v.	(bir şeyin/yerin) üzerine yaymak
19	Phrasals	spread onto (something or some place) v.	(bir şeyin/yerin) üzerine sürmek
20	Phrasals	spread across (something or some place) v.	(bir şeyi bir şeye ya da bir yere) yaymak
21	Phrasals	spread across (something or some place) v.	(bir şeyi bir şeye ya da bir yere) boylu boyunca serpmek
22	Phrasals	spread across (something or some place) v.	(bir yere) tümüyle yayılmak
23	Phrasals	spread across (something or some place) v.	(bir yerin) tamamına dağılmak
24	Phrasals	spread across (something or some place) v.	(bilgi, haber bir yere) tümüyle yayılmak
25	Phrasals	spread across (something or some place) v.	(bilgi, haber bir yerin) tamamına yaymak
26	Phrasals	spread (something) under (someone or something) v.	(bir şeyi birinin/bir şeyin) altına sermek
27	Phrasals	spread over (someone or something) v.	(birinin/bir şeyin) tepesinde yayılmak
28	Phrasals	spread over (someone or something) v.	(birinin/bir şeyin) üzerinde yayılmak/üzerini kaplamak
29	Phrasals	spread over (someone or something) v.	(birinin/bir şeyin) üzerine yaymak/sermek
30	Phrasals	spread over (someone or something) v.	(birinin/bir şeyin) üzerini kaplamak/örtmek
31	Phrasals	spread over (someone or something) v.	(birinin/bir şeyin) üzerine dağıtmak
32	Phrasals	spread over (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) sarmak/kaplamak
33	Phrasals	spread over (someone or something) v.	(birine/bir şeye) yaymak
34	Phrasals	spread over (someone or something) v.	(birinde/bir şeyde) yayılmasına sebep olmak
35	Phrasals	spread over (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) sarmasına/kaplamasına neden olmak
36	Phrasals	spread to (someone, something, or some place) v.	(birine/bir şeye/bir yere) yayılmasına sebep olmak/yayılmasını sağlamak
37	Phrasals	spread to (someone, something, or some place) v.	(birini/bir şeyi/bir yeri) sarmasına sebep olmak/sarmasını sağlamak
38	Phrasals	spread to (something, or some place) v.	(bir şeye/bir yere) yayılmak
39	Phrasals	spread to (something, or some place) v.	(bir şeyi/bir yeri) sarmak
Idioms
40	Idioms	spread something on thick v.	kalın bir tabaka halinde yaymak/sürmek
41	Idioms	spread (something or oneself) too thin v.	(birini/bir şeyi) pek çok işe/göreve bölmek
Gastronomy
42	Gastronomy	spread something on v.	döşemek
43	Gastronomy	spread something over v.	döşemek